İçinde ang olan 6 harfli 19 kelime var. İçerisinde ANG bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ang olan kelimeler listesine ya da Sonu ang ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A G N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HANGAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Uçak, araba, tarım aracı vb. nesneleri barındırmaya yarar kapalı yer, sundurma
-
[isim]
Uçak, araba, tarım aracı vb. nesneleri barındırmaya yarar kapalı yer, sundurma
- ANGAJE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Bağlanmış
- "Batılı uygarlık aydınları mutlaka gelişmeyle, ilerlemeyle ilgili bir akıma angaje olmaya itti." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Bağlanmış
- ÇANGAL
-
-
[isim]
Ayakta güreşirken karşı güreşçinin koltuğu altından bir kolu sokarak bir ayakla o güreşçinin bir bacağına çengel taktıktan sonra onu öne doğru eğip başı üzerinden atma oyunu
-
[isim]
Ayakta güreşirken karşı güreşçinin koltuğu altından bir kolu sokarak bir ayakla o güreşçinin bir bacağına çengel taktıktan sonra onu öne doğru eğip başı üzerinden atma oyunu
- MANGIR
-
-
[isim]
Bakırdan yapılmış, iki buçuk para değerinde sikke
-
Nargile lülesine konulmak için kömür tozundan yapılan, çabuk tutuşur, tavla pulu biçiminde bir çeşit yakacak
-
Para
- "Muhakkak işin ucunda mangır olmalı amca yoksa içeriye giremezsin." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bakırdan yapılmış, iki buçuk para değerinde sikke
- MANGAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Isınmaya, bir şey pişirmeye yarayan, sac, bakır veya pirinçten, türlü biçimlerde üstü açık ayaklı ocak, korluk
- "Masanın solunda küçük bir sac mangal yaz kış sürekli olarak yanardı." (Salâh Birsel)
- "Sen bana iyi baksana, bende mangal gibi yürek var!" (Orhan Kemal)
-
[isim]
Isınmaya, bir şey pişirmeye yarayan, sac, bakır veya pirinçten, türlü biçimlerde üstü açık ayaklı ocak, korluk
- PRANGA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Ağır cezalıların ayaklarına takılan kalın zincir
- "Kafile, kelepçe, zincir ve pranga sesleri ile meydanı geçti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Ağır cezalıların ayaklarına takılan kalın zincir
- ZANGOÇ
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[isim]
Kilise hizmetini gören ve çan çalan kimse
-
[isim]
Kilise hizmetini gören ve çan çalan kimse
- ANGOLA
- ...
- MANGİZ
-
-
[isim]
Para
-
[isim]
Para
- CANGIL
-
-
[isim]
Cengel
-
Karışıklık, kargaşa
-
[isim]
Cengel
- BANGUİ
- ...
- ANGUDİ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Angut kuşunun rengi
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Angut kuşunun rengi
- LANGUR
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Maymunlardan, Hindistan'da yaşayan, kül rengi veya kırmızıya çalan sarı tüylü, büyük bir maymun (Presbytis entellus)
-
[isim]
Maymunlardan, Hindistan'da yaşayan, kül rengi veya kırmızıya çalan sarı tüylü, büyük bir maymun (Presbytis entellus)
- ANGORA
-
-
Ankara keçisinin kılından veya tavşanının tüyünden elde edilen iplikle dokunan (giysi)
-
Ankara keçisinin kılından veya tavşanının tüyünden elde edilen iplikle dokunan (giysi)
- CHANGE
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bakınız para değişimi
-
[isim]
Bakınız para değişimi
- KANGAL
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Tel, kurşun boru gibi uzun ve bükülebilir şeylerin halka biçiminde sarılmasıyla yapılan bağ
-
Bu biçimde bükülmüş şeylerin her bir halkası
- "Beş arkadaş, boyunlarına tel ve ip kangalları geçirmiş..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Tel, kurşun boru gibi uzun ve bükülebilir şeylerin halka biçiminde sarılmasıyla yapılan bağ
- FANGRİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Mercan türünden bir balık
-
[isim]
Mercan türünden bir balık
- MANGAN
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Manganez
-
[isim]
Manganez
- YANGIN
-
-
[isim]
Zarara yol açan büyük ateş
- "Yangın yaklaştığı için yaverleri ve dostları telaşta idi." (Falih Rıfkı Atay)
- "Bey, bana teselli verecek yerde sen de yangına körükle gidiyorsun." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Hastalıkta ateş
-
Coşkunluk
-
[sıfat]
Tutkun, düşkün, âşık
- "Haydi ben kumar yangınıyım fakat senin vaziyetin benimkinden daha vahim." (Mahmut Yesari)
-
[isim]
Zarara yol açan büyük ateş