İçinde ar olan 6 harfli 513 kelime var. İçerisinde AR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ar olan kelimeler listesine ya da Sonu ar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARİTMİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kalp atışlarındaki düzensizlik ve eşitsizlik
-
[isim]
Kalp atışlarındaki düzensizlik ve eşitsizlik
- ÇARLIK
-
-
[isim]
Çar olma durumu
-
Çarın yönetiminde bulunan devlet
- "Rusya'da çarlık devrilmişti." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Çar olma durumu
- CARSIZ
-
-
[sıfat]
Carı (II) olmayan
-
[sıfat]
Carı (II) olmayan
- KARBON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 6, atom ağırlığı 12 olan, doğada elmas, grafit gibi billurlaşmış veya maden kömürü, linyit, antrasit gibi şekilsiz olarak bulunan, canlı varlıkların aslını oluşturan ve yandıktan sonra kömür durumuna geçen element (simgesi C)
-
[isim]
Atom numarası 6, atom ağırlığı 12 olan, doğada elmas, grafit gibi billurlaşmış veya maden kömürü, linyit, antrasit gibi şekilsiz olarak bulunan, canlı varlıkların aslını oluşturan ve yandıktan sonra kömür durumuna geçen element (simgesi C)
- KİTARA
- ...
- ARAŞMA
- ...
- BARBAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Uygarlaşmamış (kavim, topluluk)
- "Barbar akınlarından beri bu yollarda gördüğüm en asil atlısın." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Kaba saba, ilkel
- "Bu vaziyeti haber alan köylüler türlü barbar aletlerle şehir ahalisini korumak üzere kasabaya yürümüşlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kaba ve kırıcı
-
[sıfat]
Uygarlaşmamış (kavim, topluluk)
- ARDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle ticaret eşyasının saklandığı yer, depo, antrepo
- "Ardiyeler ağız ağıza dolmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Evlerde kullanılmayan, saklanması gereken eşyaların konulduğu bölüm
-
Böyle bir yerde saklanılan eşya için ödenen ücret
-
[isim]
Genellikle ticaret eşyasının saklandığı yer, depo, antrepo
- HARELİ
-
-
[sıfat]
Haresi olan
- "Elinde şampanya bardağı, dişlerinin arasında bir sap karanfil, hareli gözleri süzgün." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Haresi olan
- KARAFA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Uzun boyunlu, kulpsuz küçük rakı sürahisi
- "Garson gel şu karafayı doldur." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Uzun boyunlu, kulpsuz küçük rakı sürahisi
- KARTER
- ...
- MARİNA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yat limanı
-
[isim]
Yat limanı
- TARİFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Fiyat gösteren çizelge
- "Gazino tarifesi."
-
Taşıtların gidiş geliş zamanlarını gösteren çizelge
- "Yıpranır ceplerinde tren tarifeleri." (Behçet Necatigil)
-
İlaç, alet vb. şeylerin nasıl kullanılacağını açıklayan kâğıt, tanıtmalık, prospektüs
- "Bir ilacın tarifesi."
-
[isim]
Fiyat gösteren çizelge
- YARATI
-
-
[isim]
Yaratım
-
[isim]
Yaratım
- ARABAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam
- ARİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eğreti, ödünç, ödünçleme
- "Öteden beriden ariyet de bir şeyler buluruz." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Belli bir taşınır malın kullanılmasının geri verilmek şartıyla bedelsiz olarak bir kimseye bırakılması
-
[isim]
Eğreti, ödünç, ödünçleme
- İSPARİ
-
-
[isim]
İzmaritgillerden, kurşun renginde bir balık (Sargus annularis)
-
[isim]
İzmaritgillerden, kurşun renginde bir balık (Sargus annularis)
- PARTER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tiyatro, sinema vb. yerlerde, sahnenin bulunduğu ilk kat ve burada bulunan koltuklar
- "Parter, her sınıftan insanla hıncahınç dolu idi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Tiyatro, sinema vb. yerlerde, sahnenin bulunduğu ilk kat ve burada bulunan koltuklar
- ARMUDİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Armut biçiminde olan
-
[sıfat]
Armut biçiminde olan
- AYARLI
-
-
[sıfat]
Ayarlanmış, doğru çalışması sağlanmış, düzeltilmiş (saat, makine vb.)
-
Belirli bir ayarda olan (altın veya gümüş)
-
[sıfat]
Ayarlanmış, doğru çalışması sağlanmış, düzeltilmiş (saat, makine vb.)