İçinde aral olan 9 harfli 25 kelime var. İçerisinde ARAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aral olan kelimeler listesine ya da Sonu aral ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A A L R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ALA, ARA

2 Harfli Kelimeler

AL, AR, LA, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YARALANIŞ

  1. [isim] Yaralanma işi veya biçimi
    • "Hele Balkan Harbi hengâmında alnından yaralanışı, öldü sanılıp ... unutuluşu..." (Haldun Taner)

PARALILIK
...
YARALAYIŞ
...
PARALATMA

  1. [isim] Paralatmak işi

FUKARALIK

  1. [isim] Yoksulluk, fakirlik
    • "Keşke yengem, bizi, fukaralığımızı bu kadar duymadan sevse!" (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Güçsüzlük
    • "Ne fukaralıktan ne yaşlılığından şikâyet ediyorum." (Reşat Nuri Güntekin)

PARALOJİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Mantıksal sistem bozukluğu

DARALTICI

  1. [isim] Boruların çaplarını daraltmakta kullanılan bağlantı parçası

PARALANMA

  1. [isim] Paralanmak işi

YARALANMA

  1. [isim] Yaralanmak işi

HARHARALI
...
KARALAYIŞ

  1. [isim] Karalama işi veya biçimi

MADARALIK
...
YARALILIK
...
YARALAMAK

  1. [-i] Silah, bıçak vb. bir araçla yara açmak
    • "Kocaman bir bıçağı kuşağının arasından çıkarıp Seher'i böğründen yaraladı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Gücendirmek, incitmek, kırmak
    • "Gururunu yaraladılar."

ARALANMAK

  1. [-den] Biraz açılmak, aralık olmak
    • "Dana Efendi can havliyle aralanmış kapıdan fırladı." (Ömer Seyfettin)
  2. Gitmek, uzaklaşmak, yanından ayrılmak

ARALIKSIZ

  1. [sıfat] Birbirine bitişik olan, aralarında açıklık bulunmayan
  2. [zarf] Sürekli, aralık vermeden
    • "Her şey boyuna değişiyor, aşılıyor, en iyiye, en doğruya, en kolay ve en verimliye yönelen bir gelişim aralıksız sürüp gidiyordu." (Tarık Buğra)

MANZARALI

  1. [sıfat] Manzarası olan
  2. Manzarası iyi olan
    • "Manzaralı bir ev."

DARALTMAK

  1. [-i] Dar duruma getirmek
    • "Hoyrat bir rüzgâr bütün gün tozu dumanına katmış, solukları kesmiş, göğüsleri daraltmıştı." (Tarık Buğra)
  2. Sayıca azaltmak
    • "Aslında geniş olan kadroyu ne akla hizmet edip de bu derece daralttığına bir türlü akıl erdirememişti." (Haldun Taner)

KARALANMA

  1. [isim] Karalanmak işi

PARALAMAK

  1. [-i] Parçalamak
    • "Aslan geyiği paraladı."
  2. Yıpratıp eskitmek
    • "Yepyeni ayakkabıları bir ayda paraladı."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü