İçinde anmak olan 9 harfli 112 kelime var. İçerisinde ANMAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında anmak olan kelimeler listesine ya da Sonu anmak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A K M N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
AKMAN, ANMAK, KAMAN, KANMA
4 Harfli Kelimeler
AKMA, AMAN, ANAM, ANKA, ANMA, KAMA, KANA, MANA
3 Harfli Kelimeler
AKA, AMA, ANA, KAM, KAN, NAM
2 Harfli Kelimeler
AK, AM, AN, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YILLANMAK
-
-
[nsz]
Üzerinden bir veya daha çok yıl geçmek
- "... set üstünde yıllanmış iki çınarın altında oturulur, kahve içilir, konuşulur." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir yılını doldurmak
-
[nsz]
Üzerinden bir veya daha çok yıl geçmek
- PULLANMAK
-
-
[nsz]
Zarf, mektup, evrak vb.nin üzerine pul yapıştırılmak
-
Pul pul olmak
-
[nsz]
Zarf, mektup, evrak vb.nin üzerine pul yapıştırılmak
- TIKLANMAK
-
-
[nsz]
Tıklama işine konu olmak
-
[nsz]
Tıklama işine konu olmak
- DIRLANMAK
-
-
[nsz]
Herkesi tedirgin edecek, bezdirecek biçimde söylenmek
- "Kapısını vurmalı, o zaman uyanır açar, diye başlayarak bir hayli dırlandı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[nsz]
Herkesi tedirgin edecek, bezdirecek biçimde söylenmek
- GAMLANMAK
-
-
[nsz]
Tasalanmak, üzüntü duymak, kaygılanmak
-
[nsz]
Tasalanmak, üzüntü duymak, kaygılanmak
- ÇALKANMAK
-
-
[nsz]
Çalkama işine konu olmak
-
Deniz, göl dalgalanmak
- "Bu loş ve serin salonların altında Haliç'in denizliğini unutmuş, uslu suyu çalkanır." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Coşmak
-
Haber, söylenti herkesin ağzında dolaşmak
-
Coşkunluk, hareketlilik içinde bulunmak
- "Herkes, her şey bir bahar sevinci içinde çalkanır durur." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Çalkama işine konu olmak
- KODLANMAK
- ...
- KOLLANMAK
-
-
[nsz]
Kollama işine konu olmak veya kollama işi yapılmak
-
[nsz]
Kollama işine konu olmak veya kollama işi yapılmak
- KILLANMAK
-
-
[nsz]
Kılları çıkmak
-
Bıyığı, sakalı çıkmak
-
Şüphe etmek
-
[nsz]
Kılları çıkmak
- DOĞRANMAK
-
-
[nsz]
Kesilmek, parça parça edilmek
- "Bu leğenlere haşlanmış et ve ekmek doğranmıştı." (Falih Rıfkı Atay)
-
Kesilir gibi ağrımak
- "Kollarım doğranıyor."
-
[nsz]
Kesilmek, parça parça edilmek
- YIPRANMAK
-
-
[nsz]
Zamanla veya çok kullanılma sonucu aşınmak, eskimek
- "Gömleği ütülü ama yıpranmıştı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Makine veya makine parçaları aşınıp bozulmak
- "Dikiş makinesi kullanıla kullanıla yıprandı."
-
Saygınlığı azalmak
-
Çeşitli etkenlerle eski gücü kalmamak
- "Onun zekâsı hiç yıpranmamış."
-
[nsz]
Zamanla veya çok kullanılma sonucu aşınmak, eskimek
- NURLANMAK
-
-
[nsz]
Işık içinde kalmak
-
Temiz, parlak bir duruma gelmek
-
[nsz]
Işık içinde kalmak
- ŞAHLANMAK
-
-
[nsz]
At, ön ayaklarını yerden keserek arka ayakları üstünde durmak, şaha kalkmak
- "Altımdaki beygir acı acı kişneyerek şahlanır gibi oldu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Taşkınlık göstermek, coşmak, kükremek
- "Gösterdiğimiz kahramanlıklar, harp meydanlarında asırlarca şahlanmış Türk yiğitliği kendilerine layık olacağı kadar yazılabilmiş değildir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Parlamak, ışıldamak
- "Zifirî siyah üstüne iki tane açık, iki tane de orta koyulukta dört renk serpildi mi gözlerimiz derhâl şahlanıyor." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[nsz]
At, ön ayaklarını yerden keserek arka ayakları üstünde durmak, şaha kalkmak
- DARLANMAK
- ...
- ZITLANMAK
-
-
[nsz]
Ters, karşı davranmak, zıtlaşmak
-
[nsz]
Ters, karşı davranmak, zıtlaşmak
- ACILANMAK
-
-
[nsz]
Tadı acı olmak, acılaşmak
- "Ağzım acılandı."
-
[-le]
Acılı durumda olmak, üzüntüye kapılmak, üzülmek
- "Yunus Emre insanların acılarıyla acılanan insandır." (Nezihe Araz)
-
[nsz]
Tadı acı olmak, acılaşmak
- UFALANMAK
-
-
[nsz]
Ufalama işi yapılmak, ufak parçalara ayrılmak
-
[nsz]
Ufalama işi yapılmak, ufak parçalara ayrılmak
- SAĞLANMAK
-
-
[nsz]
Sağlama işine konu olmak
- "Onun da yardımı sağlandı."
-
[nsz]
Sağlama işine konu olmak
- COPLANMAK
-
-
[nsz]
Copla dövülmek
-
[nsz]
Copla dövülmek
- BUZLANMAK
-
-
[nsz]
Buzla kaplanmak, buz tutmak
-
[nsz]
Buzla kaplanmak, buz tutmak