İçinde ana olan 7 harfli 73 kelime var. İçerisinde ANA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ana olan kelimeler listesine ya da Sonu ana ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ANA
2 Harfli Kelimeler
AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ANALOJİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Benzeşim, benzeşme
-
Örnekseme
-
Andırış
-
[isim]
Benzeşim, benzeşme
- ALMANAK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yıllık
- "Almanağın dörtte üçü istatistik ve grafiklerle dolu idi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Yıllık
- YANAKLI
-
-
[sıfat]
Yanağı olan
- "Halil al yanaklı, ürkek gözlü, köse bir simitçidir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Yanağı olan
- KANATIŞ
-
-
[isim]
Kanatma işi veya biçimi
-
[isim]
Kanatma işi veya biçimi
- TUTANAK
-
-
[isim]
Meclis, kurul, mahkeme vb. yerlerde söylenen sözlerin olduğu gibi yazıya geçirilmesi, zabıt, zabıtname
-
Bir durumu tespit eden veya edenler tarafından imzalanan belge, zabıt varakası
-
Birçok kimsenin imzaladığı rapor, mazbata
-
[isim]
Meclis, kurul, mahkeme vb. yerlerde söylenen sözlerin olduğu gibi yazıya geçirilmesi, zabıt, zabıtname
- KANAYIŞ
-
-
[isim]
Kanama işi veya biçimi
-
[isim]
Kanama işi veya biçimi
- BEYANAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Demeç, bildiri
- "Beyanatın askerî kısmını Falih Rıfkı almış, bana da siyasi kısmını bırakmıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Demeç, bildiri
- İKEBANA
-
Kelime Kökeni : Japonca
-
[isim]
Belli kurallara göre yapılan çiçek düzenlemesi
-
[isim]
Belli kurallara göre yapılan çiçek düzenlemesi
- ANAHTAR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı
-
Bir şeyin zembereğini kurmak için kullanılan araç, kurgu
-
Şifre yazmak ve çözmek için kararlaştırılmış olan yol
-
Somunları veya vidaları çevirerek sıkıştırıp gevşetmek için kullanılan çelik saplı araç
-
Konserve kutularının kapağını keserek açmaya yarayan alet, açacak
- "Sardalya kutusunu açmaya yarayan anahtarı çarçabuk temin ederdi."
-
Vesile, araç, vasıta
- "Biliyordu ki sabır, cennetin anahtarıdır." (Peyami Safa)
-
İstenilen yere veya aygıta, isteğe göre elektrik akımının geçmesini sağlamak için kullanılan düzen, çevirici, çevirgeç, şalter, komütatör
-
Notaların müzik merdivenindeki yükseklik derecelerini göstermek ve buna göre okunmasını sağlamak için portenin başına konulan işaret
- "Sol, do ve fa olmak üzere üç anahtar vardır."
-
[isim]
Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı
- BAKANAK
-
-
[isim]
Geviş getiren hayvanların ayaklarının arkasındaki körelmiş tırnak, kemik çıkıntısı
-
[isim]
Geviş getiren hayvanların ayaklarının arkasındaki körelmiş tırnak, kemik çıkıntısı
- KANAMAK
-
-
[nsz]
Vücudun herhangi bir yerinden kan akmak, kan gelmek, kan kaybetmek
-
Manevi acılar yeniden etkisini duyurmak, depreşmek
-
[nsz]
Vücudun herhangi bir yerinden kan akmak, kan gelmek, kan kaybetmek
- KANARYA
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
İspinozgillerden, yeşilimsi veya sarı tüylü, koni biçiminde küçük gagalı, ötücü kuş (Serinus canaria)
-
[isim]
İspinozgillerden, yeşilimsi veya sarı tüylü, koni biçiminde küçük gagalı, ötücü kuş (Serinus canaria)
- TIRPANA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Öz kedi balığıgillerden, yan kanatları vücuduna yapışık, uzun kuyruklu, iri bir balık, rina (Raja batis)
-
[isim]
Öz kedi balığıgillerden, yan kanatları vücuduna yapışık, uzun kuyruklu, iri bir balık, rina (Raja batis)
- TAKANAK
-
-
[isim]
Alacak, borç
-
İlişki
-
[isim]
Alacak, borç
- ANANEVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Geleneğe dayanan, geleneksel
-
[sıfat]
Geleneğe dayanan, geleneksel
- TANTANA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Görkem, gösteriş
- "Kerim Ağa epeyce büyük bir tantana ile oğullarından birinin düğününü yapmak üzere idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Gürültü patırtı, kuru gürültü
-
[isim]
Görkem, gösteriş
- SAĞANAK
-
-
[isim]
Birdenbire başlayan, genellikle kısa süren şiddetli yağmur
- "Evvelki gece sağanak başlayınca halazaden sevincinden göbek atıyordu." (Burhan Felek)
-
[isim]
Birdenbire başlayan, genellikle kısa süren şiddetli yağmur
- DAVGANA
- ...
- ÇOTANAK
-
-
[isim]
Üzerinde birçok fındık bulunan dal
-
[isim]
Üzerinde birçok fındık bulunan dal
- ANAYASA
-
-
[isim]
Bir devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargılama güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların kamu haklarını bildiren temel yasa, kanunuesasi
-
[isim]
Bir devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargılama güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların kamu haklarını bildiren temel yasa, kanunuesasi