İçinde olan 5 harfli 66 kelime var. İçerisinde AÇ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aç olan kelimeler listesine ya da Sonu aç ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BAKAÇ

  1. [isim] Dürbün
  2. Vizör

DOĞAÇ

  1. [isim] Şiir veya sözü birdenbire, düşünmeden, içine doğduğu gibi söyleme, irtical

TIKAÇ

  1. [isim] Herhangi bir şeyin delik veya ağzını tıkamaya yarayan nesne

KRAÇA

  1. [isim] İstavrit balığının küçüğü

SAÇLI

  1. [sıfat] Saçı olan
    • "Ak saçlı. Sarı saçlı."

TUTAÇ

  1. [isim] Laboratuvar maşası
  2. Tutacak

VURAÇ

  1. [isim] Raket

SAÇMA

  1. [isim] Saçmak işi
  2. Bir tür balık ağı, serpme ağ
  3. Avda kullanılan fişeklerin içine konulan, türlü boylardaki küçük ve yuvarlak kurşun tanesi
    • "Ben fişeklerin barutunu, tapasını, saçmasını koyarım, beybaba!" (Aka Gündüz)
  4. [sıfat] Akla uygun olmayan, yersiz bulunan, pestenkerani, absürt
    • "Saçma bir iş."
  5. Yersiz, akla aykırı, tutarsız söz
    • "Bırak şu saçmaları! Bir daha bahsini etme." (Refik Halit Karay)
  6. [sıfat] Böyle söz söyleyen veya iş yapan
    • "Saçma adam."

TAÇLI

  1. [sıfat] Tacı olan
    • "Bir orman melikesi gibi, tahta taçlı başı dimdik ... azametle tek başına orada dinleniyordu." (Refik Halit Karay)
  2. Taç yaprağı olan

REVAÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sürüm
    • "Geniş pencereli, manzaralı salonlar revaçta." (Refik Halit Karay)
    • "Yememek herkesin elinden geldiği için sıskalaşmak revaç buldu." (Refik Halit Karay)
    • "Sakal ve bıyığın revaçta olduğu bir dönemden geçmedik değil!" (Haldun Taner)

KAÇAR

  1. [sıfat] Kaç soru sıfatının üleştirme biçimi
    • "Bu evler kaçar odalı?"
    • "Her birinden kaçar tane aldınız?"

PAÇAL

  1. [isim] Ekmek yapmak için çeşitli tahılların yasaya göre belirlenen gerekli karışım oranı
  2. Çeşitli şeylerin karışımı

SAÇIK

  1. [sıfat] Saçılmış, serpilmiş

KAÇAK

  1. Bağlı bulunduğu yerden veya yasadan kaçan, uzaklaşan
    • "Vapurda bir de kaçak Rus ailesi var." (Aka Gündüz)
  2. Yasaca yapılması yasak olan veya yapılması için gerekli izin alınmayan
    • "Kaçak kat."
  3. Yasaca belirtilmiş gerekli gümrük ve vergileri ödenmeden bir yere sokulan veya bir yerden çıkarılan
    • "Öyle olduğu hâlde kaçak sigaramla hâli unutmaya çalışıyordum." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. [isim] Bir kaptan, bir borudan sızan gaz veya sıvı, bir telden kaçan akım
    • "Bu odada kaçak var."
  5. [isim] Gizlice kaçırılmış olan mal veya madde
    • "Şu âlâ kaçaktan birer sigara sarar mısınız?" (Sermet Muhtar Alus)
  6. [zarf] Yasalara, kurallara uymayarak, gizlice
    • "Bütün harp müddetince babası ile İsviçre'de kaçak yaşadı." (Aka Gündüz)

SAÇAK

  1. [isim] Bazı giyim eşyalarında veya döşemeliklerde kumaş kenarlarına dikilen süslü iplikten püskül
    • "Perdenin saçağı."
  2. Görünüşü bu püskülü andıran
    • "Bak gene bir tutam saçak tütün kalmadı. bana yalnız tozları kalıyor." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Havlu, halı vb.nin kenarı boyunca sarkan püskül
  4. Bir yapının herhangi bir bölümünü güneş ve yağmurdan koruması için, o bölümden dışa taşkın ve altı boşta olarak yapılan örtü
  5. Bir gaz ortama yerleştirilen ve yüksek bir potansiyel verilen ve nesnenin yüzeyinde oluşan ışık olayı

ANDAÇ

  1. [isim] Ajanda
  2. Anı, yadigâr
    • "Alabalıkları dağ köylüleri ırmaktan tutar getirirlerdi. Yanında andaç diye bir kâse dolusu dağ çileği yahut badem sunarlardı." (Ayla Kutlu)

KAYAÇ

  1. [isim] Doğada büyük yer tutan, yer kabuğunun yapı gereci olan bir veya birkaç mineralden oluşan kütle, külte, porfir

KULAÇ

  1. [isim] Gerilerek açılmış iki kolun parmak uçları arasındaki uzaklık
    • "Hortum beş on kulaç ötemize yanaşmıştı." (Halikarnas Balıkçısı)

AÇGÖZ

  1. [sıfat] Açgözlü

KAÇIK

  1. [sıfat] Bir yana kaçmış, kaymış
  2. İlmeği kaçmış (çorap vb.)
  3. [isim] Çorabın ilmeği kaçmış yeri
  4. Bazı davranışları dengesiz olan, zıvanasız
    • "Bu köşkün perileri de kaçık galiba." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü