İçinde olan 5 harfli 30 kelime var. İçerisinde BÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bü olan kelimeler listesine ya da Sonu bü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ALBÜM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Fotoğraf, pul vb.ni dizip saklamaya yarayan bir tür defter
  2. Herhangi bir konu ile ilgili kısa açıklamalar verilerek resimler basılmış olan kitap
    • "Kelebek albümü. Bitki albümü. Ankara albümü."
  3. Uzunçalar
    • "Yeni albümünün parçalarını arka arkaya seslendirmeye başladığında, dünya soluğunu tutmuştu." (Murathan Mungan)

BÜTEY
...
BÜKÜÇ

  1. [isim] Köşe

BÜNYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Vücut yapısı
    • "Çok kuvvetli bir bünyeye sahipsiniz, nadir rastladığım vücutlardan." (Refik Halit Karay)
  2. Yapılış, kuruluş
    • "İlk bakışta fertlerin toplum bünyesi içinde çizdiği belirli çizgiler bunlardır." (Çetin Altan)
  3. Bir kurum, kuruluş veya iş yerinin iç yapısı

BÜTÜN

  1. [sıfat] Eksiksiz, tam
    • "Güller bütün güller bu sabah / Bir ağızdan şarkı söyler gibi açıyor her bahçede." (Necati Cumalı)
    • "Meseleyi bütün çıplaklığıyla anlattım." (Mahmut Yesari)
  2. Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi
    • "Bütün civar köylerde onu sevmeyen yoktu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Bozuk olmayan (para)
    • "Bütün para."
  4. Parçalanmamış
  5. [isim] Birlik, tamlık
    • "Şiirde bir bütünün lüzumuna inananlar bile mısralar arasında birtakım aralıklar kabul eder." (Orhan Veli Kanık)

BÜVET

  1. Gölet

BÜĞET

  1. [isim] Gölet

BÜKME

  1. [isim] Bükmek işi
  2. Bükülmüş kaytan veya iplik
  3. Vücudun bir bölümünü yanındaki bölüm üzerine kıvırma, germe karşıtı

BÜĞLÜ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Küçük büğlü, soprano büğlü, alto büğlü, bariton büğlü olarak dört türü bulunan, bakırdan, perdeli veya pistonlu müzik araçlarının adı

GÖBÜT

  1. [isim] Yuvarlak, yassı, içine yumurta vb. malzemeler konan ekmek

BÜZME

  1. [isim] Büzmek işi
  2. [sıfat] Ağzı büzülerek kapatılan (kese, torba vb.)
    • "Öbürü dolgunca ve büzme çarşaflı." (Refik Halit Karay)

BÜKÜN

  1. [isim] Dil bilgisi görevleri ve yapı bakımından, kelime köklerinin başında, içinde veya sonunda türlü değişikliklerin olması, insiraf

BÜRÜN
...
ÖBÜRÜ

  1. [zamir] Öteki, öbür kişi veya şey, diğeri, öbürkü

BÜRGÜ

  1. [isim] Baş örtüsü
  2. Çarşaf
  3. Atkı
  4. İnce perde

BÜZÜK

  1. [sıfat] Toplanarak büzülmüş
  2. [isim] Kalın bağırsağın sona erdiği yer, anüs
  3. [isim] Yüreklilik, cesaret

BÜZGÜ

  1. [isim] Dikişte kumaşın bir ucundan istenilen yere kadar geçirilen bir ipliğin çekilmesi ile oluşan, kumaşın bolluğunu azaltan sık, küçük kıvrım

BÜKÜM

  1. [isim] Bükme işi
  2. Bir şeyin bükülmüş yeri, kat, kıvrım
    • "Cebine koyarken kâğıt yere düştü, bükümü açıldı." (Burhan Felek)
  3. Bir kerede eğrilmiş iplik, yün miktarı

BÜYÜK

  1. [sıfat] Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı
    • "Büyük ağaçların altında, gazinoya doğru gidiyoruz." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Mutlu değildi. Büyük başın derdi de sıkıntısı da büyük olur." (Burhan Felek)
    • "Büyük sözüme tövbe, hatır ve hayalime bile getiremem." (Sermet Muhtar Alus)
    • "Buralara kadar zahmet ettiniz, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim." (Haldun Taner)
  2. Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram)
    • "Büyük bir cevap sıkıntısı geçirdikten sonra itiraf etti." (Peyami Safa)
  3. Niceliği çok olan
    • "Benim büyük kalabalıklara karşı ürkekliğim vardır." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Üstün niteliği olan
    • "Molière büyük adammış, yeryüzüne gelmiş kişilerin en büyüklerinden biri." (Nurullah ataç)
  5. Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş
    • "Büyüklerin yanında sesim çıkmazdı." (Sait Faik Abasıyanık)
  6. Önemli
    • "Ömrünün tek ve büyük oyunu bitmişti." (Tarık Buğra)

BÜTEN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Olefin grubundan C4H8 formülünde iki hidrokarbonun adı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü