İçinde arp olan 9 harfli 13 kelime var. İçerisinde ARP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında arp olan kelimeler listesine ya da Sonu arp ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A P R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARP, RAP
2 Harfli Kelimeler
AR, PA, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇARPIŞMAK
-
-
Birbirine çarpmak, tokuşmak
- "Kompartımana girdi ve eşyalarını raflara koymaya çalışan Pervin'le çarpıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Vuruşmak, savaşmak
- "Karşımıza çıkacak olan kuvvet, kim ve ne olursa olsun, behemehâl çarpışırız ve muvaffak oluruz." (Atatürk)
-
[nsz]
Birbirine üstün gelmeye çalışmak
- "İki düşünce çarpışıyor."
-
Birbirine çarpmak, tokuşmak
- ARPACILIK
-
-
[isim]
Arpa yetiştirme veya alıp satma işi
-
[isim]
Arpa yetiştirme veya alıp satma işi
- İSKARPELA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Tahta, metal veya taşı işlemeye yarayan çelik araç
-
[isim]
Tahta, metal veya taşı işlemeye yarayan çelik araç
- ÇARPTIRIŞ
-
-
[isim]
Çarptırma işi veya biçimi
-
[isim]
Çarptırma işi veya biçimi
- ÇARPMASIZ
-
-
[sıfat]
Çarpma yapılamayan
-
[sıfat]
Çarpma yapılamayan
- GARPLILIK
- ...
- SARPLAŞMA
-
-
[isim]
Sarplaşmak işi
-
[isim]
Sarplaşmak işi
- ÇARPITMAK
-
-
[-i]
Çarpık duruma getirmek
- "Sağ gözünü şakağa doğru gerip çarpıtarak korkunç bir şekle sokmuştur." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yanlışa ve kötü duruma götürmek
- "Örnek tutarlı olmazsa kimseyi düzeltemez / Tutarlı olmayan örnek herkesi çarpıtır." (Turan Oflazoğlu)
-
Gerçek anlamından saptırmak
-
[-i]
Çarpık duruma getirmek
- ÇARPINMAK
-
-
[nsz]
Çırpınmak
-
[nsz]
Çırpınmak
- ÇARPILMAK
-
-
[nsz]
Çarpma işine konu olmak
-
[-e]
Çarpık duruma gelmek
- "Bu adam, elli beş, altmış yaşlarında, boynu biraz yana çarpılmış, çıkık alınlı, çökük yanaklı, kara kuru bir ihtiyardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çalınmak, soyulmak
-
Aldatılmak
-
Alınıp gücenmek
- "Tatlı tatlı konuşurken birdenbire çarpıldı."
-
Çekiciliğine kapılmak, etkilenmek
- "Bir bakış, bir gülüşle çarpılmak işten değil." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[nsz]
Çarpma işine konu olmak
- GARPÇILIK
- ...
- ÇARPTIRMA
-
-
[isim]
Çarptırmak işi
-
[isim]
Çarptırmak işi
- ÇARPIKLIK
-
-
[isim]
Çarpık olma durumu, eğrilik
- "Dayımın yüzünde de bir acayiplik, bir çarpıklık hasıl oldu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Çarpık olma durumu, eğrilik