İçinde azam olan 13 kelime var. İçerisinde AZAM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında azam olan kelimeler listesine ya da Sonu azam ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
GAYRİMUNTAZAM
MUNTAZAMLIK, SADRAZAMLIK
MUNTAZAMAN, VEZİRİAZAM
AZAMETSİZ
AZAMETLİ, MUNTAZAM, SADRAZAM, TAZAMMUN
KAZAMAT
AZAMET
AZAMİ
A A M Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
AZMA
3 Harfli Kelimeler
AMA, AZA, ZAM
2 Harfli Kelimeler
AM, AZ, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GAYRİMUNTAZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Düzensiz, dağınık, gelişigüzel
-
[sıfat]
Düzensiz, dağınık, gelişigüzel
- MUNTAZAMLIK
- ...
- SADRAZAMLIK
-
-
[isim]
Sadrazam olma durumu
-
Sadrazamın makamı veya görevi
-
[isim]
Sadrazam olma durumu
- VEZİRİAZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sadrazam
-
[isim]
Sadrazam
- MUNTAZAMAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Düzenli olarak
- "Bu garip ve yorucu vazifeyi, derslerini ve müzakerelerini yaptığı gibi muntazaman başardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Düzenli olarak
- AZAMETSİZ
- ...
- MUNTAZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Düzgün
-
Düzenli, derli toplu
- "Hizmetçi muntazam bir içki sofrası hazırlamak için paketleri toplayıp giderken..." (Peyami Safa)
-
[zarf]
Düzenli, sürekli ve düzgün bir biçimde
- "Bizi beslemek için muntazam yumurtlarlar." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Düzgün
- SADRAZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda başbakan, veziriazam, sadır
- "Eski sadrazamlardan birinin kızı olan karısı, iyi bir kadındır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda başbakan, veziriazam, sadır
- AZAMETLİ
-
-
[sıfat]
Ulu, çok büyük
-
Gururlu
-
Görkemli, heybetli
-
Debdebeli
-
Çalımlı, kurumlu
- "Hatta biraz da azametli, kibirli muamelesi bana epeyce garip görünmüştü doğrusu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Ulu, çok büyük
- TAZAMMUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kapsama, içine alma, içerme
-
İçlem
-
[isim]
Kapsama, içine alma, içerme
- KAZAMAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Obüslerden, bombalardan korunmak için yerin altına kazılmış siper
-
[isim]
Obüslerden, bombalardan korunmak için yerin altına kazılmış siper
- AZAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ululuk, büyüklük
-
Gurur
- "Arkadaşlarımdan ayrılıp onun yanına geçmek azametime dokundu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Görkem, gösteriş, heybet
-
Debdebe
-
Çalım, kurum, tekebbür
- "Şu her tarafından temizlik ve azamet akan şişman adama bile sorabilirdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Ululuk, büyüklük
- AZAMİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Maksimum
-
[sıfat]
Maksimum