İçinde b olan 7 harfli 1074 kelime var. İçerisinde B harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında b harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu b harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AMBARGO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir malın serbest sürümünü engellemek için konulan yasak, engelleyim
- "Silah ambargosu."
-
Bir devletin, gemilerin kendi limanlarından ayrılmasını yasaklama buyruğu, engelleyim
-
Bir ülkenin dış dünyayla ilişkilerini engelleme, engelleyim
-
[isim]
Bir malın serbest sürümünü engellemek için konulan yasak, engelleyim
- ASABİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sinir bilimi
-
Sinir hastalıkları ile ilgili hastane bölümü
-
[isim]
Sinir bilimi
- BANLİYÖ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yörekent
-
[isim]
Yörekent
- BEYAĞAÇ
- ...
- BEYZADE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Bey oğlu
- "Ben beyzade, kişizade / Her türlü dertten topyekûn azade." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Soylu kimse
- "Eşsiz bir beyzadeydi, zamanımızda artık benzeri çıkmıyor." (Atilla İlhan)
-
Özenle büyütülmüş, nazlı kimse
-
[isim]
Bey oğlu
- BEZENME
-
-
[isim]
Bezenmek işi veya durumu
-
[isim]
Bezenmek işi veya durumu
- BUDATMA
-
-
[isim]
Budatmak işi
-
[isim]
Budatmak işi
- ALBASMA
-
-
[isim]
Albastı
-
[isim]
Albastı
- AMBALAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eşyayı sarmaya yarayan mukavva, kâğıt, tahta, plastik vb. malzeme
-
[isim]
Eşyayı sarmaya yarayan mukavva, kâğıt, tahta, plastik vb. malzeme
- BALONCU
-
-
[isim]
Balon satan kimse
-
[sıfat]
Palavracı
-
[isim]
Balon satan kimse
- BANKACI
-
-
[isim]
Bankacılık işlemleri ile uğraşan veya bankada görevli kimse
- "Eczacı, bankacı olup da geceleri orkestracı kesilen derme çatma orkestramız..." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bankacılık işlemleri ile uğraşan veya bankada görevli kimse
- BEDBAHT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Mutsuz, bahtsız, talihsiz
- "Kocasının akşamcılığından manen ve maddeten bedbahttı." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Beni böyle olmayacak hayallere düşürerek büsbütün bedbaht etmeyiniz." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Bunları yener, bahtiyar yahut bunlara yenilir, bedbaht olurlar." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Mutsuz, bahtsız, talihsiz
- BULUNAK
-
-
[isim]
Adres
-
[isim]
Adres
- HABERCİ
-
-
[isim]
Haber getiren kimse, ulak
-
Muhbir, ihbar eden kimse
- "Kaçakçı kamyonları bazen, o da bir habercinin yardımı ile içeride yakalanmakta." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir durumun, bir olayın belirtisi
- "Bu bulutlar yağmurun habercisi olsa gerek."
-
Karakulak
-
[isim]
Haber getiren kimse, ulak
- ABESLİK
-
-
[isim]
Abes olma durumu
- "Bu esere ... bir abeslik duygusu hâkimdir." (Mehmet Kaplan)
-
[isim]
Abes olma durumu
- BEGDİLİ
- ...
- BEYYİNE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir olayın doğruluğunu ortaya koyabilen yöntem
-
Duruşma sırasında bir düşünceyi gerçekleştirmek için başvurulan belge, kanıt, tutamak, delil
-
[isim]
Bir olayın doğruluğunu ortaya koyabilen yöntem
- BİTİŞME
-
-
[isim]
Bitişmek işi, ittisal
- "Bu geniş viranelikte bize bu kadar bitişmenin manası var mı?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Bitişmek işi, ittisal
- BOĞUŞMA
-
-
[isim]
Boğuşmak işi
- "Ne çare ki boğuşma esnasında o da birkaç yerinden yaralanmış." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Boğuşmak işi
- PABUÇÇU
-
-
[isim]
Ayakkabıcı
-
Camilerde ayakkabıları bekleyen kimse
- "Her cami kapısında pabuççular ayakkabı toplar, numara verirdi." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Ayakkabıcı