İçinde bağ olan 10 harfli 29 kelime var. İçerisinde BAĞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bağ olan kelimeler listesine ya da Sonu bağ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A B Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BAĞ
2 Harfli Kelimeler
AB, AĞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAĞDAŞILMA
-
-
[isim]
Bağdaşılmak işi
-
[isim]
Bağdaşılmak işi
- BAĞLANTILI
-
-
Aralarında bağlantı bulunan, irtibatlı, rabıtalı
-
Aralarında bağlantı bulunan, irtibatlı, rabıtalı
- BAĞLAŞIMLI
-
-
[sıfat]
Aralarında karşılıklı destek ve bağımlılık bulunan
- "Bağlaşımlı devletler."
-
[sıfat]
Aralarında karşılıklı destek ve bağımlılık bulunan
- BAĞDALAMAK
-
-
[-i]
Düşürmek için ayağını birinin ayaklarına takmak, çelme atmak
-
Güreşte rakibe ayak sarması takmak
-
[-i]
Düşürmek için ayağını birinin ayaklarına takmak, çelme atmak
- BAĞITLAŞMA
-
-
[isim]
Bağıtlaşmak işi veya durumu
-
[isim]
Bağıtlaşmak işi veya durumu
- BAĞIMLAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi bağım altına sokmak, etkisi altında tutmak
-
[-i]
Bir şeyi bağım altına sokmak, etkisi altında tutmak
- KARABAĞLAR
- ...
- BAĞIŞLATMA
-
-
[isim]
Bağışlatmak işi
-
[isim]
Bağışlatmak işi
- BAĞIŞIKLIK
-
-
[isim]
Muafiyet
- "Vergi bağışıklığı."
-
Bazı mikroplara karşı aşı veya doğal yolla kazanılmış direnç durumu, muafiyet
-
[isim]
Muafiyet
- KURBAĞACIK
-
-
[isim]
Kurbağa yavrusu, küçük kurbağa
-
Küçük İngiliz anahtarı
-
Ayarlanabilir somun anahtarı
-
Pencere çerçevesi gibi yukarıya sürülen şeylerin alt kenarlarına yerleştirilen tutacak
-
Ağız tabanında çıkan bir çeşit küçük ur
-
[isim]
Kurbağa yavrusu, küçük kurbağa
- BAĞIŞLATIŞ
-
-
[isim]
Bağışlatma işi veya biçimi
-
[isim]
Bağışlatma işi veya biçimi
- BAĞIŞLAMAK
-
-
[-i]
Bir mal veya hakkı karşılık beklemeden birine vermek, teberru etmek
- "Bütün malını Kızılay'a bağışladı."
-
Herhangi bir kötü davranış için ceza vermekten vazgeçmek, affetmek
- "Çocuk elindeki çiçek demetini kumandanın ayağı altına atarak: -Babamı bağışlayınız diyordu." (Falih Rıfkı Atay)
-
Görevden çekmek, almak
-
Deyimlerde "Tanrı esirgesin, ayırmasın" anlamlarında kullanılan bir söz
- "Allah sahibine bağışlasın. Allah anasına babasına bağışlasın."
-
[-i]
Bir mal veya hakkı karşılık beklemeden birine vermek, teberru etmek
- BAĞIŞLANIŞ
-
-
[isim]
Bağışlanma işi veya biçimi
-
[isim]
Bağışlanma işi veya biçimi
- BAĞLAMALIK
-
-
Bağlamaya yarayan
- "Bağlamalık ağaç."
-
Bağlamaya yarayan
- KAPLUMBAĞA
-
-
[isim]
Kaplumbağalardan, çok sert ve kemiksi bir kabuk içinde yaşayan, ağır yürüyüşlü, dört ayaklı, sürüngen hayvan (Testudo)
-
[isim]
Kaplumbağalardan, çok sert ve kemiksi bir kabuk içinde yaşayan, ağır yürüyüşlü, dört ayaklı, sürüngen hayvan (Testudo)
- BAĞITLAMAK
-
-
[-i]
Bağıtla sonuçlandırmak
-
[-i]
Bağıtla sonuçlandırmak
- BAĞITLANIŞ
-
-
[isim]
Bağıtlanma işi veya biçimi
-
[isim]
Bağıtlanma işi veya biçimi
- BAĞIŞLANMA
-
-
[isim]
Bağışlanmak işi, affedilme
-
[isim]
Bağışlanmak işi, affedilme
- BAĞITLANMA
-
-
[isim]
Bağıtlanmak işi veya durumu
-
[isim]
Bağıtlanmak işi veya durumu
- BAĞIMLAŞMA
-
-
[isim]
Bağımlaşmak işi
-
[isim]
Bağımlaşmak işi