İçinde arl olan 8 harfli 70 kelime var. İçerisinde ARL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında arl olan kelimeler listesine ya da Sonu arl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, AR, LA, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİZARLIK
- ...
- KARLIOVA
- ...
- BEKARLIK
- ...
- MANTARLI
-
-
[sıfat]
İçinde mantar bulunan, içine mantar konulmuş olan
- "Mantarlı çorba."
-
Mantarı olan
- "Mantarlı şişe. Mantarlı ayakkabı."
-
Mantar hastalığına yakalanmış
- "Arabalarda, manda sırtında, insan omzunda, kel, kör, uyuz, egzamalı, mantarlı, cüzzamlıya kadar bir köylü kafilesi tam bu zamanda gelir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
İçinde mantar bulunan, içine mantar konulmuş olan
- HIYARLIK
-
-
[isim]
Kaba saba, budalaca davranma durumu
-
[isim]
Kaba saba, budalaca davranma durumu
- TEKRARLI
-
-
[sıfat]
Tekrar edilen, mükerrer
- "Belki de dünyanın hayatı bizimkinden daha monoton, daha yeknesak ve bilhassa daha tekrarlıdır." (Şevket Rado)
-
[sıfat]
Tekrar edilen, mükerrer
- HARLATMA
-
-
[isim]
Harlatmak işi
-
[isim]
Harlatmak işi
- ŞARLATAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Kendi bilgi ve niteliklerini veya mallarını överek karşısındakini kandıran, dolandıran kimse
- "Kim namuslu, kim dalavereci, kim şarlatan, laf ebesi ve dalkavuk, biliyordu." (Tarık Buğra)
-
Bilir geçinen kimse
-
Kendi bilgi ve niteliklerini veya mallarını överek karşısındakini kandıran, dolandıran kimse
- MACARLIK
- ...
- PARLAMAK
-
-
[nsz]
Güçlü bir ışık çıkarmak, ışık saçmak
- "O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; / O benimdir, o benim milletimindir ancak." (Mehmet Akif Ersoy)
-
Bir ışık kaynağından gelen ışınları yansıtmak
- "Ayna parlıyor."
-
Tutuşup alev çıkarmak
- "Pof diye gaz parladı ve zaten seyrek olan kirpiklerimi ütüledi." (Burhan Felek)
-
Mevkisi yükselmek
- "Nüfuzlu akrabalarının yardımı sayesinde bir iki senede parlamış, büyük bir hariciye memuru olmuş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ün, san kazanmak, herkesçe tanınmak
-
Birdenbire öfkelenmek
- "En büyük zaafı da kendisine çıkar sağlayacak insanlara karşı bile yoktan yere parlayıverişleri idi." (Tarık Buğra)
-
Ortaya çıkmak
- "Feride'nin yüzünde bir çocuk sevinci parladı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Güçlü bir ışık çıkarmak, ışık saçmak
- DIŞARLIK
-
-
[isim]
Taşra
- "Ben bu hâli uzun zaman dışarlıkta yaşamış birkaç kişide gördüm." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yaşadığı yerden başka bir yere giderken giyilen kıyafet
-
[isim]
Taşra
- NAZARLIK
-
-
[isim]
Nazarı etkisiz duruma getirdiğine inanılan kumaş parçası, mavi boncuk, kurşun, dua yazılı kâğıt, muska vb. şeyler
- "Aman nazar değmesin, buna derhâl bir nazarlık astırmalı!" (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Nazarı etkisiz duruma getirdiğine inanılan kumaş parçası, mavi boncuk, kurşun, dua yazılı kâğıt, muska vb. şeyler
- UYGARLIK
-
-
[isim]
Uygar olma durumu, medeniyet, medenilik
-
Bir ülkenin, bir toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, fikir, sanat çalışmalarıyla ilgili niteliklerinin tümü, medeniyet
- "Gerçekten, uygarlık nimetlerinin gençlere bir faydası oldu ama daha çok bundan büyükler istifade ediyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Uygar olma durumu, medeniyet, medenilik
- HARLAMAK
-
-
[nsz]
Ateş için kuvvetlenmek, harlı bir biçimde yanmak
- "Çıralar tutuşunca ateş birden harladı."
-
Birden öfkelenerek bağırmak, birine çıkışmak
-
[nsz]
Ateş için kuvvetlenmek, harlı bir biçimde yanmak
- KARLILIK
- ...
- AYSARLIK
-
-
[isim]
Aysar olma durumu
-
[isim]
Aysar olma durumu
- DESTARLI
-
-
[sıfat]
Sarığı olan, sarıklı
- "Geriye doğru basık, yalın kat destarlı fesinde her zaman bir çiçek takılıdır." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Sarığı olan, sarıklı
- ÇINARLIK
-
-
[isim]
Çınar ağaçları çok olan yer
- "Bayramda o, kızlarla beraber arabaya biner, çınarlığa doğru çıkardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Çınar ağaçları çok olan yer
- ŞALVARLI
-
-
[sıfat]
Şalvar giyinmiş olan (kimse)
- "Turuncu beneklerle dolu şalvarlı, yirmi, yirmi iki yaşlarında bir kız yanımıza sokuldu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Şalvar giyinmiş olan (kimse)
- AYYARLIK
-
-
[isim]
Dolandırıcılık
-
[isim]
Dolandırıcılık