İçinde atl olan 8 harfli 71 kelime var. İçerisinde ATL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında atl olan kelimeler listesine ya da Sonu atl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A L T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ALT, TAL

2 Harfli Kelimeler

AL, AT, LA, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KRAVATLI

  1. [sıfat] Kravat takmış olan

ASETATLI

  1. [sıfat] Birleşimine asetat karıştırılmış
    • "Asetatlı kâğıt."

KAVATLIK

  1. [isim] Pezevenklik

SIHHATLİ

  1. [sıfat] Sağlıklı
    • "Ne sıhhatli, ne gürbüz insandı, pastanecinin kızı..." (Sait Faik Abasıyanık)

ÇATLAYIŞ

  1. [isim] Çatlatma işi veya biçimi

KIRATLIK

  1. Herhangi bir kırat değerinde olan (taş)
    • "On kıratlık pırlanta."
  2. Herhangi bir nitelikte, değerde olan

ÇATLATIŞ

  1. [isim] Çatlatma işi veya biçimi

FOSFATLI

  1. [sıfat] İçinde fosfat olan
    • "Fosfatlı yapay gübre."

MAKSATLI

  1. [sıfat] Bir amacı olan
  2. [zarf] Bilerek, isteyerek, kasıtlı olarak

KATLANTI
...
BAYATLIK

  1. [isim] Bayat olma durumu

ATLANGIÇ

  1. [isim] Atlama taşı

ATLETİZM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Beden gücünü, çevikliği, yetenekleri geliştirmeye yarayan koşu, atlama, ağırlık kaldırma, atma vb. tek başına yapılan bireysel sporların genel adı

VASATLIK
...
PATLATIŞ
...
RİKKATLİ

  1. [sıfat] Nazik, kibar, ince
    • "Fakat karıncayı incitmekten korkan, rikkatli, merhametli bir kadın için böyle sütsüz mahluklarla uğraşmak ne zor!" (Haldun Taner)

EVLATLIK

  1. [isim] Evlat olma durumu
    • "Evdekiler Tanrı huzurunda şahit tutup Seyit'i evlatlıktan reddetti." (Lâtife Tekin)
  2. Küçük yaştan beri eve alınıp yetiştirilen kimse
    • "Albayın evlatlığı kendini göstermek için terliklerini şaplata şaplata aşırı bir kırıtışla geçmişti." (Haldun Taner)
  3. Birinin yasayla evlat olma hakkı tanıdığı kimse

ÇATLAMAK

  1. [nsz] Parçaları ayrılıp dağılmayacak biçimde yarılmak
    • "Bardak çatladı."
  2. Bir yüzeyde kırışıklar, çizgiler oluşmak
    • "Meşin ciltlerin çoğu kıvrılmış, bir kısmı da arkalarından çatlamıştı." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
  3. Aşırı yemekten, içmekten, yorgunluktan, ağlamaktan ölecek duruma gelmek veya ölmek
  4. [-den] Sıkıntı, sevinç, yalnızlık, heyecan, sabırsızlık, kıskançlık vb. ruhsal durumları aşırı derecede duymak
    • "Neredeyse sevincinden yüreği çat deyip ortasından çatlayacaktı." (Yahya Kemal)

RUHSATLI

  1. [sıfat] Yapılması ve kullanılması vb. için gerekli izni olan, ruhsatı olan

PATLAYIŞ

  1. [isim] Patlama işi veya biçimi
    • "İki patlayış birbirini takip etti, hemen dışarı çıktım." (Falih Rıfkı Atay)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü