İçinde arma olan 7 harfli 36 kelime var. İçerisinde ARMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında arma olan kelimeler listesine ya da Sonu arma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A M R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ARMA
3 Harfli Kelimeler
AMA, ARA, RAM
2 Harfli Kelimeler
AM, AR, MA, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇIKARMA
-
-
[isim]
Çıkarmak işi, emisyon
-
Düşman kıyılarına gemi, bot vb.nden asker indirme, asker çıkarma
-
Dört işlemden biri, çıkarmak işlemi, tarh
-
[isim]
Çıkarmak işi, emisyon
- SUVARMA
-
-
[isim]
Suvarmak işi
-
[isim]
Suvarmak işi
- ÇALARMA
-
-
[isim]
Çalarmak işi
-
[isim]
Çalarmak işi
- ONARMAK
-
-
[-i]
Bozulmuş, eskimiş olan bir şeyi düzeltip işler veya kullanılır duruma sokmak, işe yarar duruma getirmek, tamir etmek
- "Bozuk bir saati onardı."
-
Bir yapının, bir heykelin, bir resmin bozulmuş yerlerini yeniden yapmak, ilk duruma getirmek, restore etmek
-
İşlenen bir kusuru, yapılan bir yanlışlığı giderecek veya önleyecek davranışlarda bulunmak
-
[-i]
Bozulmuş, eskimiş olan bir şeyi düzeltip işler veya kullanılır duruma sokmak, işe yarar duruma getirmek, tamir etmek
- ARMADOR
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Geminin direk, seren, yelken ve ip vb. donanımını düzenleyen usta
-
[isim]
Geminin direk, seren, yelken ve ip vb. donanımını düzenleyen usta
- MORARMA
-
-
[isim]
Morarmak işi
-
[isim]
Morarmak işi
- ŞIMARMA
-
-
[isim]
Şımarmak işi
-
[isim]
Şımarmak işi
- BOZARMA
-
-
[isim]
Bozarmak işi veya durumu
-
[isim]
Bozarmak işi veya durumu
- ARMAĞAN
-
-
[isim]
Birini sevindirmek, mutlu etmek için verilen şey, hediye
- "Çam sakızı çoban armağanı."
-
Ödül
- "Nobel armağanı."
-
Bir bilim adamının emek verdiği dalda onu anmak için hazırlanan bilimsel eser
- "Macit Gökberk Armağanı."
-
Bağış, ihsan
-
[isim]
Birini sevindirmek, mutlu etmek için verilen şey, hediye
- KARMACA
- ...
- BOLARMA
-
-
[isim]
Bolarmak işi veya durumu
-
[isim]
Bolarmak işi veya durumu
- KARARMA
-
-
[isim]
Kararmak işi
-
Görüntülerin gittikçe kararıp görünmez duruma geçmesine dayanan bir noktalama çeşidi
-
[isim]
Kararmak işi
- KOTARMA
-
-
[isim]
Kotarmak işi
- "Bizim pişirip kotarmaya uğraştığımız işe yabancı eller de mi karışıyordu?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Kotarmak işi
- KARMAŞA
-
-
[isim]
Karmaşık olma durumu
-
Hastalıklı davranışları ortaya çıkaran, kişinin bilincini az çok şartlandıran, genellikle çocukluk döneminde kazanılmış, baskı altında tutulmuş hatıra, duygu ve düşüncelerin bütünü, kompleks
-
[isim]
Karmaşık olma durumu
- HARMANİ
-
-
[isim]
Bütün vücudu saran, kolsuz ve bazen kukuletalı bir çeşit üst giysisi
-
[isim]
Bütün vücudu saran, kolsuz ve bazen kukuletalı bir çeşit üst giysisi
- TOZARMA
-
-
[isim]
Tozarmak işi
-
[isim]
Tozarmak işi
- AKTARMA
-
-
[isim]
Aktarmak işi
-
Bir taşıttan başka bir taşıta geçme
- "Bebek'ten aktarma Rumeli kıyısı vapurları bulunurdu." (Refik Halit Karay)
-
Sürülmemiş tarlayı ilk veya ikinci kez sürme
-
Arıları bir kovandan ötekine geçirme
-
Alıntı
-
Bir oyuncunun topu kendi takımından bir başka oyuncuya göndermesi
-
Para aktarımı
-
[isim]
Aktarmak işi
- UYARMAK
-
-
[-i]
Bir kimseye bir davranışta bulunmamasını söylemek, ikaz etmek
- "Mustafa Kemal Paşa gittikten sonra gelen mebuslar beni uyarıyorlardı." (Falih Rıfkı Atay)
-
Görevini gereği gibi yapmayan kimseye nasıl davranması gerektiğini hatırlatmak, ihtarda bulunmak
-
Bir canlının herhangi bir organını dıştan bir etki ile görev yapmaya zorlamak
-
Öğütle yola getirmeye çalışmak
-
Uyandırmak
- "Demek oluyor ki iş dönüp dolaşıp büyük halk kitlelerini uyarmaya dayanıyor." (Haldun Taner)
-
[-i]
Bir kimseye bir davranışta bulunmamasını söylemek, ikaz etmek
- SARARMA
-
-
[isim]
Sararmak işi
-
[isim]
Sararmak işi
- APARMAK
-
-
[-i]
Almak, alıp götürmek
- "Geçme namert köprüsünden, ko aparsın su seni." (Evliya Çelebi)
-
Gizlice almak, alıp kaçmak, çalmak
- "Sözü geçen para ehemmiyetsiz bir şeydi ve müdür muavini, onu çok ustalıkla aparmıştı." (Haldun Taner)
-
[-i]
Almak, alıp götürmek