İçinde ar olan 5 harfli 353 kelime var. İçerisinde AR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ar olan kelimeler listesine ya da Sonu ar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AR, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BARİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Baryum oksit (BaO) veya baryum hidroksit Ba(OH)2

BALAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Pedavra

DAKAR
...
DAMAR

  1. [isim] Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal
    • "Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu." (Peyami Safa)
    • "Birden nasihat damarlarının kabardığını duydu." (Ömer Seyfettin)
    • "Tutarsa onun bir damarı, yıkar adamın başına çadırı." (Osman Cemal Kaygılı)
    • "En ufak şeye kızan insanın damarına basarlar." (Peyami Safa)
  2. Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi
  3. Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı
    • "Zengin bir altın damarı."
  4. Soy, yaradılış
  5. Huy, mizaç
    • "Cimrilik damarı. Şairlik damarı."
  6. İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru
  7. Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ

MEZAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ölünün gömülü olduğu yer, kabir, sin, makber, gömüt
    • "Mezar, tabuta yakın yerdeymiş ve cenaze dilencilerle kalabalıklaşmıştı." (Memduh Şevket Esendal)

ASTAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Giyecek, perde, çanta, ayakkabı vb. şeylerde, kumaşın veya derinin iç tarafına geçirilen ince kat
    • "Olmayacak nedenlerle yokuşa sürüyorlar adamı, işleri geciktiriyorlar ya da işin astarı yüzünden pahalıya geliyor." (Tahsin Yücel)
  2. Sıvanacak, boyanacak yerlere boyadan önce sürülen kat
    • "Siz hiç eski tahtalara yağlı boya yaptınız mı? / Bütün iş ilk çekilen boyadadır, astarda." (Behçet Necatigil)
  3. Gemicilikte bir şeyi sağlamlaştırmak için kullanılan bez, halat, ağaç vb

HARBİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ateşli silahların içini temizlemekte kullanılan çubuk, harbe
    • "Haydi biraz harbi bas bakalım." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [sıfat] Doğru, hilesiz, temiz, mert
    • "Camiada onu pek ciddiye almazlar ama ben severim, harbi kızdır." (Ahmet Ümit)

KAYAR

  1. [isim] Hayvanların eskiyen nallarının çivilerini değiştirme işlemi
  2. Pay
    • "Bir temiz ağzının kayarını verdim."

DEKAR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] 1000 m² değerinde yüzey ölçü birimi
    • "Dekar, hektarın onda biri değerindedir."

LARVA

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Kurtçuk

FARBA

  1. [isim] Fırfır

ŞİKAR
...
TIMAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yara bakımı
  2. Ağaç bakımı
    • "Merkeplere atladılar, şeftali bahçelerinden geçtikten sonra tımar görmemiş sık, gür bir ayvalığa daldılar." (Refik Halit Karay)
    • "Arabacı atları tımar ediyordu." (Aka Gündüz)
  3. Binek hayvanlarının kıllarını, derisini temizleme
    • "Tımar tam bir saat sürüyor, yarım saat hayvanın bir tarafı, yarım saat öbür yanı." (Haldun Taner)

ABARA
...
HAREM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Saray ve konaklarda kadınlara ayrılan bölüm, selamlık karşıtı
    • "Harem, ihtiyar hatunların bembeyaz patiska sedirli küçük köşe odalarında kalmıştı." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Bu bölümde oturan kadınların hepsi
  3. Karı, eş
    • "... gelen doktormuş, bizim doktor Hüsnü Bey... Haremim hastalanmış da." (Refik Halit Karay)

KADAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [edat] Ölçüsünde, derecesinde
    • "Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Büyüklüğünde, genişliğinde
    • "Bacak kadar çocuk."
    • "Avuç içi kadar yer."
  3. Dek, değin
    • "Saat ona kadar sokaklarda gezdi." (Peyami Safa)
  4. Gibi
    • "İstanbul'un balıkları kadar balıkçıları da hoştur." (Sait Faik Abasıyanık)
  5. Denli
    • "Bu merdivenleri, yapıldığı günden beri bu kadar telaşla çıkmamışımdır." (Yusuf Ziya Ortaç)
  6. Süre belirten bir söz
    • "Bu minval üzere yedi ay kadar geçti, geçmedi." (Refik Halit Karay)
  7. [zarf] Miktarda, derecede
    • "İçinde biriken hayat bazen taşacak kadar çok oluyor." (Halide Edip Adıvar)
  8. Gösterme sıfatlarından biriyle bir sayıdan sonra geldiğinde kesinlikle belli olmayan bir niceliği belirten söz
    • "Kantara'nın önünde yüz kadar düşman çadırı kurulmuştu." (Falih Rıfkı Atay)

SAKAR

  1. [isim] Bazı hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan beyaz leke, küçük akıtma
  2. [sıfat] Sık sık küçük, önemsiz kazalar yapan (kimse)
    • "Orada ne babamın sakar hareketlerinden ne annemin çehresindeki hüznünden haberim olurdu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ŞUARA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Şairler

TARIM

  1. [isim] Gerekli, yararlı bitkileri yetiştirmek amacıyla toprak üzerinde yapılan çalışmaların bütünü, ziraat

MARAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hastalık
  2. Dayanılması güç durum
  3. [sıfat] Huysuzluğu ve titizliği ile can sıkan
    • "Aman ne maraz adamsın!"

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü