İçinde anl olan 7 harfli 46 kelime var. İçerisinde ANL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında anl olan kelimeler listesine ya da Sonu anl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
LAN, NAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AN, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YILANLI
- ...
- KANLICA
- ...
- ANLAYIŞ
-
-
[isim]
Anlama işi veya biçimi, telakki
- "Ama doğrusu Hugo'yu artık uzun uzun okuyamıyoruz, onun şiiri, şiir anlayışı bizden çok uzaklaştı." (Nurullah ataç)
- "Lütfen anlayış gösterin."
-
Bir toplum veya topluluktaki bireylerde görüş ve inanış etmenlerinin etkisiyle beliren düşünme yolu, düşünüş biçimi, zihniyet, mantalite
-
Anlama yeteneği, feraset, izan, zekâ
-
Hoş görme, hâlden anlama
-
Benzerlerinden ayıran özellik, konsept
-
[isim]
Anlama işi veya biçimi, telakki
- OZANLIK
-
-
[isim]
Ozan olma özelliği
-
[isim]
Ozan olma özelliği
- ZAMANLI
-
-
[sıfat]
Zamanı olan
- "Üç zamanlı ölçü."
-
Uygun bir zamanda
-
[sıfat]
Zamanı olan
- BANLAMA
-
-
[isim]
Banlamak işi
-
[isim]
Banlamak işi
- NİŞANLI
-
-
[isim]
Evlenmek için söz verip yüzük takmış olan kimse, adaklı
- "Bir gün nişanlınız size koyu al renkli karanfiller gönderecektir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Belirleyici bir işareti, alameti, nişanı olan kimse
-
[isim]
Evlenmek için söz verip yüzük takmış olan kimse, adaklı
- YUNANLI
- ...
- İDMANLI
-
-
[sıfat]
İdman yaparak çeviklik kazanmış olan (kimse), antrenmanlı
-
Herhangi bir şeye alışmış ve onu yadırgamaz duruma gelmiş olan (kimse)
- "İkimiz de yaş farkına rağmen idmanlı, eli yatkın adamlardık." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
İdman yaparak çeviklik kazanmış olan (kimse), antrenmanlı
- İMRANLI
- ...
- ANLATIM
-
-
[isim]
Anlatma işi
-
Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir konuyu söz veya yazı ile bildirme, ifade
-
[isim]
Anlatma işi
- ANLAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak
- "Babasının niçin bu kasabayı çok sevdiğini Nevin bir türlü anlayamamıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yeni bilgileri eskileriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bir bilgi edinmek
-
Sorup öğrenmek
- "Dışarıdaki gürültünün sebebini anlayıver."
-
Doğru ve yerinde bulmak
- "Hani bunu anladık ama!"
-
Birinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmek
- "Kabul etmeyeceğini ben daha o gün anlamıştım." (Mithat Cemal Kuntay)
-
[-den]
Bir şey hakkında bilgisi bulunmak
- "Biz de onun kadar bu işten anlarız." (Haldun Taner)
-
[-den]
İyilik görmek, yararlanmak
- "Bu ilaçtan hiçbir şey anlamadım."
-
Sahip olmayı istemek, dileğinin yerine getirilmesini istemek
- "Yediğinden biz de anlayalım."
-
[-i]
Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak
- ANLAŞIK
-
-
[isim]
Aralarında anlaşma bulunan taraflardan, kimselerden biri
-
[isim]
Aralarında anlaşma bulunan taraflardan, kimselerden biri
- CANLICI
-
-
[sıfat]
Canlıcılık yanlısı olan
-
[sıfat]
Canlıcılık yanlısı olan
- YANLAMA
-
-
[isim]
Yanlamak işi veya durumu
-
[isim]
Yanlamak işi veya durumu
- ANLIKÇI
-
-
[isim]
Anlıkçılık yanlısı olan kimse
-
[isim]
Anlıkçılık yanlısı olan kimse
- SOĞANLI
-
-
[sıfat]
İçinde soğan bulunan, içine soğan doğranmış olan, soğanla pişirilmiş olan
- "Soğanlı yahni."
-
[sıfat]
İçinde soğan bulunan, içine soğan doğranmış olan, soğanla pişirilmiş olan
- DUMANLI
-
-
[sıfat]
Dumanı olan, duman çıkaran
- "Dumanlı barut."
-
Sisli, sisle örtülü
-
Sıkıntılı, bulanık
- "Karışık rüyalarda görülen manzaralar gibi dumanlı bir sahne." (Aka Gündüz)
-
Esrik, sarhoş
-
[sıfat]
Dumanı olan, duman çıkaran
- ANLATMA
-
-
[isim]
Anlatmak işi
-
[isim]
Anlatmak işi
- AFGANLI
- ...