İçinde açl olan 9 harfli 29 kelime var. İçerisinde AÇL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında açl olan kelimeler listesine ya da Sonu açl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A L Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ÇAL

2 Harfli Kelimeler

AÇ, AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AMAÇLAMAK

  1. [-i] Bir amaca ulaşmayı istemek, istihdaf etmek
    • "Sınıf veya zümre egemenliğini veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayan siyasi partiler kurulamaz." (Anayasa)

TOKAÇLAMA

  1. [isim] Tokaçlamak işi

İMTİZAÇLI
...
AĞAÇLAMAK

  1. [-i] Ağaçlandırmak

AKAÇLATMA

  1. [isim] Akaçlatmak işi

AMAÇLILIK

  1. [isim] Amaçlı olma durumu

İLAÇLANMA

  1. [isim] İlaçlanmak işi

DOĞAÇLAMA

  1. [isim] Doğaçlamak işi, emprovizasyon
  2. [zarf] Birdenbire, düşünmeden, içine doğduğu gibi, irticalen, emprovize
    • "Doğaçlama şiir söylemek."
  3. Yazılı metni olmayan, kararlaştırılmış taslağı, yerine, zamanına göre oyuncular tarafından, sahnede yakıştırılan sözlerle tamamlanan oyun, tuluat

TAÇLANMAK

  1. [nsz] Taç giymek

AMAÇLANMA

  1. [isim] Amaçlanmak işi

YALVAÇLIK

  1. [isim] Yalvaç olma durumu

İLAÇLANIŞ

  1. [isim] İlaçlanma işi veya biçimi

AĞAÇLIKLI

  1. [sıfat] Ağacı bol olan (yer)
    • "Burası şehrin en iyi semtlerinden birinde ve ağaçlıklı, sakin bir sokakta idi." (Tarık Buğra)

AKAÇLAMAK

  1. [-i] Bir yerde birikmiş suları akıtmak
  2. Bataklıkları akaç yoluyla kurutmak

KULAÇLAMA

  1. [isim] Kulaçlamak işi

İHTİYAÇLI
...
AĞAÇLAŞMA

  1. [isim] Ağaçlaşmak durumu
  2. Bitki şekilleri gösteren ve akiklerde olduğu gibi maden filizlerinin gerek yüzeyinde gerek içlerinde rastlanan doğal desen

DİLMAÇLIK

  1. [isim] Çevirmenlik
    • "... o subayları esir alıp askere getiren kumandan Kâzım Bey dilmaçlık ediyordu." (Ruşen Eşref Ünaydın)

TUTAMAÇLI

  1. [sıfat] Tutamacı olan
    • "Ayağına geçirdiği tutamaçlı demirlerle tahta elektrik direklerine tırmanıp sigortaları değiştirmesi heyecan vericiydi." (Ayla Kutlu)

İLAÇLAMAK

  1. [-i] İlaç sürmek
  2. Mikroplardan arındırmak, zararlı böceklerden korunmak amacıyla ilaç püskürtmek veya sıkmak
    • "Ekici borç harç ilaçlayacaktı tarlasını." (Necati Cumalı)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü