İçinde ast olan 9 harfli 37 kelime var. İçerisinde AST bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ast olan kelimeler listesine ya da Sonu ast ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A S T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

AST, TAS

2 Harfli Kelimeler

AS, AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ASTRONOMİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Gök bilimi

AYAKBASTI

  1. [isim] Bir yere dışarıdan gelen insan ve eşyadan alınan vergi, toprakbastı

SALMASTRA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Halat tellerinden saç gibi örülmüş olan ip
  2. Özellikle makinelerde birbirine sıkıca değen iki yüzey arasına yerleştirilerek bu yüzeyler arasına su, buhar veya yağların sızmasını önleyen urgan

BASTIRMAK

  1. [-i] Basma işini yaptırmak
    • "Çok güçlüydü, bastırdı, omuzlarını yatağa yapıştırdı âdeta." (Tarık Dursun K)
  2. Zararlı bir olayı önlemek
    • "Yangını bastırmak."
  3. Durdurmak
    • "İsyanı bastırmak."
  4. Üstünlüğünü göstermek
    • "Şişman, kısa boylu bir yüzbaşı usulsüzlükte, şarlatanlıkta, inatta hepimizi bastırıyor." (Ömer Seyfettin)
  5. Bir kumaşın kenarını kıvırıp dikmek
  6. Gidermek
    • "Heyecanını bir türlü bastıramıyor." (Nezihe Araz)
  7. Hemen söylemek
    • "Cevabı bastırdı."
  8. [nsz] Ansızın birinin yanına gitmek
    • "Ama bir evi tek başına çeviren, o evin düzeninden sorumlu kadınlar ansızın bastıran konuktan her zaman tedirgin olurlar." (Oktay Rifat)
  9. [nsz] Birdenbire gerçekleşmek ve pek çok etki göstermek
    • "Tipi birdenbire bastırmış." (Sait Faik Abasıyanık)
  10. [-e] Baskı yapmak, üzerine iyice düşmek
    • "Köyün ihtiyarları da Feyziye'nin babasına bastırmışlar, onları bağışlatmışlar." (Erhan Bener)
  11. Kümes hayvanlarını kuluçkaya yatırmak

MEGASTORE
...
RASTLAYIŞ

  1. [isim] Rastlama işi veya biçimi

BASTONSUZ

  1. [sıfat] Bastonu olmayan
    • "İri yarı, bastonsuz, bir talebe reisi gibi yirmisinde görünen tasasızlığıyla bağırıyordu." (Yahya Kemal Beyatlı)

GASTRONOM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Damak zevki olan, ağzının tadını bilen, iyi yemekten anlayan kimse

PLASTİKÇİ

  1. [isim] Plastik işi yapan kimse

RASTLAMAK

  1. [-e] Bir kimse ile karşı karşıya gelmek, karşılaşmak, rast gelmek, tesadüf etmek
    • "Eskicizade'ye indiğim otelin kıraathanesinde rastladım." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Atılan şey hedefi bulmak, rast gelmek
    • "Taş cama rastladı."

ASTROLOJİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yıldız falcılığı

KASTANYET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Parmaklara takılarak çalınan bir tür zil

NİŞASTALI
...
RASTLANMA

  1. [isim] Rastlanmak işi veya durumu

RASTLANTI

  1. [isim] Bilgiye, isteğe, kurala veya belli bir sebebe dayanmaksızın oluveren karşılaşma, tesadüf
    • "Avlu kapısı önünde atından indiği sırada, iyi bir rastlantıyla, Hayrettin Ağa, oğlu ile avludaydı." (Necati Cumalı)

ASTIRILMA

  1. [isim] Astırılmak işi

FANTASTİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Gerçekte var olmayan, gerçek olmayan, hayalî
    • "Fantastik hikâyeler."
  2. [isim] XVIII. yüzyıldan başlayarak Fransa'da gelişen bir edebî tür

NİŞASTACI
...
KASTAMONU
...
YASTIKÇIK
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü