İçinde anma olan 7 harfli 59 kelime var. İçerisinde ANMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında anma olan kelimeler listesine ya da Sonu anma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A A M N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

AMAN, ANAM, ANMA, MANA

3 Harfli Kelimeler

AMA, ANA, NAM

2 Harfli Kelimeler

AM, AN, MA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

UZANMAK

  1. [-e] Boylu boyunca yatmak
    • "Nevin evde biraz uzanıp dinlenmezse hastalanacaktı sanki." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Gitmek
    • "Öğleden sonra Şişli'den Beyoğlu'na kadar uzandım." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. [nsz] Bir alana yayılmak
    • "Sokağın dibinden gelen bir elektrik lambasının titreye titreye uzanan ışığında, bu iki gölgenin umumi şekilleri görülüyor." (Peyami Safa)
  4. [nsz] Bir şey boyunca sıralanmak
    • "İncecik ırmaklar vardı ki kenarları boyunca uzanan sazlıkları arasından pembe tüylü flamingolar gezinirdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  5. Yetişmek, ulaşmak
  6. Vücudunu yöneltmek veya vücuduyla birlikte kolunu uzatmak
    • "Cici Bey balkondan ablasının penceresine bir daha uzandı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

OYLANMA

  1. [isim] Oylanmak işi

SINANMA

  1. [isim] Sınanmak işi

ATANMAK

  1. [-e] Bir göreve getirilmek, tayin edilmek
    • "Türkiye Büyük Millet Meclisi içinden veya dışarıdan bağımsızlar Başbakanca atanır." (Anayasa)

YIKANMA

  1. [isim] Yıkanmak işi
    • "... soğuk sularında yıkanmaya alıştığım için, ben denizde daima bir serinlik var sanırdım." (Refik Halit Karay)

İNANMAK

  1. [-e] Bir şeyi doğru olarak benimsemek
    • "Bizim şairlerimiz sanatın sanat için olduğuna inanırlar, başka bir ereği olabileceği akıllarına gelmez." (Nurullah ataç)
  2. Birini doğru sözlü olarak bilmek, güvenmek
    • "Ben size inanırım."
  3. Bir şeyin varlığını, doğruluğunu kabul etmek
    • "Bu başın bir kadına değil, bir hamala ait olduğuna inanmak zor değildi." (Peyami Safa)
  4. Sevecek, güvenecek ve bağlanacak en yüksek varlık olarak bilmek, iman etmek
    • "Tanrı'ya inanmak."
  5. Kanarak aldanmak
    • "Her reklama inanmayın."
  6. İman etmek

UÇLANMA

  1. [isim] Uçlanmak durumu

DONANMA

  1. [isim] Donanmak işi
  2. Belli bir amaçla kullanılan gemilerin bütünü
  3. Bayramlarda, sevinçli günlerde bayrak, ışık kullanıp fişek yakarak yapılan şenlik, donanma gecesi
  4. Bir devletin deniz kuvvetleri, armada
    • "Donanmanın topları ormanın üzerine nefes aldırmaksızın ateş döküyor." (Atilla İlhan)

ULANMAK

  1. [nsz] Ulama işi yapılmak

AYLANMA

  1. [isim] Aylanmak işi

ARANMAK

  1. [nsz] Arama işine konu olmak
    • "Ertesi günü uygun pansiyon aranacaktı." (Tarık Buğra)
  2. İsteklisi bulunmak
    • "Çok aranan bir kitap."
  3. Eksikliği duyulmak
    • "Bugünlerde soba aranıyor."
  4. Kendi kendine bir şeyler aramak
  5. Şart koşulmak
    • "... asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz." (Anayasa)
  6. Olumsuz, kötü davranışlarda bulunarak zor duruma düşmek
    • "Sen aranıyorsun âdeta."
  7. Kendisine eş veya sevgili aramak

ABANMAK

  1. [-e] Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak
    • "Efendi, sen de ne üstüme abanıyorsun?" (Burhan Felek)
  2. Bir yere veya bir kimseye yaslanmak, dayanmak
    • "Baba, 'ya Allah' nidası ile yerinden zorla, oğluna abanarak kalktı." (Refik Halit Karay)
  3. Güç vererek direnmek, bastırmak
  4. Birine yük olarak onun sırtından geçinmeye çalışmak
  5. Bir şeyin veya bir kimsenin üzerine çöküp çullanmak
    • "İki herif zavallıya abanıyorlar." (Ahmet Rasim)
  6. Boksta karşılaşma sırasında rakibine yaslanmak
  7. Futbolda topa olanca gücüyle vurmak

SIVANMA

  1. [isim] Sıvanmak işi

UTANMAK

  1. [nsz] Onursuz sayılacak veya gülünç olacak bir duruma düşmekten üzüntü duymak, korkmak, mahcup olmak
    • "Düğün sofrasında kendisinden başka böyle çatal tutanı göremeyince pek utandı." (Aka Gündüz)
  2. [-den] Sıkılmak
    • "Hayır, edebiyattan değil, karşısında şimdiden aczini duyduğum okuyucudan utanıyorum." (Ahmet Haşim)
  3. [-den] Çekinmek
    • "Birbirimizden utanarak karşı karşıya on dakika sustuk." (Yusuf Ziya Ortaç)

BOYANMA

  1. [isim] Boyanmak işi

KAZANMA

  1. [isim] Kazanmak işi, edinme

KAPANMA

  1. [isim] Kapanmak işi

YAŞANMA

  1. [isim] Yaşanmak işi veya durumu

ISLANMA

  1. [isim] Islanmak işi veya durumu

ADLANMA

  1. [isim] Adlanmak işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü