İçinde ap olan 7 harfli 158 kelime var. İçerisinde AP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ap olan kelimeler listesine ya da Sonu ap ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A P Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
PA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇAPAÇUL
-
-
[sıfat]
Kılığının veya eşyasının düzgün ve temiz olmasına özenmeyip düzensizlik içinde yaşayan, pasaklı
- "Musa, gene her günkü çapaçul kılığına bürünmüş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Kılığının veya eşyasının düzgün ve temiz olmasına özenmeyip düzensizlik içinde yaşayan, pasaklı
- AHTAPOT
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kafadan bacaklılardan, dokunaçlı bir mürekkep balığı türü (Octopus)
-
Genellikle burun zarı üzerinde çıkan bir çeşit ur, polip
- "Genzinde de herhâlde ahtapot olacaktı ki boynunu uzatıp derin derin nefes alırdı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Kafadan bacaklılardan, dokunaçlı bir mürekkep balığı türü (Octopus)
- TAPTAZE
-
-
[sıfat]
Çok taze
-
[zarf]
Bozulmadan, değerinden bir şey yitirmeyerek
- "Ama bu güzel, bu ince hatıra, bütün acılığı ve bütün tatlılığı ile içinde taptaze duruyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Çok taze
- CEVAPLI
-
-
[sıfat]
İçinde cevap bulunan, yanıtlı
-
[sıfat]
İçinde cevap bulunan, yanıtlı
- KEBAPLI
-
-
[sıfat]
Kebabı olan, içine kebap konulmuş olan
-
[sıfat]
Kebabı olan, içine kebap konulmuş olan
- ADAPTÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir aletin çapları birbirinden farklı olan parçalarından birini ötekine geçirebilmek için yararlanılan bağlayıcı
-
Aygıtın kullanabileceği düzeye göre elektrik akımını ayarlayan alet, uyarlayıcı
-
[isim]
Bir aletin çapları birbirinden farklı olan parçalarından birini ötekine geçirebilmek için yararlanılan bağlayıcı
- KOAPTÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Cebire
-
[isim]
Cebire
- İNCİZAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çekme, çekilme
-
Cazibeye tutulma, ilgi duyma
- "Kâtibe karşı incizabı, halk türkülerine bile geçti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Çekme, çekilme
- KAPANCA
-
-
[isim]
Küçük kapan
-
Düzen, hile
-
[isim]
Küçük kapan
- KAPICIK
-
-
[isim]
Yumurtacığın tepesinde bulunan ve yumurtacık zarlarının iyice bitişmemesinden oluşan ağız
-
[isim]
Yumurtacığın tepesinde bulunan ve yumurtacık zarlarının iyice bitişmemesinden oluşan ağız
- APARKAT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Boksta bükük kolla aşağıdan yukarıya doğru çeneye atılan yumruk
-
[isim]
Boksta bükük kolla aşağıdan yukarıya doğru çeneye atılan yumruk
- ŞAPHANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şap çıkarılan yer, şap ocağı
-
[isim]
Şap çıkarılan yer, şap ocağı
- DOLAPLI
- ...
- YAPINTI
-
-
[isim]
Gerçekle çeliştiğini, gerçekliğe uymadığını bile bile tasarlanan şey, hayal gücüyle yaratılmış olan şey, tasni
- "... hayalinin bir yapıntısı değil de gerçeğin ta kendisiymiş gibi heyecanlanarak, coşarak bu kaybedilmiş cennete ağıtlar yazıyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Bilgi kuramında ve ontolojide gerçeğe uymayan ancak belirli bir kuramsal veya pratik amaç için kullanılması sakıncasız olan tasarım, tasni
-
[isim]
Gerçekle çeliştiğini, gerçekliğe uymadığını bile bile tasarlanan şey, hayal gücüyle yaratılmış olan şey, tasni
- KAPATMA
-
-
[isim]
Kapatmak işi
-
Metres
- "Kapatmalarım da nikâhlım kadar beni başkasından kıskanırlar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Yolsuz olarak değerinden aşağı elde edilmiş (mal)
-
Basketbolda, elinde top olmayan bir oyuncunun pas almasına veya ilerlemesine engel olma
-
[isim]
Kapatmak işi
- KAPILMA
-
-
[isim]
Kapılmak işi
-
[isim]
Kapılmak işi
- TAPINIŞ
-
-
[isim]
Tapınma işi veya biçimi
-
[isim]
Tapınma işi veya biçimi
- ZAPTİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda toplum güvenliğini sağlamakla görevli askerî polis kuruluşu
-
Bu kuruluştan olan er, zaptiye memuru
- "Sağında solunda birer zaptiye, dimdik duruyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda toplum güvenliğini sağlamakla görevli askerî polis kuruluşu
- ÇAPAKLI
-
-
[sıfat]
Çapağı olan
- "Perdeci, çapaklı gözlerini kirli yumruklarıyla ovuşturarak cevap verdi." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Çapağı olan
- ÇAPARIZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İçinden çıkılamayacak kadar güç olan, karışık iş
-
Demir zincirlerinin birbirine dolaşıp karışması
-
[isim]
İçinden çıkılamayacak kadar güç olan, karışık iş