İçinde ara olan 5 harfli 50 kelime var. İçerisinde ARA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ara olan kelimeler listesine ya da Sonu ara ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARA
2 Harfli Kelimeler
AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PARAF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yalnız adın veya ad ve soyadın baş harfleriyle atılan kısa imza
-
[isim]
Yalnız adın veya ad ve soyadın baş harfleriyle atılan kısa imza
- KARAY
- ...
- GARAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Otomobil vb. taşıtların konulduğu üstü örtülü yer, arabalık
- "Ben arabayı garaja bırakıp şimdi döneceğim." (Cahit Uçuk)
-
Otomobillerin bakım ve onarımının yapıldığı yer
- "Önce arabayı servis garajına çektik." (Çetin Altan)
-
Toplu taşıma ve nakliye araçlarına hareket ve varış noktası olarak belediyelerce ayrılan yer, otogar
-
[isim]
Otomobil vb. taşıtların konulduğu üstü örtülü yer, arabalık
- ARAKA
-
-
[isim]
İri taneli bezelye
-
[isim]
İri taneli bezelye
- SARAK
-
-
[isim]
Yapı yüzeylerinde yatay, enli, az çıkıntılı, süslü veya düz silme
-
[isim]
Yapı yüzeylerinde yatay, enli, az çıkıntılı, süslü veya düz silme
- DARAŞ
-
-
[sıfat]
Dar, kasvetli (yer)
- "O oda hem daraş hem nezaretsiz hem de lodosa karşı..." (Sermet Muhtar Alus)
-
[sıfat]
Dar, kasvetli (yer)
- ARACI
-
-
[isim]
Ara bulucu
-
Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse, mutavassıt
-
İki şey arasında, bağlantı kuran kimse, vasıta
-
İhracatçının ihracattan doğan alacaklarının büyük bir bölümünün malın yüklenmesinden hemen sonra, kalan kısmının ise para, malı alandan tahsil edildiğinde bir aracı banka tarafından ödenmesini sağlayan kredi veya yatırım tekniği
-
[isim]
Ara bulucu
- TARAK
-
-
[isim]
Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç
- "Fil dişi tarağı da aşırmışlar, asıl buna canım yandı." (Refik Halit Karay)
-
Bahçıvanlıkta toprağın taşını ayıklamak için kullanılan, ucu bu biçimde olan araç, tırmık
-
Dokuma tezgâhlarında, dişleri arasından arış ipliklerinin geçtiği tarak biçiminde araç
-
Bazı kuşların başında bulunan yelpaze biçiminde tepelik
-
İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü
-
Suda yaşayan hayvanlarda solungaç
-
Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten)
-
[isim]
Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç
- MARAL
-
Kelime Kökeni : Moğolca
-
[isim]
Dişi geyik
-
[isim]
Dişi geyik
- HARAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çoğu kıldan dokunmuş, büyük çuval
- "Yedi harar malı bir seferde kamyona yükledi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Çoğu kıldan dokunmuş, büyük çuval
- ARABİ
- ...
- GARAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hedef, amaç, maksat
- "Bana garaz bağladığını seziyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Birine karşı güdülen kötülük etme isteği, kin
- "Bağnaz, şu yahut bu düşünceye değil, düşünen kişiye, düşünmeye garazdır." (Nurullah ataç)
-
[isim]
Hedef, amaç, maksat
- SARAY
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hükümdarların veya devlet başkanlarının oturduğu büyük yapı
-
Kamu işlerinin yürütüldüğü büyük yapı
- "Emniyet Sarayı. Spor ve Sergi Sarayı."
-
Görkemli ve gösterişli yapı
- "Bu ev bir saray."
-
Devlet başkanı ve çevresi
- "Saraydan çağrılmış."
-
[isim]
Hükümdarların veya devlet başkanlarının oturduğu büyük yapı
- ZARAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat
- "Aldığı günlerde iyi para getiren oteli zararla kapatmaya başlamışlar." (Memduh Şevket Esendal)
- "Bizden hiç kimseye zarar gelmez." (Ömer Seyfettin)
- "Usulleri, kaideleri bozanların zarar görecekleri muhakkaktı." (Ömer Seyfettin)
- "Bu davaya zarar verecek ihtiyarları ortadan kaldırmaya çalışmaktadır." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat
- ARABA
-
-
[isim]
Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı
- "Ve arabayı dörtnala ileri sürdü." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Bu taşıtın aldığı miktarda olan
- "İki araba saman. Bir araba kömür."
-
[isim]
Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı
- AVARA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Üzerinde döndüğü ve kendisini taşıyan milden bağımsız olarak çalışan mekanizma
- "Güreş boyunca iki yazar kendi savında direnir ve avara kasnak dönüp durur." (Salâh Birsel)
-
[ünlem]
Kıyıya dayanılarak sandalın açılması için kürekçilere verilen komut
-
Bir geminin başka bir gemiden veya kıyıdan açılması
-
[isim]
Üzerinde döndüğü ve kendisini taşıyan milden bağımsız olarak çalışan mekanizma
- TARAŞ
-
-
[isim]
Tarla, bağ, bahçe vb. yerlerden toplanan üründen artakalanlar
-
[isim]
Tarla, bağ, bahçe vb. yerlerden toplanan üründen artakalanlar
- BARAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yağmur
-
[isim]
Yağmur
- SARAÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Koşum ve eyer takımları yapan veya satan kimse
-
Koşum ve eyer takımlarını işleyen ve süsleyen kimse
-
Deri, muşamba vb.nden bavul, çanta yapan kimse
-
[isim]
Koşum ve eyer takımları yapan veya satan kimse
- VARAN
-
-
[sıfat]
Bir olayın tek kalmayıp arkadan daha başkalarının gelebileceğini anlatmak için birden başlayarak sıra ile sayıların başına getirilen bir söz
- "Varan bir. Varan iki."
-
[sıfat]
Bir olayın tek kalmayıp arkadan daha başkalarının gelebileceğini anlatmak için birden başlayarak sıra ile sayıların başına getirilen bir söz