İçinde ar olan 5 harfli 353 kelime var. İçerisinde AR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ar olan kelimeler listesine ya da Sonu ar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARTIM
-
-
[isim]
Artma, artış, çoğalma
-
[isim]
Artma, artış, çoğalma
- ÇARŞI
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Dükkânların bulunduğu alışveriş yeri
- "Elbet çarşıda bir kahve, bir çaycı dükkânı bulurum." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Her gün çarşı pazar dolaşarak ona küçük bir apartman hazırlamaya çalışıyoruz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Dükkânların bulunduğu alışveriş yeri
- VARGI
-
-
[isim]
Verilen bir önermeden çıkarsama yoluyla varılan sonuç
- "Taşlar katı olur, mermer bir taştır, şu hâlde mermer katıdır uslamlaması bir tasımdır. Bu tasımın ilk önermesine büyük önerme, ikincisine küçük önerme, sonuncusuna da vargı denir."
-
[isim]
Verilen bir önermeden çıkarsama yoluyla varılan sonuç
- BARET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Küçük takke, papaz takkesi
-
Bir tür süs iğnesi
-
İşçilerin başlarına giydikleri, metal veya plastikten yapılmış koruyucu başlık
-
[isim]
Küçük takke, papaz takkesi
- TIMAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yara bakımı
-
Ağaç bakımı
- "Merkeplere atladılar, şeftali bahçelerinden geçtikten sonra tımar görmemiş sık, gür bir ayvalığa daldılar." (Refik Halit Karay)
- "Arabacı atları tımar ediyordu." (Aka Gündüz)
-
Binek hayvanlarının kıllarını, derisini temizleme
- "Tımar tam bir saat sürüyor, yarım saat hayvanın bir tarafı, yarım saat öbür yanı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yara bakımı
- RÖGAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kanalizasyona inmek ve tıkanıklığı gidermek üzere yapılmış özel baca
-
[isim]
Kanalizasyona inmek ve tıkanıklığı gidermek üzere yapılmış özel baca
- SARGI
-
-
[isim]
Esnek bir maddeden yapılmış uzun, dar ve ince şerit
-
Bir elektrik makinesinde veya aracında aynı devreyi oluşturan iletkenlerin tümü
-
Vücudun bir bölümünü yerinde veya baskı altında tutmak amacıyla uygun biçimde sarılmış şerit
- "Kendisi ağır bir asker gölgesi, yalnız bir kolu beyaz bir sargı içinde." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Esnek bir maddeden yapılmış uzun, dar ve ince şerit
- SUARE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gece gösterimi
-
Akşam yemeğinden sonra yapılan eğlence, toplantı
- "Karargâh, şerefine büyük bir suare vermek için hazırlanmakta idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Gece gösterimi
- ARDIL
-
-
[isim]
Birinin ardından gelip onun yerine geçen kimse, öncel karşıtı, arda, halef
-
Bir çıkarımda varılan sonuç
-
[isim]
Birinin ardından gelip onun yerine geçen kimse, öncel karşıtı, arda, halef
- GARİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kimsesiz, zavallı
- "Sizin gibi modern bir sosyete adamının böyle düşünmesini garip buluyorum." (Mahmut Yesari)
- "Frankfurt caddelerinde en çok garibime giden insan, dilencisi olmuştur." (Ahmet Haşim)
-
Yabancı, gurbette yaşayan, elgin
-
Acayip
- "Yağmur, ortalığa garip bir kış serinliği getirmişti." (Atilla İlhan)
-
[ünlem]
Şaşılacak bir şey karşısında söylenen söz
- "Demek Bekir böyle utangaç bir çocukmuş. Garip!" (Atilla İlhan)
-
Dokunaklı, hüzün veren
- "Bir yabancı için dünyanın neresinde olursa olsun büyükşehir böyle garip bir yalnızlık duygusu veriyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Kimsesiz, zavallı
- KARNİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Laboratuvarda damıtma işlerinde kullanılan, geniş karınlı, dar ve eğri boyunlu cam kap
-
[isim]
Laboratuvarda damıtma işlerinde kullanılan, geniş karınlı, dar ve eğri boyunlu cam kap
- VAROŞ
-
Kelime Kökeni : Macarca
-
[isim]
Kent veya kasabada dış mahalle
- "Bütün kasabanın varoşları boyunca kıvrıla kıvrıla akıp giden bu çaya, ben yakın bir ilgiyle bağlıydım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Kent veya kasabada dış mahalle
- EMARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belirti, iz, ipucu
- "Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Belirti, iz, ipucu
- KARGI
-
-
[isim]
Gövdesi 5-6 m yüksekliğe erişebilen çok yıllık bir bitki, kamış, saz (Arundo donax)
-
Dalyanlarda büyük balıklar için kullanılan demir kanca
-
Silah olarak kullanılan, ucu sivri ve demirli uzun mızrak
- "Avlunun ortasında, elinde bir uzun kargı ile saatlerce başı havada, ağzı açık hayran hayran dolaşırdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Gövdesi 5-6 m yüksekliğe erişebilen çok yıllık bir bitki, kamış, saz (Arundo donax)
- RADAR
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Radyo dalgalarının yankısını alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını bulabilen, genellikle uçak ve gemilerde kullanılan cihaz
-
Trafik polisleri tarafından kullanılan, taşıtların hızını saptamaya yarayan aygıt
-
İçgüdü, seziş
- "... büyük yurt sevgisinin yüce boyutlarını analık radarı ile pek iyi sezebilmektedir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Radyo dalgalarının yankısını alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını bulabilen, genellikle uçak ve gemilerde kullanılan cihaz
- BARLI
- ...
- KAÇAR
-
-
[sıfat]
Kaç soru sıfatının üleştirme biçimi
- "Bu evler kaçar odalı?"
- "Her birinden kaçar tane aldınız?"
-
[sıfat]
Kaç soru sıfatının üleştirme biçimi
- AHCAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taşlar
-
[isim]
Taşlar
- AĞYAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Başkaları, yabancılar, eller
- "O Eyüp sokakları ki üstlerinden ölü geçmiş, diri geçmiş, yâr geçmiş, ağyar geçmiş..." (Samiha Ayverdi)
-
[isim]
Başkaları, yabancılar, eller
- BASAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Göz
-
İleriyi görme, algılama yetisi
-
[isim]
Göz