İçinde arbe olan 13 kelime var. İçerisinde ARBE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında arbe olan kelimeler listesine ya da Sonu arbe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
HÜNKARBEĞENDİ
DARBECİLİK, DARBELEMEK
DARBELEME, DARBETMEK
ARBEDECİ, DARBECİK, DARBETME
BARBEKÜ, DARBECİ
ARBEDE
DARBE, HARBE
A B E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ABE, BAR, BRE, RAB
2 Harfli Kelimeler
AB, AR, BE, ER, RA, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HÜNKARBEĞENDİ
- ...
- DARBECİLİK
-
-
[isim]
Darbecinin işi
-
[isim]
Darbecinin işi
- DARBELEMEK
-
-
[-i]
Vurmak, çarpmak
-
Yıkıma uğratmak
-
Bir işi engellemek
-
[-i]
Vurmak, çarpmak
- DARBETMEK
-
-
[-i]
Vurmak, çarpmak
-
Para basmak
-
Çarpmak
-
[-i]
Vurmak, çarpmak
- DARBELEME
-
-
[isim]
Darbelemek işi
-
[isim]
Darbelemek işi
- DARBECİK
-
-
[isim]
Hafifçe vuruş
- "Kapıya yaklaşıp iki üç, işitilmez darbecik vurdu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Hafifçe vuruş
- ARBEDECİ
-
-
[isim]
Gürültülü kavga yapan, patırtı çıkaran kimse
-
[isim]
Gürültülü kavga yapan, patırtı çıkaran kimse
- DARBETME
-
-
[isim]
Darbetmek işi
-
[isim]
Darbetmek işi
- BARBEKÜ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Izgara et pişirmekte kullanılan, genellikle balkonlarda duvar içerisine gömülmüş ocak
-
Açık alanda mangal kullanılarak et ve deniz ürünlerini pişirme
-
[isim]
Izgara et pişirmekte kullanılan, genellikle balkonlarda duvar içerisine gömülmüş ocak
- DARBECİ
-
-
[isim]
Vuran, çarpan kimse
-
Darbe yaparak yönetime el koyan kimse
-
[isim]
Vuran, çarpan kimse
- ARBEDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kavga, gürültü patırtı
-
[isim]
Kavga, gürültü patırtı
- HARBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kısa mızrak
-
Harbi
-
[isim]
Kısa mızrak
- DARBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vuruş, çarpış
- "Başına şiddetli bir darbe indirerek hayvanı sersemletti." (Osman Cemal Kaygılı)
- "Abdülhamit, Midhat Paşa'nın katli ile fikir denilen kuvvete ağır bir darbe vurmuş..." (Halide Edip Adıvar)
- "Seniha'nın kaçışı üzerine en müthiş darbeyi yiyen kalp, Celis'in kalbi oldu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir ülkede baskı kurarak, zor kullanarak veya demokratik yollardan yararlanarak hükûmeti istifa ettirme veya rejimi değiştirecek biçimde yönetimi devirme işi
- "Partisinin hükûmet darbesi yapacağına dair haber aldığını söylediğini, açık açık belirtmişti." (Çetin Altan)
-
Birini kötü duruma düşüren, sarsan olay
- "Bu, nereden ve kimden geldiği belli olmayan darbe son kalkınma ümitlerini de silip süpürmüştü." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Vuruş, çarpış