İçinde ar olan 4 harfli 107 kelime var. İçerisinde AR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ar olan kelimeler listesine ya da Sonu ar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AR, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PARE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Parça, kısım
  2. Tane, adet
    • "Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi / Yeni doğmuş ayı gördükleri yerden geliyor." (Yahya Kemal Beyatlı)

BARK

  1. [isim] "Ev, mülk, aile, çoluk çocuk" anlamlarındaki ev bark birleşik sözünde geçen bir söz

ARKA

  1. [isim] Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı
    • "Evin arkasında bahçe var."
    • "Annesi arka çıktı da çocuğu dayaktan kurtardı."
    • "Kaçakçılığın arkası alındı."
    • "Birini arkasından övmek."
  2. Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi
    • "Çocuğun arkası ağrıyormuş."
    • "Uyandığımız zaman üçte birini arkada bırakmışızdır başlayan günün." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "İstanbul'da ne kadar şair, hikâyeci varsa hepsinin arkasına düşüyor, hepsiyle tanışıyordu." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  3. Geri kalan bölüm, kısım
    • "Masalın arkası. Yazının arkası."
  4. Art, peş
  5. Otururken sırtın dayandığı yer
    • "Otomobile bindiğimiz zaman başını arkaya yaslamış, gözlerini yummuştu." (Tarık Buğra)
  6. İnsanın vücudu, bedeni
    • "Arkasında beli kemerli, dar, şık bir pardösü vardı." (Refik Halit Karay)
  7. [sıfat] Arkada olan, arkada bulunan
  8. Kayırıcı
    • "Memur olmak için büyük bir arka gerek." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  9. Geçmiş, geride kalmış zaman
    • "Bütün gözler arkaya, maziye çevrilmişti." (Yahya Kemal Beyatlı)

ARŞE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tren, troleybüs, tramvay vb. elektrikle işleyen taşıtlarda telden elektrik akımı almaya yarayan, yukarıya doğru uzanmış demir yay
  2. Keman yayı

KART

  1. [sıfat] Gençliği ve körpeliği kalmamış, körpe karşıtı
    • "Bu kart hatunun, bu içi dışı pörsük kadının hâlâ piyasa yeri araması beni çıldırtıyor." (Halide Edip Adıvar)

MART

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Yılın otuz bir gün süren, üçüncü ayı

ARAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ter
  2. Pirinç ve şeker kamışından elde edilen bir tür rakı

ARAÇ

  1. [isim] Bir iş yapmakta veya sonuçlandırmakta, gücünden yararlanılan nesne
  2. Kişiler veya nesneler arasında bağlantı sağlayan şey, vasıta
    • "Dil, anlaşmayı sağlayan bir araçtır."
  3. Taşıt
    • "Taşıt araçlarına hiç binmez, yaz kış asker postalları ile kilometrelerce yolu yaya yürürdü." (Haldun Taner)

SARI

  1. [isim] Yeşil ile turuncu arasında bir renk, limon kabuğu rengi
  2. [sıfat] Bu renkte olan
  3. [sıfat] Soluk, solgun

ÇARK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir eksenin döndürdüğü tekerlek biçimindeki makine parçası
    • "Çarklar dönüyor, küçük çark büyüğünü döndürüyor." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Kırmızı balıklar birdenbire canlanırlar ve kavanozun içinde birbiri ardınca keyifli keyifli çark çevirmeye başlarlar." (Halide Edip Adıvar)
    • "Küçük hizmetçi masanın öbür ucundan yarım sağa çark ederek elektrik düğmesine doğru döndü." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Herhangi bir askerî birliğin, biçimini ve düzenini bozmadan kanatlarından biri çevresinde dönerek yön değiştirmesi

ONAR

  1. [sıfat] On sayının üleştirme sayı sıfatı, her birine on, her defasında onu bir arada

DARU

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İlaç

ARDA

  1. [isim] İşaret olarak yere dikilen çubuk
  2. Maden üzerine kazıma yapmak ve çıkrıkta çevrilen şeyleri yontmak için kullanılan çelik kalem
  3. Ardıl

AŞAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tarım ürünlerinden alınan onda bir oranındaki vergiler
  2. Ondalık
  3. Ondalık

GARD

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Eskrim, boks vb. oyunlarda korunmak için alınan durum

KARA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak
    • "Havamız da karamız da denizlerimiz de kirli olduğuna göre..." (Haldun Taner)
    • "Sizi kaptan bir filika ile karaya çıkarır." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
    • "Olan olmuş, bizim teknenin bir yanı, pamuk şiltelere serilir gibi karaya oturmuş." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
    • "Loşluklar içinde bana, sandalımız ikide bir karaya vuruyor gibi geliyordu." (Refik Halit Karay)

AYAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu
    • "Saatin ayarı bozuk. Televizyonun ses ayarı iyi."
  2. Saatler için belli bir yere göre kabul edilmiş olan ölçü
    • "Memleket saat ayarı."
  3. Altın, gümüş vb. madenlerden yapılmış şeylerin saflık derecesi
  4. Bir iş veya bir davranışta gereken ölçü
    • "Kalorifercinin ayarı yok, ya çok yakıyor veya hiç yakmıyor."
  5. Değer, derece
    • "Biz, telif eser ayarında bir sanat kıymeti taşıyan tercümelere teşekkür edelim." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

ARGO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kullanılan ortak dilden ayrı olarak aynı meslek veya topluluktaki insanların kullandığı özel dil veya söz dağarcığı, jargon
  2. Her yerde ve her zaman kullanılmayan veya kullanılmaması gereken çoklukla eğitimsiz kişilerin kullanıldığı söz veya deyim
  3. Serserilerin, külhanbeylerinin kullandığı söz veya deyim

ARYA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Operalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, genellikle kendi içinde bütünlüğü olan parça

OKAR

  1. [isim] Telli balıkçıl

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü