İçinde açm olan 5 harfli 4 kelime var. İçerisinde AÇM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında açm olan kelimeler listesine ya da Sonu açm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ÇAM, MAÇ
2 Harfli Kelimeler
AÇ, AM, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAÇMA
-
-
[isim]
Saçmak işi
-
Bir tür balık ağı, serpme ağ
-
Avda kullanılan fişeklerin içine konulan, türlü boylardaki küçük ve yuvarlak kurşun tanesi
- "Ben fişeklerin barutunu, tapasını, saçmasını koyarım, beybaba!" (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Akla uygun olmayan, yersiz bulunan, pestenkerani, absürt
- "Saçma bir iş."
-
Yersiz, akla aykırı, tutarsız söz
- "Bırak şu saçmaları! Bir daha bahsini etme." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Böyle söz söyleyen veya iş yapan
- "Saçma adam."
-
[isim]
Saçmak işi
- AÇMAZ
-
-
[isim]
Satranç oyununda şahı koruyan taşlardan birinin yerinden oynatılamaması durumu
-
Tuluatta karşısındakine bir nükte veya tekerleme söyleme kolaylığını veren söz
-
İçinden zor çıkılır durum
-
[isim]
Satranç oyununda şahı koruyan taşlardan birinin yerinden oynatılamaması durumu
- AÇMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek
- "Kapıyı açan hizmetçi benim kadın olduğumu anlamadı." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Babam açtı ağzını, yumdu gözünü ... öyle şeyler söyledi ki ben burada mümkün değil tekrarlayamam." (Ömer Seyfettin)
-
Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak
- "Örtüyü açmaya mecburum." (Refik Halit Karay)
-
Engeli kaldırmak
- "Karla kapanan yolu açmak."
-
Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak
- "Kadın hamalı dışarı çıkardı, sonra çantasını açıp birkaç lira çıkardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir şeyi, bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak
-
Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak
- "Tıkanmış boruyu açmak."
-
Çevresini genişletmek
- "Anıtın çevresini açmak."
-
Birbirinden uzaklaştırmak
- "Kollarını açtı."
-
Yarmak
- "Çıbanı açmak."
-
Düğümü veya dolaşmış bir şeyi bu durumdan kurtarmak
- "Yumağı açmak."
-
Bir toplantıyı başlatmak
-
Bir kuruluşu, bir iş yerini işler duruma getirmek
- "Bu heykeli açmak için bir seneden beri münasip bir fırsat kollanıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir aygıtı, bir düzeneği çalışır duruma getirmek
- "Radyoyu açmak."
- "Elektriği açmak."
-
Alışverişi başlatmak
- "Bakan, tütün piyasasını açtı."
-
Rengin koyuluğunu azaltmak
- "Bu boyayı biraz daha açmalı."
-
Yakışmak, güzel göstermek
- "Bu renk odayı açtı."
-
Ferahlık vermek
-
Beğenmek
- "Burası beni açmadı, başka yere gidelim."
-
Bir konu ile ilgili konuşmak
-
[-i]
Avunmak veya danışmak için söylemek, içini dökmek
- "Size derdimi açmaya geldim." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Yapmak, düzenlemek
- "Sınav açmak."
-
[nsz]
Ayırmak, tahsis etmek
- "Senin için üst katta bir oda açtık."
-
Görünür duruma getirmek
- "Kollarını, göğsünü açmış."
-
[nsz]
Bulutların dağılmasıyla gökyüzü aydınlanmak
-
Satranç, poker vb. oyunları başlatmak
-
[nsz]
Geçit vermek
- "Evin arka tarafına geçmek için kapı açtık."
-
Sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek
- "Öğretmen sürekli konuşuyor, öğrenciyi açmak istiyordu."
-
Savaşla almak, fethetmek
-
[-i]
Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek
- KAÇMA
-
-
[isim]
Kaçmak işi, firar
-
[isim]
Kaçmak işi, firar