İçinde av olan 5 harfli 105 kelime var. İçerisinde AV bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında av olan kelimeler listesine ya da Sonu av ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAVİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aralarında töre, dil ve kültür ortaklığı bulunan, boy ve soy bakımından da birbirine bağlı insan topluluğu, budun
-
[isim]
Aralarında töre, dil ve kültür ortaklığı bulunan, boy ve soy bakımından da birbirine bağlı insan topluluğu, budun
- HAVAİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hava ile ilgili, havada bulunan
-
[isim]
Açık mavi renk
-
Bu renkte olan
- "Havai gözlük camlarının arkasından insana tatlı tatlı bakan iri kara gözleri vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Ciddi olmayan, ciddi işlerle uğraşmayan, ciddi işler yapmayan, dilediği gibi davranan, uçarı, hoppa, yeleme
-
Değersiz, boş
- "Ne yapıp yapmış bu havai konuşmayı bir röportaj şekline sokmak yolunu bulmuştu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Hava ile ilgili, havada bulunan
- AVŞAR
- ...
- SAVAN
-
-
[isim]
Pamuk ipliğinden yapılan kalınca kilim
-
Yaygı, örtü
-
[isim]
Pamuk ipliğinden yapılan kalınca kilim
- HAVAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nitelikler, özellikler
-
Kendilerini halktan ayrı ve üstün sayan, kendilerinde bir çeşit ayrıcalık gören kimseler, avam karşıtı
-
[isim]
Nitelikler, özellikler
- KAVMİ
- ...
- SAVUR
- ...
- AVRET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Edep yeri
-
[isim]
Edep yeri
- AVURT
-
-
[isim]
Yanağın ağız boşluğu hizasına gelen bölümü
- "Biri avurtlarını şişirip dümbelek çalmaya, diğeri zurna üflemeye başlar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Kırkını bitirmek üzeredir. Saçları dökülmüş, avurtları birbirine geçmiştir." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Yanağın ağız boşluğu hizasına gelen bölümü
- SINAV
-
-
[isim]
Öğrencilerin veya bir işe girmek isteyenlerin bilgi derecesini anlamak için yapılan yoklama, imtihan, test
-
Direnme, dayanışma, güç gerektiren, sonuçta bir deneyim kazandıran zor durum
- "Evliliğin ilk yılları bir sınavdır."
-
[isim]
Öğrencilerin veya bir işe girmek isteyenlerin bilgi derecesini anlamak için yapılan yoklama, imtihan, test
- AVDET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dönüş, geri gelme
- "Babam bir iş için Selanik'e gittiği zaman avdetinde bana Midhat Efendi'nin Hayret ismindeki romanını getirmiş." (Hüseyin Cahit Yalçın)
- "Eliyle camı vurarak avdet etmek istediklerini anlattı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Dönüş, geri gelme
- ŞAVAK
- ...
- YAVSI
-
-
[isim]
Bir tür kene
-
[isim]
Bir tür kene
- TAVIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Durum, davranış, vaziyet, hâl
- "Dalgın, düşünceli bir tavırla işini görmeye devam etti." (Necati Cumalı)
- "Bilgin değilim. Onun için yazılarımda da bilgince tavır takınmaktan çekinirim." (Orhan Veli Kanık)
- "Parçasını söylerken aldığı tavır, insanı gülmekten katıltacak kadar komik." (Refik Halit Karay)
-
Büyüklenme
- "Bu adamın tavrı hiç çekilmez."
-
[isim]
Durum, davranış, vaziyet, hâl
- AVANE
- ...
- DAVYA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dişçi kerpeteni
-
[isim]
Dişçi kerpeteni
- HAVSA
- ...
- AVAZE
- ...
- MANAV
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Meyve ve sebze satan yer
- "Manav, kasap dükkânlarında alışveriş etmek için sıra beklerken görürdüm." (Necati Cumalı)
-
Meyve ve sebze satan kimse
-
[isim]
Meyve ve sebze satan yer
- AVARA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Üzerinde döndüğü ve kendisini taşıyan milden bağımsız olarak çalışan mekanizma
- "Güreş boyunca iki yazar kendi savında direnir ve avara kasnak dönüp durur." (Salâh Birsel)
-
[ünlem]
Kıyıya dayanılarak sandalın açılması için kürekçilere verilen komut
-
Bir geminin başka bir gemiden veya kıyıdan açılması
-
[isim]
Üzerinde döndüğü ve kendisini taşıyan milden bağımsız olarak çalışan mekanizma