İçinde b olan 7 harfli 1074 kelime var. İçerisinde B harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında b harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu b harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BAHÇECİ

  1. [isim] Çiçek, ağaç ve sebze yetiştirme işiyle uğraşan kimse

BESEREK

  1. [isim] İki hörgüçlü deve ile boz devenin melezi olan tülü devenin erkeği

BEZETME

  1. [isim] Bezetmek işi

BİTİRİM

  1. [sıfat] Çok hoşa giden (kimse, yer)
  2. Yaman, zeki
    • "Bitirim delikanlı. Bitirim kız."
  3. [isim] Barbut oynatılan yer, kahve, kumarhane

ÇUBUKLU

  1. [sıfat] Çubuğu olan
  2. Uzunlamasına çizgili (kumaş)
    • "Kırmızı çubuklu, soluk entarisinin bir eteğini beline sokmuş." (Peyami Safa)

TİBETLİ
...
BAĞIRIŞ
...
BEGAYET

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [zarf] Son derece, pek çok, aşırı
    • "Kızım, evladım, sana söyleyeceğim sözler begayet mühim, begayet naziktir." (Reşat Nuri Güntekin)

BEŞAMEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Et yemekleri için tereyağı, un ve sütle yapılan bir tür sos

BUNAMAK

  1. [nsz] Çeşitli sebeplerle zihin gücünü yitirerek ne yaptığını bilemez duruma gelmek, ateh getirmek

BÜYÜSEL

  1. [sıfat] Büyü ile ilgili olan

BELLEME

  1. [isim] Bellemek işi

İSTİBAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Olmasını uzak görme, imkân vermeme, uzaksama, ıraksama

TEBARÜZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belirme, görünme
    • "Senelerden beri bildiğimiz ve aramızda konuştuğumuz şeylerin hiç yalan olmadığı tebarüz etti." (Yahya Kemal Beyatlı)

OBEZLİK
...
BALOTAJ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Adaylardan hiçbirinin gerekli oyu sağlayamaması dolayısıyla seçimin sonuçsuz kalması

BAŞIBOŞ

  1. [sıfat] Bir şeye veya kimseye bağlı olmayan
    • "Başıboş yaşayışa alışkın değildir." (Haldun Taner)
    • "Durgun sular, başıboş bıraktığım sandalı / Yalıların önünden geçirdi yavaş yavaş." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
  2. Bağlanmamış, serbest bırakılmış
    • "İstanbul'un başıboş köpekleri rahatça ömür sürmektedirler." (Salâh Birsel)
  3. Yönetimsiz, baskısız, denetimsiz bir biçimde
    • "Günün birçok saatlerinde dar sokaklarda başıboş dolaşır, eski Anadolu evlerini seyrederdim." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
  4. [zarf] Kendi isteğine göre, hiçbir etki altında kalmadan

BASKICI

  1. [isim] İşlenecek kumaşlar üzerine kalıplara resim basan kimse
  2. Matbaacılıkta baskı işlerini yapan kimse
  3. Kısıtlayıcı

BEŞERLİ

  1. [sıfat] Beşer beşer sıralanmış
    • "Beşerli gruplar."

BURUNTU

  1. [isim] Buru, sancı, bağırsak bozukluğu
    • "Sus! Buruntu geçiriyorum, azıcık kıpırdansam falya." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü