İçinde atmak olan 9 harfli 69 kelime var. İçerisinde ATMAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında atmak olan kelimeler listesine ya da Sonu atmak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A K M T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
ATMAK, KATMA, MAKAT, MAKTA, TAKMA
4 Harfli Kelimeler
AKMA, ATAK, ATMA, KAMA, TAAM, TAKA
3 Harfli Kelimeler
AKA, AMA, ATA, KAM, KAT, MAT, TAK, TAM
2 Harfli Kelimeler
AK, AM, AT, MA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BOŞLATMAK
- ...
- ARALATMAK
-
-
[-i]
Aralık duruma getirtmek, biraz açtırmak
-
[-i]
Aralık duruma getirtmek, biraz açtırmak
- TUZLATMAK
- ...
- HARCATMAK
-
-
[-i]
Harcama işini yaptırmak
-
[-i]
Harcama işini yaptırmak
- PARLATMAK
-
-
[-i]
Bir yüzeyi düzgün ve parlak duruma getirmek, parlamasını sağlamak
- "Derdini anlayan birini bulmak sevinci küçük gözlerini parlatmıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
İçki içmek
- "Bir iki kadeh parlatmadan edemez."
-
[nsz]
Güzel, etkili, alışılmamış söz söylemek
-
[-i]
Bir yüzeyi düzgün ve parlak duruma getirmek, parlamasını sağlamak
- ÇITLATMAK
-
-
[-i]
Bir şeyden "çıt" sesi çıkarmak
- "Asabiyetle parmaklarını çıtlattı." (Aka Gündüz)
-
Antep fıstığının kabuğunu aralamak
-
İş parçalarının bazı yerlerini oyup çıkarmadan makasla kesmek
-
[-i]
Bir kimseye, bilmediği bir şeyden ancak sezdirecek kadar söz etmek
- "Kim bana bu sevdanın sonu çıkmaz olduğunu hafif yollu çıtlatacak olsa kırılarak karşı çıkıyor, çıtlatana düşman kesiliyordum." (Necati Cumalı)
-
[-i]
Bir şeyden "çıt" sesi çıkarmak
- BOLLATMAK
-
-
[-i]
Bol duruma getirmek, genişletmek
-
[-i]
Bol duruma getirmek, genişletmek
- FISLATMAK
-
-
[-i]
Fıslama işini yaptırmak
-
[-i]
Fıslama işini yaptırmak
- SAKLATMAK
-
-
[-i]
Saklama işini yaptırmak
- "Bu eşyayı Kuzma'nın evinde saklatacağını söyledi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Saklama işini yaptırmak
- PULLATMAK
- ...
- TAVSATMAK
-
-
[-i]
Tavsamasına sebep olmak, yavaşlatmak, gevşetmek
-
[-i]
Tavsamasına sebep olmak, yavaşlatmak, gevşetmek
- KAVRATMAK
-
-
[-i]
Kavramasını sağlamak
-
[-i]
Kavramasını sağlamak
- ÇATLATMAK
-
-
[-i]
Çatlak duruma getirmek
- "Elindeki ustura ile çatlatacağı bu canlı yemişe baktı." (Ömer Seyfettin)
-
Çatlamasına yol açmak
- "Duvarları, tavanı çatlatacak kadar şiddetli olan ve birdenbire kulağa saldıran bu ses dalgası kimsenin kulağını incitmedi." (Halide Edip Adıvar)
-
Sabrını taşırmak
-
Aklını kaçırmak
-
[-i]
Çatlak duruma getirmek
- YAĞLATMAK
-
-
[-i]
Yağlama işini yaptırmak
-
[-i]
Yağlama işini yaptırmak
- FOSLATMAK
-
-
[-i]
Yanlışını veya hilesini ortaya çıkararak birini bozmak, utandırmak
-
[-i]
Yanlışını veya hilesini ortaya çıkararak birini bozmak, utandırmak
- KATLATMAK
-
-
[-i]
Katlatma işini yaptırmak
-
[-i]
Katlatma işini yaptırmak
- ZIPLATMAK
-
-
[-i]
Zıplama işini yaptırmak, hoplatmak, sıçratmak
-
[-i]
Zıplama işini yaptırmak, hoplatmak, sıçratmak
- YOLLATMAK
-
-
[-i]
Yollama işini yaptırmak
-
[-i]
Yollama işini yaptırmak
- SAĞLATMAK
- ...
- HAVLATMAK
-
-
[-i]
Havlamasına sebep olmak
-
[-i]
Havlamasına sebep olmak