İçinde arma olan 8 harfli 40 kelime var. İçerisinde ARMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında arma olan kelimeler listesine ya da Sonu arma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A A M R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

ARMA

3 Harfli Kelimeler

AMA, ARA, RAM

2 Harfli Kelimeler

AM, AR, MA, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MARMARİS
...
KAYTARMA

  1. [isim] Kaytarmak işi
    • "Kaytarmaya kalkıştım mı öfkeleniyor, çıkışıyor bana." (Tomris Uyar)

SUVARMAK

  1. [-i] Hayvana su vermek, su içirmek
    • "Bülbülü suvardım altın tasınan / Gurbete yolladım kara yasınan." (Halk türküsü)

KABARMAK

  1. [nsz] Ağırlığı artmadan hacmi büyümek
    • "Ekmek iyi kabardı."
  2. Yağışlardan veya kaynamaktan taşmaya yüz tutmak
    • "Çay birdenbire kabararak şosenin rampalarını aşar ve epeyce zararlara sebep olur." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Niceliği artmak, büyümek
    • "Masraf kabardı."
  4. Şişmek, genişlemek
    • "İhtiyarın zayıf damarları kabarmış kıllı elleri dizlerinin üstündeydi." (Peyami Safa)
  5. Hayvanların tüyleri dikilmek
  6. Kumaş üzerinde tüyler oluşmak, havlanmak
    • "Bu kumaş çabuk kabardı."
  7. Islanıp veya ısınıp yerinden kurtulmak
    • "Masanın kaplaması kabardı."
    • "Dolabın boyası kabardı."
  8. Deniz dalgalanmak, büyük dalgalar oluşmak
  9. Bulanmak
  10. Öfke, sevgi vb. duygular gittikçe güçlenmek
    • "Bu olayı duyunca delikanlının yüreği öç alma duygusuyla kabarır." (Necati Cumalı)
  11. [nsz] Kafa tutmak, öfkelenip üstüne yürüyecek gibi davranmak
  12. Böbürlenmek, gururlanmak
    • "Kumandan, atını şahlandırarak hurra hurra diye kendisini alkışlayan keyifli halka boyun kırarak kabarıyordu." (Ömer Seyfettin)

PARMAKLI

  1. [sıfat] Parmağı olan

PARMAKSI

  1. [sıfat] Elin parmaklarını andırır biçimde olan

ARMADURA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Gemide direklere takılı halatları bağlamak için küpeştenin iç tarafında bulunan delikli ve çubuklu levha

KIZARMAK

  1. [nsz] Kırmızı veya ona yakın bir renk almak
    • "Nihat, yüzü kızarmış, alçak sesle söylendi." (Peyami Safa)
  2. Bazı sebze ve meyveler olgunlaşmaya başlamak, olgunlaşmak
    • "Domatesler kızardı."
  3. Utanç, öfke vb. duyguların etkisiyle, kanın yüze hücumu sonucu yüz kırmızı bir renk almak
    • "Ben utancımdan kulaklarıma kadar kızardım." (Falih Rıfkı Atay)
  4. Yiyecekler tavada kızgın yağ içinde veya ateşte kırmızılaşarak pişmek
    • "Sofrada tarhana çorbası, kızarmış tavuk, bulgur pilavı vardı." (Yahya Kemal)

KOTARMAK

  1. [-i] Pişen yemeği başka kaba boşaltmak
    • "İki kız kardeş güle söyleye sofralarını hazırlayıp yemeklerini kotardılar." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Hazırlık yapmak
    • "O akşam yemeği için kotarabildiklerinin bir kısmını yarı çiğ, yarı pişmiş önüme sürüyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Bir işi tamamlamak, bitirmek
  4. Üstesinden gelmek
    • "Yeter ki o beni içeri sokabilsin ve ben bu röportajı kotarayım." (Ayşe Kulin)

SIRTARMA

  1. [isim] Sırtarmak işi

YAŞARMAK

  1. [nsz] Islanmak, nemlenmek
  2. Yaşla dolmak
    • "Anam beni çok bekleyecek diye gözleri yaşardı." (Falih Rıfkı Atay)

KARMALIK

  1. [isim] Karma olma durumu
    • "Meclisin bütün karmalığı bu yuvarlak sofranın etrafında idi." (Falih Rıfkı Atay)

POLARMAK

  1. [-i] Polarma olayına uğratmak

ŞIMARMAK

  1. [nsz] Kendisine gösterilen sevgi ve saygıdan veya verilen değerden yüreklenerek yersiz ve aşırı davranışlarda bulunmak
    • "Şımardım, lakırtıyı senli benliye çevirip sordum." (Refik Halit Karay)

KARARMAK

  1. [nsz] Rengi karaya dönmek, siyahlaşmak
  2. Işık sönmek, kısılmak veya gücü azalmak
    • "Hava iyice kararmış, caddenin bütün elektrikleri yanmıştı." (Peyami Safa)
  3. Ateş sönmeye yüz tutmak
  4. Kederlenmek, canı sıkılmak
  5. Niteliğini yitirmek
    • "Eşsiz hafızası sönüyor, sağduyusu kararıyordu." (Falih Rıfkı Atay)

TOZARMAK

  1. [nsz] Toz durumuna girmek, tozlaşmak

YARMALIK

  1. [isim] Yarma yapmak için ayrılmış buğday vb

SARMAŞIK

  1. [isim] Sarmaşıkgillerden, koyu yeşil renkli, değişik biçimli yaprakları olan, sap ve dallarından çıkan küçük ek köklerle dik, düz yerlere yapışarak tırmanan bitki (Hedera helix)
    • "Rüzgârın balkon sarmaşıklarında ıslıklar çaldığı bir akşamdı." (Atilla İlhan)

ÇALARMAK

  1. [nsz] Ekinler veya meyveler olmaya, olgunlaşmaya yüz tutmak

FARMASON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Mason
  2. [sıfat] Dinsiz, imansız

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü