İçinde ast olan 9 harfli 37 kelime var. İçerisinde AST bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ast olan kelimeler listesine ya da Sonu ast ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A S T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AST, TAS
2 Harfli Kelimeler
AS, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PASTÖRİZE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Pastörizasyon yoluyla 75 °C'ye kadar ısıtılıp birdenbire soğutulmak yoluyla, içindeki mikropları öldürülmüş olan (süt, bira, meyve suyu vb.)
-
[sıfat]
Pastörizasyon yoluyla 75 °C'ye kadar ısıtılıp birdenbire soğutulmak yoluyla, içindeki mikropları öldürülmüş olan (süt, bira, meyve suyu vb.)
- SKOLASTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İnanç ve bilgiyi kiliseyle, özellikle Aristoteles'in bilimsel sistemini uyumlu bir biçimde birleştirmeye çalışan Orta Çağ felsefesi
-
[sıfat]
Bu felsefe ile ilgili olan
-
[sıfat]
Orta Çağ yöntemlerine uygun, eski
-
[isim]
İnanç ve bilgiyi kiliseyle, özellikle Aristoteles'in bilimsel sistemini uyumlu bir biçimde birleştirmeye çalışan Orta Çağ felsefesi
- BASTIRMAK
-
-
[-i]
Basma işini yaptırmak
- "Çok güçlüydü, bastırdı, omuzlarını yatağa yapıştırdı âdeta." (Tarık Dursun K)
-
Zararlı bir olayı önlemek
- "Yangını bastırmak."
-
Durdurmak
- "İsyanı bastırmak."
-
Üstünlüğünü göstermek
- "Şişman, kısa boylu bir yüzbaşı usulsüzlükte, şarlatanlıkta, inatta hepimizi bastırıyor." (Ömer Seyfettin)
-
Bir kumaşın kenarını kıvırıp dikmek
-
Gidermek
- "Heyecanını bir türlü bastıramıyor." (Nezihe Araz)
-
Hemen söylemek
- "Cevabı bastırdı."
-
[nsz]
Ansızın birinin yanına gitmek
- "Ama bir evi tek başına çeviren, o evin düzeninden sorumlu kadınlar ansızın bastıran konuktan her zaman tedirgin olurlar." (Oktay Rifat)
-
[nsz]
Birdenbire gerçekleşmek ve pek çok etki göstermek
- "Tipi birdenbire bastırmış." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-e]
Baskı yapmak, üzerine iyice düşmek
- "Köyün ihtiyarları da Feyziye'nin babasına bastırmışlar, onları bağışlatmışlar." (Erhan Bener)
-
Kümes hayvanlarını kuluçkaya yatırmak
-
[-i]
Basma işini yaptırmak
- JİMNASTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Vücudu çevikleştirmek ve güçlendirmek için yapılan alıştırmaların tümü, idman, kültürfizik
- "Bir jimnastik hareketiyle kollarını iki üç defa yana doğru açtı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Sabah kalkar, jimnastiğini yapar, duşunu alır, erkenden bürosuna gider." (Haldun Taner)
-
Erkeklerde, yer alıştırmaları, barparalel, barfiks, halkalar ve kulplu beygir; kadınlarda yer alıştırmaları, eşit olmayan çubuklar, barfiks, denge kalası alıştırmalarını içeren yarışma disiplini
-
[isim]
Vücudu çevikleştirmek ve güçlendirmek için yapılan alıştırmaların tümü, idman, kültürfizik
- MEGASTORE
- ...
- NİŞASTACI
- ...
- ASTROLOJİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yıldız falcılığı
-
[isim]
Yıldız falcılığı
- YASTIKÇIK
- ...
- KASTIRMAK
- ...
- KATASTROF
- ...
- KASTANYET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Parmaklara takılarak çalınan bir tür zil
-
[isim]
Parmaklara takılarak çalınan bir tür zil
- KEDİBASTI
-
-
[isim]
Bütün yüzeye tutkal sürmeyi gerektirmeyen işlerde, fırçayı aralıklı bastırarak tutkal sürme işi
-
[isim]
Bütün yüzeye tutkal sürmeyi gerektirmeyen işlerde, fırçayı aralıklı bastırarak tutkal sürme işi
- FANTASTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Gerçekte var olmayan, gerçek olmayan, hayalî
- "Fantastik hikâyeler."
-
[isim]
XVIII. yüzyıldan başlayarak Fransa'da gelişen bir edebî tür
-
[sıfat]
Gerçekte var olmayan, gerçek olmayan, hayalî
- PASTANECİ
-
-
[isim]
Pasta yapan veya satan kimse
-
[isim]
Pasta yapan veya satan kimse
- LÖKOPLAST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bitki hücrelerinde veya bazı kamçılılarda sitoplazma içinde bulunan ve genellikle nişasta taneciğini oluşturan cisimcik
-
[isim]
Bitki hücrelerinde veya bazı kamçılılarda sitoplazma içinde bulunan ve genellikle nişasta taneciğini oluşturan cisimcik
- RASTLAYIŞ
-
-
[isim]
Rastlama işi veya biçimi
-
[isim]
Rastlama işi veya biçimi
- RASTLAŞMA
-
-
[isim]
Rastlaşmak işi
-
[isim]
Rastlaşmak işi
- BASTONSUZ
-
-
[sıfat]
Bastonu olmayan
- "İri yarı, bastonsuz, bir talebe reisi gibi yirmisinde görünen tasasızlığıyla bağırıyordu." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Bastonu olmayan
- SUİKASTÇI
-
-
[isim]
Suikast yapan kimse
-
[isim]
Suikast yapan kimse
- NİŞASTALI
- ...