İçinde av olan 7 harfli 176 kelime var. İçerisinde AV bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında av olan kelimeler listesine ya da Sonu av ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

VAVEYLA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çığlık
    • "Mısır'ın değme ağıtçıları bile sanırım vaveylalarında benimle yarışa giremezlerdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

MAVRUKA

  1. [isim] Kurşundan dökülmüş uzun ve yuvarlak, iki ucu delikli, mazgallanıp cıvayla parlatılmış veya sarı madenden döküm yapılıp nikelajlanmış, 80-130 gr ağırlığında bir av aleti

MAVİLİK

  1. [isim] Mavi renkte olma durumu

GRAVYER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İsviçre'de yapılan bir çeşit sarı, yağlı peynir

BAVLIMA

  1. [isim] Bavlımak işi

TAVLAMA

  1. [isim] Tavlamak işi

YALAVAÇ

  1. [isim] Peygamber

KAVURMA

  1. [isim] Kavurmak işi
  2. Kendi yağıyla pişirilip kavrulduktan sonra yenen veya dondurulup saklanan et
    • "Sinide haşlanmış ve ikiye kesilmiş yumurtalar, yeşil soğanlar, tulum peynirleri, kavurmalar vardı." (Tarık Buğra)
  3. [sıfat] Kavrulmuş olan

TAVLACI

  1. [isim] At beslenen tavlaya bakan kimse

AVLANIŞ

  1. [isim] Avlanma işi veya biçimi

AVUTMAK

  1. [-i] Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek
    • "İnsanı sıkıntılı zamanlarda kitap kadar avutan bir şey yoktur."
  2. Oyalamak
    • "Çocuk annem diye tutturdu, güç avuttuk."

TARAVET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tazelik
    • "Daima yüzünüzün taravetiyle beraber, gönlünüzün tazeliğini de kaybetmeye başlayacaksınız." (Reşat Nuri Güntekin)

AVRASYA
...
GAVURCA
...
TAVİZCİ

  1. [isim] Ödüncü

CANAVAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Masallarda sözü geçen yabani, yırtıcı hayvan
    • "Sen bir ahu gibi dağdan dağa kaçsan da yine / Seni aşkım canavarlar gibi takip edecek." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
    • "Fakat o, bu gece sahiden canavar kesilmiş."
  2. Köpek balığı
    • "Balıklara canavar hücum etmesin diye göz kulak olurmuş." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Canavar gibi çalışıp sınavlara hazırlandı."
  3. Haşarı, yaramaz çocuk
  4. Kurt, domuz vb. cana kıyan yaban hayvanı
  5. [sıfat] Acımasız, kötü ruhlu, zalim (kimse)

KAVANOZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Plastik, cam vb. maddelerden yapılmış ağzı geniş, çeşitli boylarda kap
    • "Gül ağaçlarının dibini akşamdan beyaz kavanozlara koyar, içine yüzüklerimizi, yüksüklerimizi atar, ertesi sabah güneş doğarken mâni söyleyerek tekrar çıkarırdık." (Ömer Seyfettin)

SEMAVER

Kelime Kökeni : Rusça

  1. [isim] Özellikle çay demlemekte kullanılan, içinde kömür yakacak ocağı bulunan, elektrikle de çalışabilen, bakır, pirinç vb. metallerden yapılmış musluklu kap
    • "Semaverde demlenmiş çayın zevki başkadır." (Refik Halit Karay)

YAVAŞÇA

  1. [zarf] Oldukça yavaş, usulca

İSLAVCA
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü