İçinde anı olan 7 harfli 80 kelime var. İçerisinde ANI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında anı olan kelimeler listesine ya da Sonu anı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ANI
2 Harfli Kelimeler
AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BOŞANIŞ
-
-
[isim]
Boşanma işi veya biçimi
-
[isim]
Boşanma işi veya biçimi
- TANILMA
-
-
[isim]
Tanılmak işi
-
[isim]
Tanılmak işi
- BULANIK
-
-
[sıfat]
Bulanmış olan, duru olmayan
- "Koltuğuna oturdu, Haliç'in bulanık sularına daldı." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bulutlu, kapalı (hava)
-
Açık seçik görünmeyen, net olmayan
- "Bulanık görüntü."
-
Donuk, anlamsız, fersiz (bakış)
- "Dimdik oturuyor, bulanık ve ıslak gözlerle ona bakıyordu." (Peyami Safa)
-
Niteliği tam anlaşılmayan
- "İzmir-Bursa yolculuğundan dönüşümde ben böyle bulanık bir politika havası içinde bulmuştum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Bulanmış olan, duru olmayan
- OKŞANIŞ
- ...
- DAYANIM
-
-
[isim]
Bir varlığın dış etkilere karşı direnme özelliği, direnç
-
[isim]
Bir varlığın dış etkilere karşı direnme özelliği, direnç
- ANIRTMA
-
-
[isim]
Anırtmak işi
-
[isim]
Anırtmak işi
- KANIKMA
-
-
[isim]
Kanıkma işi
-
[isim]
Kanıkma işi
- DADANIŞ
-
-
[isim]
Dadanma işi veya biçimi
-
[isim]
Dadanma işi veya biçimi
- KUŞANIŞ
-
-
[isim]
Kuşanma işi veya biçimi
-
[isim]
Kuşanma işi veya biçimi
- SIVANIŞ
- ...
- TANIŞMA
-
-
[isim]
Tanışmak işi
- "Bu saat, deniz yolculuklarının tatlı ve samimi tanışmalara en müsait olan saatidir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Tanışmak işi
- DANIŞAN
- ...
- YIKANIŞ
-
-
[isim]
Yıkanma işi veya biçimi
-
[isim]
Yıkanma işi veya biçimi
- DANIŞMA
-
-
[isim]
Danışmak işi, müşavere, istişare, müzakere, meşveret
- "Bu civarda her kim ki başı sıkışır, ona danışmaya gelir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Danışılan yer, müracaat, enformasyon
- "Aşağıdaki kapıcı soruyor, danışmadaki şişman kız soruyor." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Danışmak işi, müşavere, istişare, müzakere, meşveret
- YALANIŞ
-
-
[isim]
Yalanma işi veya biçimi
-
[isim]
Yalanma işi veya biçimi
- TANIŞIK
-
-
[isim]
Birbirini tanıyanlardan her biri
- "Tanışıklar birbirlerine iftira ederlerdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Birbirini tanıyanlardan her biri
- TANIDIK
-
-
[sıfat]
Tanışılıp konuşulan (kimse), bildik, tanış
- "Mart başlayalı kırkını geçmiş nice tanıdıklarım hastalandı." (Ahmet Haşim)
-
Daha önceden bilinen, görülen, aşina
- "Yanaştığımız iskeleden birtakım dost ve tanıdık çehreler bana doğru uzanmış, gülümsüyor..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Sırrı Bey, bu iki ada hemen tanıdık çıktı ve artık oturduğu koltukta büsbütün uzanarak -Bekliyoruz paşam- dedi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Tanışılıp konuşulan (kimse), bildik, tanış
- SULANIŞ
- ...
- KAPANIŞ
-
-
[isim]
Kapanma işi veya biçimi
-
[isim]
Kapanma işi veya biçimi
- TIKANIŞ
- ...