İçinde arş olan 5 harfli 4 kelime var. İçerisinde ARŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında arş olan kelimeler listesine ya da Sonu arş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARŞ
2 Harfli Kelimeler
AR, AŞ, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇARŞI
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Dükkânların bulunduğu alışveriş yeri
- "Elbet çarşıda bir kahve, bir çaycı dükkânı bulurum." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Her gün çarşı pazar dolaşarak ona küçük bir apartman hazırlamaya çalışıyoruz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Dükkânların bulunduğu alışveriş yeri
- ARŞIN
-
-
[isim]
Yaklaşık olarak 68 cm'ye eşit olan uzunluk ölçüsü
- "Bu duvarlar yerden bir arşın kadar yüksek, üstünde güzel bir parmaklığı olan duvarlardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Yaklaşık olarak 68 cm'ye eşit olan uzunluk ölçüsü
- ARŞİV
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Belgelik
-
[isim]
Belgelik
- KARŞI
-
-
[isim]
Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi
- "Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor." (Halide Edip Adıvar)
- "Edirne'nin üç şerefelisi de kandillerden kaftanı ile ona karşı çıkmış." (Ruşen Eşref Ünaydın)
- "Acaba böyle bir meraka uymak perilere karşı gelmek midir?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Yabancının bu kötü kastına yalnız azmimizle karşı koyduk." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı
- "Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık, işaretler ettik." (Refik Halit Karay)
-
Ön, kat, huzur
- "İkisi birden müdürün karşısına çıkarlar." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Bulunan yere göre önde, ileride olan
- "Karşı evin kızları. Karşı mahalle."
-
[sıfat]
Karşıt, zıt, muhalif
- "Karşı parti. Karşı takım."
-
[zarf]
Yüzünü bir şeye doğru çevirerek
- "Bahçeye karşı oturmak."
-
[zarf]
Karşılık olarak, mukabil
- "Bir ölüm haberine karşı ben, içimde bin ezinti, bin çöküntü duydum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[zarf]
İçin, hakkında
- "Edebiyata karşı ilk alaka sizde nasıl ve ne zaman başladı?" (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
-e doğru
- "Bir sabaha karşı yine çakal sesleriyle uyanmıştım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi