İçinde anı olan 7 harfli 80 kelime var. İçerisinde ANI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında anı olan kelimeler listesine ya da Sonu anı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A I N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ANI

2 Harfli Kelimeler

AN

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BOŞANIŞ

  1. [isim] Boşanma işi veya biçimi

TANILMA

  1. [isim] Tanılmak işi

BULANIK

  1. [sıfat] Bulanmış olan, duru olmayan
    • "Koltuğuna oturdu, Haliç'in bulanık sularına daldı." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Bulutlu, kapalı (hava)
  3. Açık seçik görünmeyen, net olmayan
    • "Bulanık görüntü."
  4. Donuk, anlamsız, fersiz (bakış)
    • "Dimdik oturuyor, bulanık ve ıslak gözlerle ona bakıyordu." (Peyami Safa)
  5. Niteliği tam anlaşılmayan
    • "İzmir-Bursa yolculuğundan dönüşümde ben böyle bulanık bir politika havası içinde bulmuştum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

OKŞANIŞ
...
DAYANIM

  1. [isim] Bir varlığın dış etkilere karşı direnme özelliği, direnç

ANIRTMA

  1. [isim] Anırtmak işi

KANIKMA

  1. [isim] Kanıkma işi

DADANIŞ

  1. [isim] Dadanma işi veya biçimi

KUŞANIŞ

  1. [isim] Kuşanma işi veya biçimi

SIVANIŞ
...
TANIŞMA

  1. [isim] Tanışmak işi
    • "Bu saat, deniz yolculuklarının tatlı ve samimi tanışmalara en müsait olan saatidir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

DANIŞAN
...
YIKANIŞ

  1. [isim] Yıkanma işi veya biçimi

DANIŞMA

  1. [isim] Danışmak işi, müşavere, istişare, müzakere, meşveret
    • "Bu civarda her kim ki başı sıkışır, ona danışmaya gelir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Danışılan yer, müracaat, enformasyon
    • "Aşağıdaki kapıcı soruyor, danışmadaki şişman kız soruyor." (Atilla İlhan)

YALANIŞ

  1. [isim] Yalanma işi veya biçimi

TANIŞIK

  1. [isim] Birbirini tanıyanlardan her biri
    • "Tanışıklar birbirlerine iftira ederlerdi." (Falih Rıfkı Atay)

TANIDIK

  1. [sıfat] Tanışılıp konuşulan (kimse), bildik, tanış
    • "Mart başlayalı kırkını geçmiş nice tanıdıklarım hastalandı." (Ahmet Haşim)
  2. Daha önceden bilinen, görülen, aşina
    • "Yanaştığımız iskeleden birtakım dost ve tanıdık çehreler bana doğru uzanmış, gülümsüyor..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Sırrı Bey, bu iki ada hemen tanıdık çıktı ve artık oturduğu koltukta büsbütün uzanarak -Bekliyoruz paşam- dedi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

SULANIŞ
...
KAPANIŞ

  1. [isim] Kapanma işi veya biçimi

TIKANIŞ
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü