İçinde anmak olan 7 harfli 11 kelime var. İçerisinde ANMAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında anmak olan kelimeler listesine ya da Sonu anmak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A A K M N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

5 Harfli Kelimeler

AKMAN, ANMAK, KAMAN, KANMA

4 Harfli Kelimeler

AKMA, AMAN, ANAM, ANKA, ANMA, KAMA, KANA, MANA

3 Harfli Kelimeler

AKA, AMA, ANA, KAM, KAN, NAM

2 Harfli Kelimeler

AK, AM, AN, MA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

İNANMAK

  1. [-e] Bir şeyi doğru olarak benimsemek
    • "Bizim şairlerimiz sanatın sanat için olduğuna inanırlar, başka bir ereği olabileceği akıllarına gelmez." (Nurullah ataç)
  2. Birini doğru sözlü olarak bilmek, güvenmek
    • "Ben size inanırım."
  3. Bir şeyin varlığını, doğruluğunu kabul etmek
    • "Bu başın bir kadına değil, bir hamala ait olduğuna inanmak zor değildi." (Peyami Safa)
  4. Sevecek, güvenecek ve bağlanacak en yüksek varlık olarak bilmek, iman etmek
    • "Tanrı'ya inanmak."
  5. Kanarak aldanmak
    • "Her reklama inanmayın."
  6. İman etmek

ATANMAK

  1. [-e] Bir göreve getirilmek, tayin edilmek
    • "Türkiye Büyük Millet Meclisi içinden veya dışarıdan bağımsızlar Başbakanca atanır." (Anayasa)

ONANMAK

  1. [nsz] Onama işine konu olmak
    • "Bu tutum herkesçe onandı."

ABANMAK

  1. [-e] Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak
    • "Efendi, sen de ne üstüme abanıyorsun?" (Burhan Felek)
  2. Bir yere veya bir kimseye yaslanmak, dayanmak
    • "Baba, 'ya Allah' nidası ile yerinden zorla, oğluna abanarak kalktı." (Refik Halit Karay)
  3. Güç vererek direnmek, bastırmak
  4. Birine yük olarak onun sırtından geçinmeye çalışmak
  5. Bir şeyin veya bir kimsenin üzerine çöküp çullanmak
    • "İki herif zavallıya abanıyorlar." (Ahmet Rasim)
  6. Boksta karşılaşma sırasında rakibine yaslanmak
  7. Futbolda topa olanca gücüyle vurmak

ARANMAK

  1. [nsz] Arama işine konu olmak
    • "Ertesi günü uygun pansiyon aranacaktı." (Tarık Buğra)
  2. İsteklisi bulunmak
    • "Çok aranan bir kitap."
  3. Eksikliği duyulmak
    • "Bugünlerde soba aranıyor."
  4. Kendi kendine bir şeyler aramak
  5. Şart koşulmak
    • "... asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz." (Anayasa)
  6. Olumsuz, kötü davranışlarda bulunarak zor duruma düşmek
    • "Sen aranıyorsun âdeta."
  7. Kendisine eş veya sevgili aramak

UTANMAK

  1. [nsz] Onursuz sayılacak veya gülünç olacak bir duruma düşmekten üzüntü duymak, korkmak, mahcup olmak
    • "Düğün sofrasında kendisinden başka böyle çatal tutanı göremeyince pek utandı." (Aka Gündüz)
  2. [-den] Sıkılmak
    • "Hayır, edebiyattan değil, karşısında şimdiden aczini duyduğum okuyucudan utanıyorum." (Ahmet Haşim)
  3. [-den] Çekinmek
    • "Birbirimizden utanarak karşı karşıya on dakika sustuk." (Yusuf Ziya Ortaç)

UYANMAK

  1. [nsz] Uyku durumundan çıkmak
  2. Bitkiler canlanıp yeşermeye başlamak
    • "Tomurcuklar patlamış, tabiat iyiden iyiye uyanmıştı." (Burhan Felek)
  3. Belirmek, ortaya çıkmak, depreşmek
    • "Leman Hanım'ın seni sevdiğini söyleyince sende de ona karşı bir meyil uyandığından eminim." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Gerçekleri anlar, kavrar duruma gelmek
  5. Bilgisizlikten kurtulmak

ULANMAK

  1. [nsz] Ulama işi yapılmak

ADANMAK

  1. [nsz] Adama işine konu olmak

USANMAK

  1. [-den] Tekrarlanması, uzun sürmesi dolayısıyla bir şeyden hoşlanmaz veya sıkılır duruma gelmek, bıkmak, bezmek
    • "Bir iskele kuşu gibi bir aşağı bir yukarı dolaşmaktan da usandım." (Ercüment Ekrem Talu)

UZANMAK

  1. [-e] Boylu boyunca yatmak
    • "Nevin evde biraz uzanıp dinlenmezse hastalanacaktı sanki." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Gitmek
    • "Öğleden sonra Şişli'den Beyoğlu'na kadar uzandım." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. [nsz] Bir alana yayılmak
    • "Sokağın dibinden gelen bir elektrik lambasının titreye titreye uzanan ışığında, bu iki gölgenin umumi şekilleri görülüyor." (Peyami Safa)
  4. [nsz] Bir şey boyunca sıralanmak
    • "İncecik ırmaklar vardı ki kenarları boyunca uzanan sazlıkları arasından pembe tüylü flamingolar gezinirdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  5. Yetişmek, ulaşmak
  6. Vücudunu yöneltmek veya vücuduyla birlikte kolunu uzatmak
    • "Cici Bey balkondan ablasının penceresine bir daha uzandı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü