İçinde ana olan 6 harfli 52 kelime var. İçerisinde ANA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ana olan kelimeler listesine ya da Sonu ana ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A A N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ANA

2 Harfli Kelimeler

AN

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

VİYANA
...
ANANAS

  1. [isim] Ananasgillerden, sıcak ülkelerde yetişen bir ağaç (Ananas sativus)
  2. Bu ağacın tadı, kokusu çok beğenilen meyvesi
    • "Elinde bir kutu ananas konservesi vardı."

MURANA

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Yılan balığına benzeyen, çok yırtıcı, sıcak denizlerde yaşayan, göğüs yüzgeci olmayan, eti beğenilen bir deniz balığı (Muraena)

PİRANA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle Güney Amerika'da rastlanan, grup hâlinde avlanan ve avını kısa sürede iskeleti kalıncaya kadar yiyen yırtıcı balık

ANASIZ

  1. [sıfat] Anası olmayan
    • "Anasız çocuklardı, üvey ana cehennemi idi." (Tarık Buğra)
  2. [zarf] Anası olmayarak

KOFANA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Lüfer balığının irisi

GANALI
...
ZIVANA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İki ucu açık küçük boru
    • "Herhangi bir hastada aldığı tedbirlere rağmen beklediği sonucun doğmaması onu zıvanadan çıkarırdı." (Atilla İlhan)
    • "Dürdane Hanım'ın aşkı seni zıvanadan büsbütün çıkarmış." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Bir kilit dilinin yerleşmesi için açılmış delik
    • "Kaç zamandır zaten bir acayipleşen oğlanın artık adamakıllı zıvanadan çıktığına hükmediyorlardı." (Haldun Taner)

KANATA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Ağzı geniş, tek kulplu su kabı

HAVANA
...
MANALI

  1. [sıfat] Anlamlı

KANAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum
    • "Halk, gördüklerine kanaat ederek ve oyunun bittiğini anlayarak memnun, sessizce tiyatroyu boşalttılar." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Artık Kâmuran'ın ömrümün en büyük aşkı, geleceğime bir tek hâkim kudret olduğuna kanaat getirdim." (Halide Edip Adıvar)
  2. Kanma, inanma
    • "Sınıfını geçeceğine kanaatim yok."
  3. Kanış, kanı, inanç, düşünce
    • "Biz kanaatlerimizi açık söyleriz." (Etem İzzet Benice)

ANACIL

  1. [sıfat] Anasına düşkün (çocuk)

SÜTANA

  1. [isim] Sütanne

LAHANA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Turpgillerden, geniş ve kalınca kat kat yaprakları olan, güz ve kış sebzesi olarak yetiştirilen ve birçok türü olan bitki, kelem (Brassica oleracea)

İGUANA

Kelime Kökeni : İspanyolca

  1. [isim] İguanagillerden, 1-2 m boyunda, Amerika'nın tropikal bölgelerinde yaşayan, sırtında dikenli çıkıntılar bulunan, pullu, büyük sürüngen, Hint kertenkelesi (Iguana tuberculara)

KANADA
...
AVANAK

Kelime Kökeni : Ermenice

  1. [sıfat] Kolaylıkla kandırılabilen veya aldatılabilen, aptal, bön

TÜVANA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Kuvvetli, dinç, canlı
    • "Ortada birtakım genç, tüvana adamlar soyunmuş, dökünmüş duruyorlar." (Memduh Şevket Esendal)

MANAMA
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü