İçinde apı olan 8 harfli 17 kelime var. İçerisinde API bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında apı olan kelimeler listesine ya da Sonu apı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I P Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
PA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YAPILMAK
-
-
[nsz]
Yapma işine konu olmak
- "Yalı, bolluk zamanında yapılmış çok pencereli, iki katlı yayvan bir binadır." (Burhan Felek)
-
Gerçekleştirilmek, ortaya çıkarılmak
-
[nsz]
Yapma işine konu olmak
- TAPINCAK
-
-
[isim]
Fetiş
-
[isim]
Fetiş
- YAPINCAK
-
-
[isim]
Soğuk havada, açıkta bırakılan atlara örtülen uzun tüylü kebe
-
[isim]
Soğuk havada, açıkta bırakılan atlara örtülen uzun tüylü kebe
- SAPILMAK
-
-
[-e]
Sapma işi yapılmak
-
[-e]
Sapma işi yapılmak
- BAŞYAPIT
-
-
[isim]
Şaheser
- "Sinan şimdi sağ olsaydı, ne başyapıtlar yaratırdı acaba?" (Aydın Boysan)
-
[isim]
Şaheser
- KAPILMAK
-
-
Kapma işine konu olmak
- "Bir ara korkuya kapıldım." (Refik Halit Karay)
-
Sürüklenmek
- "Aralarından biri akıntıya kapıldığı zaman ötekiler var kuvvetleriyle dayanarak onu geri çekiyorlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Birine güvenip boş bulunarak aldanmak
- "Ben onun sözlerine kapıldım."
-
Bir kimseye tutulmak, bağlanmak, aşırı sevgi duymak
- "Kızın güzelliğine kapılarak evlenme teklif etti."
-
Bir şeyin veya kimsenin güçlü etkisinde kalmak
- "Bu iki şiiri övenler onların kalıbından gelen ucuz bir güzelliğe kapılırlar." (Salâh Birsel)
-
Kapma işine konu olmak
- SAPITMAK
-
-
[nsz]
Ruhsal bir düzensizlik içine düşmek
-
[-i]
Şaşırmak
- "Feride, senin kaşların lakırtılarına benziyor, güzel güzel, ince ince başlıyor fakat sonra yolunu sapıtıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Saçmalamaya başlamak
-
Aklını bozmak
-
[nsz]
Ruhsal bir düzensizlik içine düşmek
- YAPINMAK
-
-
[nsz]
Kendine yapmak veya kendi için yaptırmak
- "Elbise yapınmak."
-
[-e]
Özenmek, hazırlanmak
- "Kuş yavrusu uçmaya yapınıyor. Bu genç ozanlığa yapınıyor."
-
[nsz]
Kendine yapmak veya kendi için yaptırmak
- KAPILGAN
-
-
[sıfat]
Kolayca etkilenen, her şeye çabuk kapılan
-
[sıfat]
Kolayca etkilenen, her şeye çabuk kapılan
- KAPIALTI
- ...
- TAPINMAK
-
-
[-e]
Tanrı'ya veya ilah olarak tanınan varlığa karşı inancını ve bağlılığını bildirmek için belirli kurallara bağlı dinî hareketlerde bulunmak
- "Beyaz esvaplı bakireler, altın saçlı delikanlılar, kollarını çaprazlamış, diz üstü ona tapınmaktadır." (Falih Rıfkı Atay)
-
Tanrı'ya karşı kulluk görevini yerine getirmek, ibadet etmek
-
Büyük bir sevgiyle bağlanmak, aşkla sevmek
-
[-e]
Tanrı'ya veya ilah olarak tanınan varlığa karşı inancını ve bağlılığını bildirmek için belirli kurallara bağlı dinî hareketlerde bulunmak
- YAPIŞMAK
-
-
[nsz]
Yapışıcı olan veya yapışkan bir maddeye bulanmış olan bir şey ayrılmayacak bir biçimde bir yere tutunup kalmak
- "Zarfın iyice yapışıp yapışmadığına o kadar dikkat etti ki..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-e]
İyice yaklaşmak, sokulup değmek
- "Geri geri giderek duvara yapıştı."
-
[-e]
Aralık bırakmayacak biçimde üzerine dokunmak
- "Islanan tül gömleği pembe vücuduna yapıştı." (Ömer Seyfettin)
-
[-e]
Bir iş yapmak amacıyla, hevesle bir şeyi eline almak
- "Dişlerine oltayı almış, tekrar küreklere yapışmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-e]
Sıkıca yakalamak, tutmak, sarılmak
- "Niçin yalan söylüyor, bu zavallıya iftira ediyorsun, diye kulağıma yapıştı." (Ömer Seyfettin)
-
Birini rahatsız etmek, sataşmak, peşini bırakmamak, musallat olmak
-
[nsz]
Yapışıcı olan veya yapışkan bir maddeye bulanmış olan bir şey ayrılmayacak bir biçimde bir yere tutunup kalmak
- YAPIŞKAN
-
-
[sıfat]
Yapışma özelliği olan
- "Tütün yaprakları sıcakta yapışkan bir su salar." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Yapıştırıcı
- "Zamk bir yapışkandır."
-
Gitmek bilmeyen
- "Aynı arabaya binecek kadar pişkin ve yapışkan bir gölge." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Yapışma özelliği olan
- KAPIŞMAK
-
-
[-i]
Birlikte bir şeyin üzerine üşüşüp aceleyle almak, kapmak
-
Kavgaya tutuşmak
- "En yakın arkadaşı bir romancımızla bu konuda kapıştığı geceyi unutamam." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Kavgaya girmek
- "Her seferinde kıyasıya kapıştıklarını, nahak yere kalp kıracaklarını sanıyor." (Atilla İlhan)
-
[-le]
Hırsla güreşe başlamak
-
[-i]
Birlikte bir şeyin üzerine üşüşüp aceleyle almak, kapmak
- YAPIMEVİ
-
-
[isim]
İmalathane
-
Film yapımı işiyle uğraşmak için kurulmuş ortaklık
-
[isim]
İmalathane
- SAPIKLIK
-
-
[isim]
Sapık olma durumu veya sapıkça davranış
-
[isim]
Sapık olma durumu veya sapıkça davranış
- KAPIKULE
-
-
[isim]
Eski kale ve saraylarda iki yanında korunma kuleleri bulunan anıtsal kapı
-
[isim]
Eski kale ve saraylarda iki yanında korunma kuleleri bulunan anıtsal kapı