İçinde arlı olan 8 harfli 43 kelime var. İçerisinde ARLI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında arlı olan kelimeler listesine ya da Sonu arlı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I L R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ARLI
3 Harfli Kelimeler
ARI, IRA
2 Harfli Kelimeler
AL, AR, IR, LA, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MACARLIK
- ...
- NAZARLIK
-
-
[isim]
Nazarı etkisiz duruma getirdiğine inanılan kumaş parçası, mavi boncuk, kurşun, dua yazılı kâğıt, muska vb. şeyler
- "Aman nazar değmesin, buna derhâl bir nazarlık astırmalı!" (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Nazarı etkisiz duruma getirdiğine inanılan kumaş parçası, mavi boncuk, kurşun, dua yazılı kâğıt, muska vb. şeyler
- HIYARLIK
-
-
[isim]
Kaba saba, budalaca davranma durumu
-
[isim]
Kaba saba, budalaca davranma durumu
- DESTARLI
-
-
[sıfat]
Sarığı olan, sarıklı
- "Geriye doğru basık, yalın kat destarlı fesinde her zaman bir çiçek takılıdır." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Sarığı olan, sarıklı
- DIŞARLIK
-
-
[isim]
Taşra
- "Ben bu hâli uzun zaman dışarlıkta yaşamış birkaç kişide gördüm." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yaşadığı yerden başka bir yere giderken giyilen kıyafet
-
[isim]
Taşra
- NAÇARLIK
- ...
- MEZARLIK
-
-
[isim]
Mezarların bulunduğu yer, kabristan, gömütlük, sinlik, tahtalıköy, mezaristan
- "Kasabanın kenar mahallelerinden sonra bir mezarlık başlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Mezarların bulunduğu yer, kabristan, gömütlük, sinlik, tahtalıköy, mezaristan
- ŞALVARLI
-
-
[sıfat]
Şalvar giyinmiş olan (kimse)
- "Turuncu beneklerle dolu şalvarlı, yirmi, yirmi iki yaşlarında bir kız yanımıza sokuldu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Şalvar giyinmiş olan (kimse)
- İTİBARLI
-
-
[sıfat]
İtibarı, değeri olan, saygın
-
Kredisi olan
-
Gözde olan, önemli sayılan
- "Köşedeki itibarlı masalardan birine karşılıklı oturduk." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
İtibarı, değeri olan, saygın
- VARLIKLI
-
-
[sıfat]
Malı mülkü olan, zengin (kimse)
- "Sonra telefona giderek kibar ve varlıklı insanlara has bir şive ile köşkten otomobili istetti." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Malı mülkü olan, zengin (kimse)
- OTUZARLI
- ...
- ÇINARLIK
-
-
[isim]
Çınar ağaçları çok olan yer
- "Bayramda o, kızlarla beraber arabaya biner, çınarlığa doğru çıkardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Çınar ağaçları çok olan yer
- YARARLIK
-
-
[isim]
Yararlı çalışma
- "Bir yararlıkta bulunun, bana bir ad bağışlayın diyeyim." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Yararlı çalışma
- İFTARLIK
-
-
[isim]
Oruç açmak için hazırlanan yiyecek
-
Oruç tutan kişi için alınan hediye, yiyecek veya çerez
-
[sıfat]
İftarda yenmeye elverişli
- "İftarlık reçel."
-
[isim]
Oruç açmak için hazırlanan yiyecek
- PAZARLIK
-
-
[isim]
Bir alışverişte tarafların kendileri için en elverişli fiyatı karşısındakine kabul ettirmek amacıyla yaptıkları görüşme
- "... pazarlığa girişmez, müşterileri ne verirse alırdı." (Ömer Seyfettin)
- "Ne olacak efendim! Pazarlığı pişirdiler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Özellikle pazar günleri giyilen şık, gösterişli giysi
- "Yakından ise biraz acayip pazarlığını giymiş, fazla süslenmiş gibiydi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bazı kolaylıklar elde etmek veya daha iyi bir çözüme varmak amacıyla yapılan görüşme
-
[isim]
Bir alışverişte tarafların kendileri için en elverişli fiyatı karşısındakine kabul ettirmek amacıyla yaptıkları görüşme
- UYGARLIK
-
-
[isim]
Uygar olma durumu, medeniyet, medenilik
-
Bir ülkenin, bir toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, fikir, sanat çalışmalarıyla ilgili niteliklerinin tümü, medeniyet
- "Gerçekten, uygarlık nimetlerinin gençlere bir faydası oldu ama daha çok bundan büyükler istifade ediyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Uygar olma durumu, medeniyet, medenilik
- YAZARLIK
-
-
[isim]
Yazar olma durumu veya yazarın mesleği
- "Mülkiyede Osmanlı tarihi alanında hocalık, müdürlük, yazarlık etmiş." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Yazar olma durumu veya yazarın mesleği
- AKTARLIK
-
-
[isim]
Aktarın yaptığı iş
-
[isim]
Aktarın yaptığı iş
- ZAĞARLIK
-
-
[isim]
Av köpeği gibi izleme
- "Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[isim]
Av köpeği gibi izleme
- KANTARLI
-
-
[sıfat]
"Ağır sövgü" anlamına gelen kantarlı küfür, "ağır bir biçimde sövmek" anlamına gelen kantarlıyı savurmak deyimlerinde geçen bir söz
-
[sıfat]
"Ağır sövgü" anlamına gelen kantarlı küfür, "ağır bir biçimde sövmek" anlamına gelen kantarlıyı savurmak deyimlerinde geçen bir söz