İçinde ap olan 5 harfli 104 kelime var. İçerisinde AP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ap olan kelimeler listesine ya da Sonu ap ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A P Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

PA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KAPLI

  1. [sıfat] Kaplanmış olan
    • "Çantasından çok sayfalı maroken kaplı küçük bir defter çıkardı." (Ömer Seyfettin)
  2. Kabı olan
  3. Ciltli

ÇAPUT

  1. [isim] Eskimiş bez parçası, paçavra
  2. Bez

KAPİŞ
...
KAPUT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Asker paltosu
    • "İsli tavana bakarak kaputumun düğmelerini iliklemeye başladım." (Ömer Seyfettin)
  2. Otomobil, kamyon vb. motorlu taşıtlarda motoru örten açılır kapanır biçimdeki kapak
  3. Prezervatif

AHBAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kendisiyle yakın ilişki kurulup sevilen, sayılan kimse
    • "Ben yeni tanıdım ama, kızın eski ahbapları imişler!" (Osman Cemal Kaygılı)
    • "Gümrükten itibaren her rast geldiği adamla ahbap çıktı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Dünden beri bir Avusturyalı doktor ile ahbap oldum." (Ömer Seyfettin)
  2. [ünlem] Samimiyet, içtenlik bildiren bir seslenme sözü
    • "Baksana ahbap!"

VAPUR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Su buharı gücüyle çalışan gemi
    • "Vapur sabaha kadar mal yüklüyor." (Memduh Şevket Esendal)

YAPIT

  1. [isim] Bir emek sonucunda ortaya konulan ürün, eser
    • "Yapıtının sağlamlığına güvenen her sanatçı gibi şakasını da iyi karşılamıştı." (Haldun Taner)
  2. Yayın, kitap

SAPAK

  1. [sıfat] Sapaklığı olan
  2. [isim] Bir ana yoldan ayrılan yolun başlangıç noktası
  3. [isim] Akarsuyun kollara ayrıldığı yer

KAPIŞ

  1. [isim] Kapma işi veya biçimi
    • "El elin ayıbını terzi kumaşı alır gibi kapış kapış yaptığı için aldırış etmem." (Burhan Felek)
  2. Kapışma

ÇAPLI

  1. [sıfat] Çapı geniş olan, makro
  2. Bilgisi çok olan
  3. Yetenekli

ÇAPAK

  1. [isim] Göz pınarında ve kirpiklerde birikerek pıhtılaşan veya kuruyan akıntı
  2. Madenler dövülürken sıçrayan ince, ufak parça
  3. Metal veya toprak eşya kenarlarında bulunan pürüz

ERBAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir işten anlayan, bir işi iyi yapan kimse
    • "Her işi erbabından sormalı."

SAPIK

  1. [sıfat] Tavır ve davranışları normal olmayan veya geleneklerden, törelerden ayrılan, anormal (kimse), gayritabii, anormal
    • "Sapık düşünce."
  2. Delice davranışları olan, meczup

KAPİK

Kelime Kökeni : Rusça

  1. [isim] Rublenin yüzde biri değerindeki para

ŞAPEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kilisecik
  2. Büyük kiliselerin içinde bir azizin adına ayrılmış küçük ibadet yeri

SAPLI

  1. [sıfat] Sapı olan
  2. [zarf] Saplanmış olarak
    • "Bıçak karpuza saplı duruyor."
  3. [isim] Büyük kepçe

SAPMA

  1. [isim] Sapmak işi
  2. Serbest bir mıknatıslı iğnenin denge konumundayken gösterdiği doğrultudan geçen düşey düzlemle, bulunulan noktanın meridyen düzlemi arasındaki açı
  3. Bir ışının saydam bir biçmeden geçtikten sonraki doğrultusu arasında oluşan açı
  4. Bazı kelimelerin kurallara göre almaları gereken biçimlerden uzaklaşması durumu: Ben-ge > bene yerine bana, sen-ge > sene yerine sana olması gibi

ÇORAP

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Pamuk, yün vb.nden örülen, ayağa giyilen giyecek
    • "Köşede bağdaş kurmuş, önce kunduralarını, sonra da çoraplarını çıkarmış." (Sait Faik Abasıyanık)

RAPOR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Herhangi bir işte, bir konuda yapılan inceleme ve araştırma sonucunu, düşünceleri veya gözlemleri bildiren yazı
    • "Yanımdaki küçük masanın üstünde çabucak raporunu yazdı." (Ömer Seyfettin)
  2. Anlatım, ifade
  3. Hastalığın teşhisi, hastanın dinlenme durumu vb.ni gösteren, doktor veya doktorlar kurulu tarafından verilen yazı

LAKAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimseye, bir aileye kendi adından ayrı olarak sonradan takılan, o kimsenin veya o ailenin bir özelliğinden kaynaklanan ad
    • "Arkadaşının taktığı bu lakabı, Ger Ali, soyadı kanunu çıkınca isminin başından alıp sonuna koydu mu bilmiyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü