İçinde ba olan 6 harfli 240 kelime var. İçerisinde BA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ba olan kelimeler listesine ya da Sonu ba ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A B Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AB
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAYMAK
-
-
[nsz]
Yiyecek baygınlık vermek, mideyi bulandırmak, midede ezinti yapmak
-
Aldatmak, kandırmak, etki altında bırakmak
-
[nsz]
Yiyecek baygınlık vermek, mideyi bulandırmak, midede ezinti yapmak
- BARGAM
-
-
[isim]
Levreğe benzer bir balık
-
[isim]
Levreğe benzer bir balık
- BATYAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
200-2000 m arasında derinliği olan deniz
-
[isim]
200-2000 m arasında derinliği olan deniz
- BAYKAN
- ...
- İRİBAŞ
-
-
[isim]
Kuyruksuz kurbağanın yumurtadan yeni çıkmış kurtçuğu
-
[isim]
Kuyruksuz kurbağanın yumurtadan yeni çıkmış kurtçuğu
- BALATA
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Soğuk ve sıcakta büyük bir sürtünme kat sayısına sahip olan, suya ve yağa dayanıklı, yavaş aşınan madde
-
Motorlu araçlarda fren yapmayı sağlayan, tekerlek mili üzerine yerleştirilmiş yarım ay biçimindeki alet
-
[isim]
Soğuk ve sıcakta büyük bir sürtünme kat sayısına sahip olan, suya ve yağa dayanıklı, yavaş aşınan madde
- BASINÇ
-
-
[isim]
Bir yüzey üzerine etkide bulunan gücün yüz ölçümü birimine düşen miktarı, tazyik
- "Gazların içinde kapalı oldukları kabın her yönüne doğru basınçları vardır."
- "Katı cisimler, üzerine konuldukları yüzeylere, yere doğru, sıvılar ise içinde bulundukları kabın dibine ve yanlarına doğru basınç yaparlar."
-
[isim]
Bir yüzey üzerine etkide bulunan gücün yüz ölçümü birimine düşen miktarı, tazyik
- BADANA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Duvarları boyamak için kullanılan sulandırılmış kireç veya boya
- "Bu kahvelerin çoğu beyaz badana duvarlıdır." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Duvarları boyamak için kullanılan sulandırılmış kireç veya boya
- BAKICI
-
-
[isim]
Bakma işiyle görevlendirilen kimse
- "Ustanın anası yatalak oldu, yanına başka bir bakıcı kocakarı tuttum." (Aka Gündüz)
-
Genellikle çocuk, yaşlı ve hastalara bakma işiyle görevli kimse
-
Yeme içme, barınma ve eğitim karşılığında bakıcılık görevi yapan kimse
-
Bir şeyi satın almayı düşünmeden yalnızca bakarak ilgilenen kimse
- "Anlaşılıyor, alıcı değil, bakıcısın. Alıcı suratı yok sende pek." (Haldun Taner)
-
Kayırıcı
-
Yabancı ülkede bir aile yanında kalarak eğitimini sürdüren ve aynı zamanda o evin çocuklarına bakan kimse
-
Falcı
- "Bakıcılara, niyet kuyularına, Tezveren Dede'ye gitti." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bakma işiyle görevlendirilen kimse
- BARUDİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Koyu gri renk
- "Esmerliği peçesinin altından dahi hissedilmekte idi; bilmem ki barudi mi demeliyim." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Koyu gri renk
- TABAKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Katman
- "Madenin üzerindeki kalın toprak tabakası kaldırılıyor."
-
Baskı ve yazıda kullanılan, değişik boyutlarda kesilmiş kâğıt
-
Derece
-
Katman
- "Bu insan nehrinin en aşağı tabakası, ipsiz takımıdır." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Katman
- BARÇAK
-
-
[isim]
Kılıç kabzasının siperi
-
[isim]
Kılıç kabzasının siperi
- BAŞODA
-
-
[isim]
Geleneksel Türk evinde özellikle konukların ağırlandığı büyük ve özenle döşenmiş oda
-
[isim]
Geleneksel Türk evinde özellikle konukların ağırlandığı büyük ve özenle döşenmiş oda
- YABANİ
-
-
[sıfat]
Doğada yaşayan, evcil olmayan (hayvan), evcil karşıtı
-
Doğada kendiliğinden yetişen (bitki)
-
Görgüsü olmayan, kaba ve hoyrat (kimse)
- "Babası, dağdan gelme, dangıl dungul bir yabaniymiş." (Sermet Muhtar Alus)
-
[sıfat]
Doğada yaşayan, evcil olmayan (hayvan), evcil karşıtı
- BASKİL
- ...
- BADİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çöl
- "Bütün İslam diyarlarından, Afrika'nın badiyelerinde Müslümanlar hep bir Mehdi'yi beklerler." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Çöl
- BAĞSIZ
-
-
[sıfat]
Bağı bulunmayan
- "Bağsız ayakkabı."
-
[sıfat]
Bağı bulunmayan
- SARBAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Deveci
-
[isim]
Deveci
- TİMBAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Üstü deri ile kaplı, bakırdan yapılan, küre biçiminde bir tür davul
-
[isim]
Üstü deri ile kaplı, bakırdan yapılan, küre biçiminde bir tür davul
- SOBACI
-
-
[isim]
Soba yapan, satan, onaran veya kuran kimse
-
[isim]
Soba yapan, satan, onaran veya kuran kimse