İçinde av olan 8 harfli 182 kelime var. İçerisinde AV bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında av olan kelimeler listesine ya da Sonu av ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MUTAVAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Boyun eğme, uyma, itaat etme
  2. [sıfat] Dönüşlü

YAVANLIK

  1. [isim] Yavan olma durumu
    • "Her şeyde geçici, her şeyde ruhumun bir tarafını boş bırakan bir yavanlık vardı." (Halide Edip Adıvar)

DALKAVUK

  1. [isim] Kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, şaklaban, yağcı, yalaka, yağdanlık, yalpak
    • "Bunları yaparken hiçbir zaman kendini dalkavuk vaziyetine düşürmez." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Saraylarda devlet büyüklerini nükteli sözlerle eğlendiren kimse

DAVETİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir toplantıya, bir yere çağrılanlara gönderilen yazının bulunduğu belge
    • "Kapıda gülümseyen bir zat davetiye kontrol ediyor." (Burhan Felek)

SAVUŞMAK

  1. [nsz] Bulunduğu yerden aceleyle, gizlice veya dikkati çekmeden ayrılmak
    • "Hemen dükkâna koşuyorum, acele acele bir iki gazete alıp savuşuyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Yemek kotaracağım diye savuşup gitti." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Hastalık veya başka kötü bir durum geçmek, iyileşmek

AVANTACI

  1. [isim] Çıkarcı, beleşçi, bedavacı

KARAVANA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Genellikle orduda yemek dağıtımında kullanılan büyük metal kap
  2. Bu kaptan dağıtılan yemek
    • "Bugün karavana çok iyi idi."
  3. İnce, yassı elmas
  4. Atış taliminde hedef tahtasını bile vuramama

ÜSTÇAVUŞ

  1. [isim] Orduda astsubaylığın ikinci aşaması olan, çavuşla başçavuş arasındaki görevli

ÇAVLANMA

  1. [isim] Çavlanmak işi

EGAVLAMA
...
HIRDAVAT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kilit, tel, çivi vb. metal eşya
  2. Önemsiz, ufak tefek eşya, gereksiz eşya
    • "Tezgâhın ardındaki raflarda defter, kâğıt, kalem, silgi ve bir sürü hırdavat." (Oktay Rifat)

BAŞSAVCI

  1. [isim] En üst düzeydeki savcı

TAVASSUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aracılık, ara bulma, aracılık etme

BAŞÇAVUŞ

  1. [isim] Astsubay başçavuş
    • "Başçavuş, kalabalığı dağıtmaya çalışan jandarmalara seslendi." (Necati Cumalı)
  2. Yeniçeri Ocağının çavuşu

CAVLAMAK

  1. [nsz] Kavlamak, tüyünü dökmek, çıplak kalmak

KAVLETME

  1. [isim] Kavletmek işi

TAVANLIK
...
AVUTULUŞ

  1. [isim] Avutulma işi veya biçimi

KAVUŞTAK

  1. [isim] Nakarat

MÜŞAVERE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Danışma, danış

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü