İçinde ayı olan 7 harfli 87 kelime var. İçerisinde AYI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ayı olan kelimeler listesine ya da Sonu ayı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AYI
2 Harfli Kelimeler
AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAYIMLI
-
-
[sıfat]
Sayısı bulunan
-
[sıfat]
Sayısı bulunan
- UĞRAYIŞ
- ...
- AVLAYIŞ
-
-
[isim]
Avlama işi veya biçimi
-
[isim]
Avlama işi veya biçimi
- AYIRTMA
-
-
[isim]
Ayırtmak işi
-
[isim]
Ayırtmak işi
- AYIKMAK
-
-
[nsz]
Ayılmak, kendine gelmek, uyanmak, aklı başına gelmek
-
[nsz]
Ayılmak, kendine gelmek, uyanmak, aklı başına gelmek
- HALAYIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kadın köle, cariye
- "Ailemizin emektar Arap halayıklarından biri de bize aşçılık etmekteydi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Kadın köle, cariye
- SAYILIŞ
- ...
- YARAYIŞ
- ...
- ARAYICI
-
-
[isim]
Bir şeyi aramayı iş edinen kimse
- "Altın arayıcısı."
-
Arama işiyle görevlendirilmiş kimse
- "Gümrük arayıcısı."
-
İstenilen yıldızı teleskop içine getirebilmek için büyük teleskoplara paralel olarak bağlı, görüş alanı geniş olan küçük teleskop
-
[isim]
Bir şeyi aramayı iş edinen kimse
- AYIRMAÇ
-
-
[isim]
Bir şeyi benzerlerinden ayırt etmeye yarayan durum veya öge, farika
-
[isim]
Bir şeyi benzerlerinden ayırt etmeye yarayan durum veya öge, farika
- BAYILIŞ
-
-
[isim]
Bayılma işi veya biçimi
-
[isim]
Bayılma işi veya biçimi
- MAYINCI
-
-
[isim]
Mayın dökmeye yardım eden veya mayın döşeyen kimse
-
[isim]
Mayın dökmeye yardım eden veya mayın döşeyen kimse
- MAYIŞMA
-
-
[isim]
Mayışmak işi
-
[isim]
Mayışmak işi
- PANAYIR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Belli zamanlarda ve genellikle küçük yerleşme birimlerinde kurulan, sergi niteliğini de taşıyan büyük pazar
- "Kasabada iş güç duruyor, cami meydanı dolduğu için panayır halkı sokakları tıkıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Belli zamanlarda ve genellikle küçük yerleşme birimlerinde kurulan, sergi niteliğini de taşıyan büyük pazar
- KAYIRMA
-
-
[isim]
Kayırmak işi, koruma, himmet, iltimas
-
[isim]
Kayırmak işi, koruma, himmet, iltimas
- LAKAYIT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İlgisiz, aldırmaz, umursamaz, kayıtsız
- "Yüzündeki gülümseyiş geçti, yeniden lakayıt, uzak ve donmuş hâlini takındı." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Onun gözyaşlarına lakayıt kalmak mecburiyetinde bulunuyorum." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
İlgisiz, aldırmaz, umursamaz, kayıtsız bir biçimde
-
[sıfat]
İlgisiz, aldırmaz, umursamaz, kayıtsız
- YAYINIM
-
-
[isim]
Yayınma
-
[isim]
Yayınma
- YAŞAYIŞ
-
-
[isim]
Yaşama işi veya biçimi
- "Kendi dilimden, kendi sözlerimden, kendi yaşayışımızdan, şiirimizden..." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Yaşama işi veya biçimi
- KAYINTI
-
-
[isim]
Açlık bastırmaya, atıştırılmaya yarar yiyecek
-
[isim]
Açlık bastırmaya, atıştırılmaya yarar yiyecek
- BAYILMA
-
-
[isim]
Baygın duruma girme, kendinden geçme
-
[isim]
Baygın duruma girme, kendinden geçme