İçinde bak olan 5 harfli 13 kelime var. İçerisinde BAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bak olan kelimeler listesine ya da Sonu bak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A B K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

BAK

2 Harfli Kelimeler

AB, AK

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BAKAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Baklagillerden, odunundan kırmızı boya çıkarılan bir ağaç (Haematoxylon campechianum)

ESBAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Eski, geçmiş, önceki
    • "Bir pazar, sabahtan, babası esbak Nallıhan kaymakamını da alıp Kalamış'a gidecek." (Haldun Taner)

BAKLA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Baklagillerden, yurdumuzun her yerinde yetiştirilen, yeşil kabuklu ve taneli bir bitki (Vicia faba)
    • "Ablam baklaları birer birer ağzından çıkarınca durumun vahimliği gözlerimin önüne serilmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Bu bitkinin yeşil ürünü veya kuru tanesi
    • "Bırak muamma konuşmayı / Çıkar ağzından baklayı / Bahtımız aydınlanıversin." (Cahit Sıtkı Tarancı)
  3. Bir zinciri oluşturan halka veya parçalardan her biri

BAKŞI
...
BAKİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Cinsel ilişkide bulunmamış (erkek)
  2. El değmemiş, kullanılmamış
  3. İşlenmemiş (toprak)
  4. Eskimemiş, yıpranmamış, yeni

TABAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yiyecek koymaya yarar, az derin ve yayvan kap
    • "Kadın masaya tabak, kaşık koyuyor." (Aka Gündüz)
  2. [sıfat] Bu kabın alacağı miktarda olan

BAKIŞ

  1. [isim] Bakma işi veya biçimi
    • "Bakışları adamakıllı öfkeli olurdu." (Salâh Birsel)
    • "İki yanından bağrışanlara anlamadığı bir dilden konuşuyorlarmış gibi birer bakış attı." (Necati Cumalı)

BAKIR

  1. [isim] Atom numarası 29, yoğunluğu 8,95 olan, 1084 °C'ye doğru eriyen, doğada serbest veya birleşik olarak bulunan, ısı ve elektriği iyi ileten, kolay dövülür ve işlenir olduğundan eski çağlardan beri türlü işlerde kullanılan, kızıl renkli element (simgesi Cu)
  2. [sıfat] Bu elementten yapılmış
    • "Ertesi gün çadırların önünde Haldun Nedret'in Kadıköy'den getirdiği bakır lamba yanıyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)

BAKAN

  1. [isim] Hükûmet işlerinden birini yönetmek için, genellikle milletvekilleri arasından, başbakan tarafından seçilerek cumhurbaşkanınca onaylandıktan sonra işbaşına getirilen yetkili, vekil, nazır
    • "O sadece iyi bir bayındırlık bakanıdır." (Falih Rıfkı Atay)

KABAK

  1. [isim] Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, sarı çiçekli, birçok türü olan bir bitki (Cucurbita)
    • "Kendi yarın cehennem olur gider, kabak bizim başımıza patlar." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bu bitkinin türlerine göre yemeği ve tatlısı yapılan ürünü
  3. Esrarkeşlerin kullandığı bir çeşit nargile
  4. Kabak kemane
    • "Siperin içinde birkaç nefer ayakta ileriye bakıyor, öbürleri aşağı oturmuş konuşuyorlar, gülüyorlar, türkü söylüyorlar, kabak çalıyorlar." (Ömer Seyfettin)
  5. [sıfat] Ham, tatsız (kavun, karpuz)
  6. [sıfat] Tüysüz, dazlak
    • "Kaba kabak gibi tıraşlı!" (Halide Edip Adıvar)
  7. [sıfat] Dişleri aşınarak yüzeyi düzleşmiş olan (taşıt lastiği)
  8. [sıfat] Bilgisiz, görgüsüz, kaba
  9. Kısa boynuzlu hayvan

BAKAÇ

  1. [isim] Dürbün
  2. Vizör

BAKIM

  1. [isim] Bakma işi
  2. Bir şeyin iyi gelişmesi, iyi bir durumda kalması için verilen emek
    • "Bahçe bakım ister."
  3. Birinin beslenme, giyinme vb. gereksinimlerini üstlenme ve sağlama işi

BAKMA

  1. [isim] Bakmak işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü