İçinde ane olan 8 harfli 65 kelime var. İçerisinde ANE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ane olan kelimeler listesine ya da Sonu ane ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AN, EN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HAKİMANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Bilgece
-
[zarf]
Bilgece
- BİRAHANE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Genellikle bira içilen, aynı zamanda çabuk hazırlanan bazı sıcak veya soğuk yemeklerin de yenildiği yer
- "Dün akşam Reha Bey bana oturduğumuz birahanede muharrir Ahmet Rasim beyi de tanıttı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Genellikle bira içilen, aynı zamanda çabuk hazırlanan bazı sıcak veya soğuk yemeklerin de yenildiği yer
- GAFİLANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gafletle yapılan, gaflet içinde bulunan
-
[zarf]
Dikkatsizlikle, gaflet içinde bulunan kimseye yakışan biçimde
-
[sıfat]
Gafletle yapılan, gaflet içinde bulunan
- MASUMANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Masumca
-
[zarf]
Masumca
- ZALİMANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Acımasızca
-
[zarf]
Acımasızca
- DARPHANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Madenî para basılan yer
-
[isim]
Madenî para basılan yer
- MAHİRANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Becerikli
- "Herhâlde gayet gizli ve mahirane bir tahkikata ihtiyaç vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Becerikli
- BAHANELİ
-
-
[sıfat]
Bahanesi olan
-
[sıfat]
Bahanesi olan
- EFSANEVİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Efsanelerde geçen, kendisi için efsaneler düzülen veya efsaneyi andırır nitelikte olan (kimse, hayvan, yer), menkıbevi
- "O günün benim için en büyük nimeti o efsanevi başı yakından görmem olmuştur." (Ahmet Haşim)
-
[sıfat]
Efsanelerde geçen, kendisi için efsaneler düzülen veya efsaneyi andırır nitelikte olan (kimse, hayvan, yer), menkıbevi
- FAKİRANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Fakir gibi, fakire uygun düşen
- "Renksiz, fakirane bir hayat, cazibesiz ve yabancı bir erkek." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Fakir gibi, fakire uygun düşen
- OĞLANEVİ
-
-
[isim]
Evlilikte erkek tarafı, erkekevi
- "Bir gün kız, bir gün oğlanevinde iki gün sürecekti düğün." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Evlilikte erkek tarafı, erkekevi
- EMANETEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Emanet olarak
-
[zarf]
Emanet olarak
- UMUMHANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genelev
-
[isim]
Genelev
- ANESTEZİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Uyuşturucu bir ilaçla vücudun bütününde veya belirli bir bölgesinde duyuların yok olması, duyum yitimi
- "Zavallı Hacı Ömer, dişçinin koltuğunda anestezi bile kabul etmiyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Uyuşturucu bir ilaçla vücudun bütününde veya belirli bir bölgesinde duyuların yok olması, duyum yitimi
- HABANERA
-
-
[isim]
Çok kıvrak bir Küba dansı
-
Bu dansın müziği
-
[isim]
Çok kıvrak bir Küba dansı
- BESİHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Besi yapılan yer
-
[isim]
Besi yapılan yer
- CANİYANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Canice
-
Canice
- CESURANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Cesurca
- "Süratle merdivenleri çıktı, cesurane idare heyeti odasına girdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Cesurca
- VAKIFANE
- ...
- NAÇİZANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Önemsiz bir şey olarak, haddi olmayarak
- "Bunun için sizlere, naçizane, bir tavsiyem olacak." (Tarık Buğra)
-
Çok küçük, önemsiz bir şey olarak
-
[zarf]
Önemsiz bir şey olarak, haddi olmayarak