İçinde ağı olan 9 harfli 65 kelime var. İçerisinde AĞI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ağı olan kelimeler listesine ya da Sonu ağı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AĞI
2 Harfli Kelimeler
AĞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AYIKULAĞI
-
-
[isim]
Çuha çiçeğinin bir türü (Primula auricula)
-
[isim]
Çuha çiçeğinin bir türü (Primula auricula)
- AĞIRLANMA
-
-
[isim]
Ağırlanmak işi
-
[isim]
Ağırlanmak işi
- AĞIRLAŞMA
-
-
[isim]
Ağırlaşmak durumu
-
[isim]
Ağırlaşmak durumu
- DAĞITILIŞ
- ...
- DAĞITILMA
-
-
[isim]
Dağıtılmak işi
-
[isim]
Dağıtılmak işi
- AĞIZLAŞMA
-
-
[isim]
Ağızlaşmak işi veya durumu
-
[isim]
Ağızlaşmak işi veya durumu
- FİLKULAĞI
-
-
[isim]
Yılan yastığıgillerden ana yurdu tropikal Amerika olan, kökü yumrulu bir süs bitkisi (Caladium)
-
Pazarlarda satılan bir tür sünger
-
[isim]
Yılan yastığıgillerden ana yurdu tropikal Amerika olan, kökü yumrulu bir süs bitkisi (Caladium)
- BAĞIRTMAK
-
-
[-i]
Bağırmasına yol açmak
-
Bir haberi, bir isteği, birinin aracılığıyla duyurmak
- "Tellal bağırtmak."
-
[-i]
Bağırmasına yol açmak
- NAMAZLAĞI
-
-
[isim]
Üstünde namaz kılınan seccade
-
[isim]
Üstünde namaz kılınan seccade
- CANKULAĞI
-
-
[isim]
Çok yakın dost, sırdaş
- "Derdimizi dökecek bir dert ortağı, şikâyetimizi dinleyecek bir cankulağı bulunsun." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Atölyede duyduğum kelimeleri, cümleleri cankulağı ile dinliyor, bunları aynen Fransızlar gibi kullanmak için can atıyordum." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[isim]
Çok yakın dost, sırdaş
- BAĞIRTKAN
-
-
[sıfat]
Çok bağırıp çağıran (kimse)
- "Ak sakallı, uzun boylu bağırtkan bir ihtiyardı." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Çok bağırıp çağıran (kimse)
- KILAĞISIZ
-
-
[sıfat]
Kılağılanmamış, keskin olmayan, zağsız
-
[sıfat]
Kılağılanmamış, keskin olmayan, zağsız
- BAĞINTILI
-
-
[sıfat]
Göreceli
-
[sıfat]
Göreceli
- AĞILLANMA
-
-
[isim]
Ağıllanmak durumu
-
[isim]
Ağıllanmak durumu
- BAĞIŞLAMA
-
-
[isim]
Bağışlamak işi, yarlıgama, mağfiret, gufran
-
Hibe etme
-
[isim]
Bağışlamak işi, yarlıgama, mağfiret, gufran
- ÇAĞILTILI
-
-
[sıfat]
Çağıltısı olan
- "Çağıltılı bir dereden geçerken yolcu telaş gösterir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Çağıltısı olan
- DANAAYAĞI
-
-
[isim]
Yılanyastığıgillerden, yaprakları lekeli bir bitki (Arum)
-
[isim]
Yılanyastığıgillerden, yaprakları lekeli bir bitki (Arum)
- DOMUZBAĞI
- ...
- DAĞINIKÇA
-
-
Biraz dağılmış, dağınık gibi
- "İçerisi biraz dağınıkça fakat insana sükûnet veren bir yerdi." (Cahit Uçuk)
-
Biraz dağılmış, dağınık gibi
- BALKABAĞI
-
-
[isim]
Aptal, beyinsiz kimse
-
[isim]
Aptal, beyinsiz kimse