İçinde ava olan 8 harfli 41 kelime var. İçerisinde AVA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ava olan kelimeler listesine ya da Sonu ava ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AV
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞAŞKAVAL
- ...
- KARNAVAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hristiyanların belli dönemlerde renkli, komik ve şaşırtıcı kılıklara girerek yaptıkları şenlik ve eğlence dönemi
-
Bu dönemde yapılan eğlence
-
[isim]
Hristiyanların belli dönemlerde renkli, komik ve şaşırtıcı kılıklara girerek yaptıkları şenlik ve eğlence dönemi
- MARTAVAL
-
-
[isim]
Yalan, uydurma söz, palavra
- "Dünkü yazdıklarının bütün martaval olduğunu bugün itiraf etmez misin?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Yalan, uydurma söz, palavra
- BEDAVACI
-
-
[isim]
Her şeyi bedavadan sağlamaya çalışan kimse, beleşçi, lüpçü
-
[isim]
Her şeyi bedavadan sağlamaya çalışan kimse, beleşçi, lüpçü
- KAVASLIK
-
-
[isim]
Kavas olma durumu veya kavasın görevi
- "Lalalık, kavaslık derecelerinden kalfalık payesine yükseldiği bir sırada İsmail'in oğlu yanından uzaklaştırıldı, gitti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Kavas olma durumu veya kavasın görevi
- TAVAZZUH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Açıklık kazanma, aydınlanma
- "Vaziyet tavazzuh edinceye kadar gizlenmekten aylardır yüzünü görmedim." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Açıklık kazanma, aydınlanma
- HIRDAVAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kilit, tel, çivi vb. metal eşya
-
Önemsiz, ufak tefek eşya, gereksiz eşya
- "Tezgâhın ardındaki raflarda defter, kâğıt, kalem, silgi ve bir sürü hırdavat." (Oktay Rifat)
-
[isim]
Kilit, tel, çivi vb. metal eşya
- HAVANELİ
-
-
[isim]
Havanda bir şeyi dövmeye yarayan tokmak
-
[isim]
Havanda bir şeyi dövmeye yarayan tokmak
- AVADANCI
-
-
[isim]
Osmanlı sarayında bir sınıf hademe
-
[isim]
Osmanlı sarayında bir sınıf hademe
- YAVAŞLIK
-
-
[isim]
Yavaş olma durumu
-
[isim]
Yavaş olma durumu
- TATAVACI
- ...
- YAVANLIK
-
-
[isim]
Yavan olma durumu
- "Her şeyde geçici, her şeyde ruhumun bir tarafını boş bırakan bir yavanlık vardı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Yavan olma durumu
- KAVARACI
-
-
[isim]
Gürültücü
-
[isim]
Gürültücü
- KAVATLIK
-
-
[isim]
Pezevenklik
-
[isim]
Pezevenklik
- TAVATTUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yurt edinme
-
[isim]
Yurt edinme
- LAVABOLU
- ...
- AVANAKÇA
-
-
[zarf]
Avanak gibi, avanağa uygun düşen biçimde
-
[zarf]
Avanak gibi, avanağa uygun düşen biçimde
- AVANGART
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Öncü
-
[isim]
Öncü
- KARAVANA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Genellikle orduda yemek dağıtımında kullanılan büyük metal kap
-
Bu kaptan dağıtılan yemek
- "Bugün karavana çok iyi idi."
-
İnce, yassı elmas
-
Atış taliminde hedef tahtasını bile vuramama
-
[isim]
Genellikle orduda yemek dağıtımında kullanılan büyük metal kap
- AVARELİK
-
-
[isim]
İşsizlik, başıboşluk, aylaklık
- "Onun avareliğinin ne büyük bir verimliliğe gebe olduğunu anaca sezdiğinden Sait'i hep korumuştu." (Haldun Taner)
-
[isim]
İşsizlik, başıboşluk, aylaklık