İçinde arlı olan 8 harfli 43 kelime var. İçerisinde ARLI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında arlı olan kelimeler listesine ya da Sonu arlı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I L R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ARLI
3 Harfli Kelimeler
ARI, IRA
2 Harfli Kelimeler
AL, AR, IR, LA, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KİBARLIK
-
-
[isim]
Kibar olma durumu, incelik
- "Nerede kibarlık ararsak orada bayağılığa rastlarız." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Kibar bir insana yakışacak biçimdeki söz veya davranış
- "Ne imiş derdi diye sormamak kibarlığını içi içini yemesine rağmen gösterdi." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Kibar olma durumu, incelik
- UYGARLIK
-
-
[isim]
Uygar olma durumu, medeniyet, medenilik
-
Bir ülkenin, bir toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, fikir, sanat çalışmalarıyla ilgili niteliklerinin tümü, medeniyet
- "Gerçekten, uygarlık nimetlerinin gençlere bir faydası oldu ama daha çok bundan büyükler istifade ediyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Uygar olma durumu, medeniyet, medenilik
- BULVARLI
-
-
[sıfat]
Bulvarı olan
-
[sıfat]
Bulvarı olan
- İFTARLIK
-
-
[isim]
Oruç açmak için hazırlanan yiyecek
-
Oruç tutan kişi için alınan hediye, yiyecek veya çerez
-
[sıfat]
İftarda yenmeye elverişli
- "İftarlık reçel."
-
[isim]
Oruç açmak için hazırlanan yiyecek
- DESTARLI
-
-
[sıfat]
Sarığı olan, sarıklı
- "Geriye doğru basık, yalın kat destarlı fesinde her zaman bir çiçek takılıdır." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Sarığı olan, sarıklı
- AKTARLIK
-
-
[isim]
Aktarın yaptığı iş
-
[isim]
Aktarın yaptığı iş
- ŞOPARLIK
-
-
[isim]
Şopar gibi davranma
-
[isim]
Şopar gibi davranma
- MACARLIK
- ...
- PAZARLIK
-
-
[isim]
Bir alışverişte tarafların kendileri için en elverişli fiyatı karşısındakine kabul ettirmek amacıyla yaptıkları görüşme
- "... pazarlığa girişmez, müşterileri ne verirse alırdı." (Ömer Seyfettin)
- "Ne olacak efendim! Pazarlığı pişirdiler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Özellikle pazar günleri giyilen şık, gösterişli giysi
- "Yakından ise biraz acayip pazarlığını giymiş, fazla süslenmiş gibiydi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bazı kolaylıklar elde etmek veya daha iyi bir çözüme varmak amacıyla yapılan görüşme
-
[isim]
Bir alışverişte tarafların kendileri için en elverişli fiyatı karşısındakine kabul ettirmek amacıyla yaptıkları görüşme
- AYYARLIK
-
-
[isim]
Dolandırıcılık
-
[isim]
Dolandırıcılık
- ŞALVARLI
-
-
[sıfat]
Şalvar giyinmiş olan (kimse)
- "Turuncu beneklerle dolu şalvarlı, yirmi, yirmi iki yaşlarında bir kız yanımıza sokuldu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Şalvar giyinmiş olan (kimse)
- TEKRARLI
-
-
[sıfat]
Tekrar edilen, mükerrer
- "Belki de dünyanın hayatı bizimkinden daha monoton, daha yeknesak ve bilhassa daha tekrarlıdır." (Şevket Rado)
-
[sıfat]
Tekrar edilen, mükerrer
- ASTARLIK
-
-
Astar olmaya elverişli (kumaş vb.)
-
Astar olmaya elverişli (kumaş vb.)
- MANTARLI
-
-
[sıfat]
İçinde mantar bulunan, içine mantar konulmuş olan
- "Mantarlı çorba."
-
Mantarı olan
- "Mantarlı şişe. Mantarlı ayakkabı."
-
Mantar hastalığına yakalanmış
- "Arabalarda, manda sırtında, insan omzunda, kel, kör, uyuz, egzamalı, mantarlı, cüzzamlıya kadar bir köylü kafilesi tam bu zamanda gelir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
İçinde mantar bulunan, içine mantar konulmuş olan
- ÇAVDARLI
-
-
[sıfat]
Çavdar katılmış
-
[sıfat]
Çavdar katılmış
- SAKARLIK
-
-
[isim]
Sakar olma durumu veya sakarın yaptığı iş
-
Sık sık küçük kazalar yapma, çarpıp kırıp dökme işi
-
[isim]
Sakar olma durumu veya sakarın yaptığı iş
- HIYARLIK
-
-
[isim]
Kaba saba, budalaca davranma durumu
-
[isim]
Kaba saba, budalaca davranma durumu
- YAŞARLIK
-
-
[isim]
Canlılığını sürdürme durumu, hayatiyet
-
[isim]
Canlılığını sürdürme durumu, hayatiyet
- MİMARLIK
-
-
[isim]
Mimar olma durumu, mimarın işi ve mesleği
-
Belirli ölçü ve kurallara göre yapılar yapma sanatı, mimari
-
[isim]
Mimar olma durumu, mimarın işi ve mesleği
- NAZARLIK
-
-
[isim]
Nazarı etkisiz duruma getirdiğine inanılan kumaş parçası, mavi boncuk, kurşun, dua yazılı kâğıt, muska vb. şeyler
- "Aman nazar değmesin, buna derhâl bir nazarlık astırmalı!" (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Nazarı etkisiz duruma getirdiğine inanılan kumaş parçası, mavi boncuk, kurşun, dua yazılı kâğıt, muska vb. şeyler