İçinde ap olan 5 harfli 104 kelime var. İçerisinde AP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ap olan kelimeler listesine ya da Sonu ap ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A P Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
PA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇAPAK
-
-
[isim]
Göz pınarında ve kirpiklerde birikerek pıhtılaşan veya kuruyan akıntı
-
Madenler dövülürken sıçrayan ince, ufak parça
-
Metal veya toprak eşya kenarlarında bulunan pürüz
-
[isim]
Göz pınarında ve kirpiklerde birikerek pıhtılaşan veya kuruyan akıntı
- DOLAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle tahtadan yapılmış, bölme veya çekmelerine eşya konulan kapaklı mobilya
- "Hemen aynalı dolabını açtı, en iyi çarşafını çıkararak acele giyinmeye başladı." (Peyami Safa)
- "İleride işler yapmaya, dolaplar çevirmeye başlarsa kendi de bundan istifade edecekti." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Dönerek çalışan ve özellikle su çeken düzen
- "Kuyu dolabı."
-
Dönme dolap
-
İstanbul bedesteninde dükkân
- "Bedestende iki dolap tutuyor."
-
Orta oyununda sahnede dükkân veya ev olarak kullanılan dekor
-
Düzen
- "Çevrilen dolabı sezdi."
-
[isim]
Genellikle tahtadan yapılmış, bölme veya çekmelerine eşya konulan kapaklı mobilya
- APSİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yönlü bir eksen üzerinde bir noktanın, başlangıç noktasına olan uzaklığının cebirsel değeri
- "Bir eksen üzerindeki her nokta, apsisi ile belirtilir."
-
Koordinat
-
[isim]
Yönlü bir eksen üzerinde bir noktanın, başlangıç noktasına olan uzaklığının cebirsel değeri
- ASHAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sahipler
-
Sahabe
-
[isim]
Sahipler
- GIYAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yokluk, bulunmama, yitiklik
-
[isim]
Yokluk, bulunmama, yitiklik
- PAPAK
-
-
[isim]
Genellikle Azerbaycan ve Kafkasya'da giyilen, kuzu derisinden veya yününden yapılan, uzun tüylü başlık
- "Üst baş direğinden gocuğunu, papağını aldı, çizmelerinin kenar kürklerini düzledi." (Nezihe Araz)
-
[isim]
Genellikle Azerbaycan ve Kafkasya'da giyilen, kuzu derisinden veya yününden yapılan, uzun tüylü başlık
- APOTR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yardımcı, koruyucu, havari
- "Şimdi, senin apotrların (havarilerin) kimlerdir?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Yardımcı, koruyucu, havari
- CENAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Saygı, onur ve büyüklük anlamıyla kullanılan bir söz
- "Prens cenapları için oturacak yer arıyoruz." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Saygı, onur ve büyüklük anlamıyla kullanılan bir söz
- APTAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak
- "Aptal bir gülüşle yüzüne bakıyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Bu kadını zaman zaman aptal yerine koymam büyük aptallık galiba." (Refik Erduran)
-
[ünlem]
Küçümseme ve azarlama bildiren bir seslenme sözü
- "Aptal! Senin yerini açıkça söyledim ben." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak
- TAPON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Niteliği düşük, eski, elde kalmış
- "İşportanın içinde hayatın en yırtık, en tapon matahları satılıyordu." (Aka Gündüz)
-
Bayağı (kimse)
-
[sıfat]
Niteliği düşük, eski, elde kalmış
- PAPEL
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
Bir liralık kâğıt para
- "Git haber ver, üç papel göndermezse şuradan şuraya adımımı atmam." (Peyami Safa)
- "Topunuzu satsam bir papel etmezsiniz. Hele bunu şehirde yapaydınız dumanınızı savururlardı dedi." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Bir liralık kâğıt para
- MUSAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Başına bir kötülük, felaket gelmiş olan
-
Hastalığa yakalanmış, tutulmuş, uğramış
- "Herkes, hastalığın cinsine göre, aşağı yukarı musap sayılır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Başına bir kötülük, felaket gelmiş olan
- SAPIK
-
-
[sıfat]
Tavır ve davranışları normal olmayan veya geleneklerden, törelerden ayrılan, anormal (kimse), gayritabii, anormal
- "Sapık düşünce."
-
Delice davranışları olan, meczup
-
[sıfat]
Tavır ve davranışları normal olmayan veya geleneklerden, törelerden ayrılan, anormal (kimse), gayritabii, anormal
- HAPÇI
-
-
Afyon vb. uyuşturuculara alışmış olan kimse
-
Afyon vb. uyuşturuculara alışmış olan kimse
- KLAPA
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Yakanın göğse doğru inen devrik bölümü
-
[isim]
Yakanın göğse doğru inen devrik bölümü
- HİCAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Utanma, utanç, sıkılma
- "Ve Rabia'nın hicabından taze yanakları gene eski nadide bir şarap gibi lal rengini alıvermişti." (Halide Edip Adıvar)
- "Kalem aldın kaşlarını çatmaya / Hicap ettim adın sual etmeye." (Dadaloğlu)
-
Perde
- "Sensin bize bizden yakın / Görünmezsin hicap nedir?" (Yunus Emre)
-
[isim]
Utanma, utanç, sıkılma
- SAVAP
- ...
- MAPUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mahpus
-
Mapushane, cezaevi, hapishane
- "Mapuslarda çürüyemem / Başımı belaya sokma benim." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Mahpus
- AHBAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendisiyle yakın ilişki kurulup sevilen, sayılan kimse
- "Ben yeni tanıdım ama, kızın eski ahbapları imişler!" (Osman Cemal Kaygılı)
- "Gümrükten itibaren her rast geldiği adamla ahbap çıktı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Dünden beri bir Avusturyalı doktor ile ahbap oldum." (Ömer Seyfettin)
-
[ünlem]
Samimiyet, içtenlik bildiren bir seslenme sözü
- "Baksana ahbap!"
-
[isim]
Kendisiyle yakın ilişki kurulup sevilen, sayılan kimse
- VAPUR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Su buharı gücüyle çalışan gemi
- "Vapur sabaha kadar mal yüklüyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Su buharı gücüyle çalışan gemi