İçinde açma olan 25 kelime var. İçerisinde AÇMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında açma olan kelimeler listesine ya da Sonu açma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

15 Harfli Kelimeler

SAÇMALAYABİLMEK

14 Harfli Kelimeler

SAÇMALAŞTIRMAK, SAÇMALAYABİLME

13 Harfli Kelimeler

SAÇMALAŞTIRMA

11 Harfli Kelimeler

SAÇMALAŞMAK

10 Harfli Kelimeler

AÇMAMAZLIK, SAÇMACILIK, SAÇMALAMAK, SAÇMALAŞMA, SAÇMALAYIŞ

9 Harfli Kelimeler

AÇMACILIK, KAÇMAKLIK, SAÇMALAMA

8 Harfli Kelimeler

AÇMAZLIK, SAÇMALIK

7 Harfli Kelimeler

AÇMALIK, SAÇMACI

6 Harfli Kelimeler

AÇMACI, KAÇMAK, SAÇMAK



5 Harfli Kelimeler

AÇMAK, AÇMAZ, KAÇMA, SAÇMA

4 Harfli Kelimeler

AÇMA


Kelime bulma makinesi

A A M Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

AÇMA, AMAÇ, MAÇA

3 Harfli Kelimeler

AMA, ÇAM, MAÇ

2 Harfli Kelimeler

AÇ, AM, MA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SAÇMALAYABİLMEK
...
SAÇMALAŞTIRMAK

  1. [-i] Saçmalaşmasını sağlamak, saçma duruma getirmek, abuklaştırmak

SAÇMALAYABİLME
...
SAÇMALAŞTIRMA

  1. [isim] Saçmalaştırmak işi

SAÇMALAŞMAK

  1. [nsz] Saçma davranışlarda bulunmak, abuklaşmak

AÇMAMAZLIK
...
SAÇMALAMAK

  1. [nsz] Anlamsız, gereksiz, tutarsız, saçma sapan sözler söylemek veya bu tür davranışlarda bulunmak, abuklamak
    • "Konuşması büsbütün dağıldı, tutarsızlaştı. Artık saçmalıyor." (Atilla İlhan)

SAÇMALAYIŞ
...
SAÇMALAŞMA

  1. [isim] Saçmalaşmak durumu veya işi

SAÇMACILIK

  1. [isim] Saçmacı olma durumu

KAÇMAKLIK

  1. [isim] Kaçma durumu
    • "Evime kaçmaklığım lazım gelirken, Zekeriya sofrasının esrarengizliğini öğrenmek cazibesine kapıldım." (Aka Gündüz)

AÇMACILIK

  1. [isim] Açma yapma veya satma işi

SAÇMALAMA

  1. [isim] Saçmalamak işi

AÇMAZLIK

  1. [isim] Açmaz olma durumu
  2. Ağzı sıkı olma durumu, ketumiyet

SAÇMALIK

  1. [isim] Saçma konulan yer
  2. Yeri ve değeri olmayan söz, davranış içinde olma, abukluk, abuk sabukluk, abuk subukluk
  3. Yeri ve değeri olmayan söz, davranış
    • "Bazen çekip gitmeyi kuruyordu fakat bunun saçmalığını kendi de idrak ediyordu." (Haldun Taner)

AÇMALIK

  1. [isim] Kiri çıkarmak veya eşyayı iyice temizlemek için kullanılan her türlü madde

SAÇMACI

  1. [isim] Saçma sapan söz söyleyen kimse

AÇMACI

  1. [isim] Açma yapan veya satan kimse

KAÇMAK

  1. [-e] Hızla koşup bir yere saklanmak
    • "Bir tehlike sezdiğin anda hemen eve kaçarsın." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "O adam onları aşağıladıkça utancından kaçacak delik arayan Âşık Ali'ye acıyordu." (Yahya Kemal)
  2. [nsz] Kimseye bildirmeden bulunduğu yerden ayrılmak, firar etmek
    • "Silahını hatta başındaki şapkasını bırakıp kaçıyor." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  3. [-den] Kendini göstermemek, rastlaşmamaya çalışmak
    • "Alacaklıdan kaçmak."
  4. [-den] Kaçınmak
    • "Ben zahmetten kaçmam."
  5. [-den] Gaz, sıvı vb. şeyler sızmak
    • "Kazandan islim kaçıyor."
  6. [nsz] İpi kopmak
    • "Çorabım kaçtı."
  7. [-e] Girmek
    • "Kulağına su kaçmış."
  8. Bir yana doğru kaymak
    • "Odanın halısı biraz sağa kaçmış."
  9. [nsz] Görünmeden gitmek, savuşmak, sıvışmak
    • "Belki sirayet eder diye korkacaklar ve kaçacaklar." (Burhan Felek)
  10. [nsz] Hızlı koşmak
    • "Biletlerini memurun elinden kaptı, kaçar gibi gişeden uzaklaştı." (Necati Cumalı)
  11. [nsz] Yok olmak
    • "Rahatı kaçmak."
    • "Neşesi kaçmak."
  12. Yaklaşmak, benzemek, andırmak
    • "Bu mavi yeşile kaçıyor."
  13. Kaçgöçe uymak
    • "Gelin bir evde kayınbabasından kaçar, güveyi, baldızının yüzünü tanımazdı." (Refik Halit Karay)
  14. [-den] Kız veya kadın yasalara ve aile isteklerine karşı gelerek evlenmek için evinden ayrılmak
  15. [-i] Rengi ağarmak, uçmak
  16. [-den] Yarışçı diğerlerinden hızla ayrılıp arayı açmak
  17. Futbol ve basketbolda engelleyen adamdan kurtulmak veya pas alabilmek için boş alana koşmak

SAÇMAK

  1. [-i] Bir şeyi ortalığa dağıtmak, dökmek
    • "Oraya birikmiş sulara basarak çamurları etrafa saçtı." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Işık ve ısı yaymak
    • "Büyümüş gözler örste dövülen kızgın demir gibi kıvılcımlar saçtı." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Belli bir görüşü, düşünceyi yaymak

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü