İçinde aral olan 8 harfli 22 kelime var. İçerisinde ARAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aral olan kelimeler listesine ya da Sonu aral ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A A L R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ALA, ARA

2 Harfli Kelimeler

AL, AR, LA, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ARALIKTA

  1. [zarf] Öbür şeyler arasında, bu arada

DARALTMA

  1. [isim] Daraltmak işi

IZGARALI

  1. [sıfat] Izgarası olan
    • "Haliç tarafındaki altları ızgaralı, ahşap iki deniz hamamı kuyudan farksız." (Sermet Muhtar Alus)

ARALIKLI

  1. [sıfat] Birbirine bitişik olmayan, aralarında açıklık bulunan
  2. Dizgide kelimeler, harfler veya satırlar arasında açıklığı olan, espaslı
  3. [zarf] Kesik kesik

ARALAMAK

  1. [-i] İki şey arasında açıklık oluşturmak, yarı açmak
    • "Kapısını hafifçe araladı." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Aralıklı duruma getirmek, seyrekleştirmek
    • "Şu sandalyeleri biraz aralayınız."
  3. Bitkilerin fazla dal ve çubuklarını kesmek, seyrekleştirmek

PARALİZİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İnme

MAKARALI

  1. [sıfat] Makarası olan, makara ile çalışan

DARALTIŞ

  1. [isim] Daraltma işi veya biçimi

ARALANMA

  1. [isim] Aralanmak işi

ARALATMA

  1. [isim] Aralatmak işi

YARALAMA

  1. [isim] Yaralamak işi

ARALANIŞ
...
DARALMAK

  1. [nsz] Dar duruma gelmek, küçülmek
  2. Azalmak
    • "Yıllar geçer, bir gün bakarsınız vakitler daralmış." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Zayıflamak
    • "Hafızası o kadar daralmış, bir sene evvelini hatırlamıyor gibi." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. Güçleşmek, zorlaşmak
    • "Geçimi daraldı."
  5. Sıkışmak, başı dara gelmek, bunalmak
    • "Daralan soluğu ile çıkamayacağı merdivenleri oğlunun da çıkmasını yasaklıyordu." (Necati Cumalı)

PARALAMA

  1. [isim] Paralamak işi

PARALICA

  1. [sıfat] Zengin
    • "O, bizim arkadaşı gönlünü eğlendirmeye gelmiş, paralıca bir delikanlı sanıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)

PARALAKS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Farklı iki yerden çok uzaktaki bir noktaya yönelmiş iki doğru arasındaki açı
  2. Dünyanın yarıçapını bir gezegenden veya dünya güneş uzaklığını bir yıldızdan gören açı

ARALIKLA
...
KABARALI

  1. [sıfat] Kabara çakılmış olan
    • "Erkekler kabaralı ayakkabılarıyla birer ikişer evlerine döndüler." (Necati Cumalı)

ANKARALI
...
KARALAMA

  1. [isim] Karalamak işi
  2. El alıştırmak için çok tekrarlanarak yazılan yazı
  3. Üstünde düzeltmeler yapılan, temize çekilmemiş yazı taslağı, müsvedde
    • "İlk şiirim olan bir türkü güftesini, Üsküp türkülerinde gördüğüm vezinle karalamaya başladım." (Yahya Kemal Beyatlı)
  4. Leke sürme, kötülük yükleme

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü