İçinde ana olan 5 harfli 24 kelime var. İçerisinde ANA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ana olan kelimeler listesine ya da Sonu ana ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A A N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ANA

2 Harfli Kelimeler

AN

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ANALI

  1. [sıfat] Anası olan

ADANA
...
BANAK

  1. [isim] Ekmek parçası, lokma

BANAZ
...
ÇANAK

  1. [isim] Toprak, metal vb. bir maddeden yapılmış yayvan, çukurca kap
    • "Oradaki sigara çanağından bir Gelincik alıp yaktıktan sonra anlattı." (Burhan Felek)
    • "Oh olsun... Vallahi memnun oldum, diyordu. Çanak tuttun. Şunun şurasında rahat sana battı mıydı?" (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Göz çukuru
    • "Kanlı çanaklarından fırlayan iri parlak gözleri, pek korkunç bakıyordu." (Ömer Seyfettin)
  3. Çiçeğin en dışında bulunan yeşil yaprakların tümü
  4. Çevresine göre alçakta bulunan, derinliği genişliğinden az olan arazi
  5. [sıfat] Göstermelik, yalan yanlış, önceden belirlenmiş sonucu almaya yönelik
    • "O sayfaları hazırlayanlar karşımızdaki cephenin dolduruşuyla bir çanak anket düzenlediler." (Refik Erduran)

YANAL

  1. [sıfat] Yanda olan, yana düşen
  2. Alaca, iki renkli
    • "Yanal elma. Yanal keçi."

MANAV

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Meyve ve sebze satan yer
    • "Manav, kasap dükkânlarında alışveriş etmek için sıra beklerken görürdüm." (Necati Cumalı)
  2. Meyve ve sebze satan kimse

ANACA

  1. [zarf] Ana olarak
    • "Onun avareliğinin ne büyük bir verimliliğe gebe olduğunu anaca sezdiğinden Sait'i hep korumuştu." (Haldun Taner)

SANAL

  1. [sıfat] Gerçekte yeri olmayıp zihinde tasarlanan, mevhum, farazi, tahminî
  2. Negatif bir sayı üzerinde alınan ve ikinci kuvvetten bir kök taşıyan cebirsel anlatım

KANAT

  1. [isim] Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ
    • "Kuşun kanatlarını kısıp bir taş parçası gibi yere süzüldüğü gözümün önündedir." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Bazı işsiz güçsüz takımı, beş para etmez yapılara kanat gererek kendilerini tatmin etme girişimindeler." (Aydın Boysan)
    • "Yazarları, ressamları, müzikçileri kanatlarının altına alan krallar, padişahlar elbette hesaba sığmaz." (Salâh Birsel)
  2. Balıklarda yüzgeç
  3. Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin etkilediği yatay yüzey
  4. Kapı, pencere, dolap gibi dikine açılıp kapanan şeylerin kapağı
    • "Bir müddet kapı kanatlarının kenarlarını okşarcasına yokladı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  5. Yan, taraf
    • "Perde kanadı."
  6. Meclis, parti vb. topluluklarda düşünce yönünden özellik gösteren taraflardan her biri
    • "Partinin sol kanadı."
  7. Fırıldak biçiminde olan şeylerde kol
    • "Yel değirmeni kanadı."
    • "Pervane kanadı."
  8. Angıç
  9. Savaş düzenindeki ordunun iki yanından her biri, cenah
    • "Ordunun sağ kanadı."
  10. Futbol, hentbol vb. takım oyunlarında hücum hattının sağ ve sol uçlarında yer alan oyuncular

HANAY

  1. [isim] İki ve daha çok katlı ev
  2. Sofa, hol
  3. Avlu

ABANA
...
CANAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Gönülden sevilen, gönül verilmiş olan kadın, sevgili
    • "Canı canan dilemiş vermemek olmaz ey dil." (Fuzulî)
  2. Tasavvufta Tanrı
    • "Yunus ver canını Hak yoluna / Can vermeyince canan bulunmaz." (Yunus Emre)

YANAK

  1. [isim] Yüzün göz, kulak ve burun arasındaki bölümü
    • "Dedim dilber yanakların kızarmış / Dedi çiçek taktım gül yarasıdır." (Âşık Ömer)
    • "Sağımızdaki, yanağından kan damlayan iri Çerkez'i gösterdim." (Ömer Seyfettin)
  2. Lastik tekerlekli taşıtlarda lastiğin jant ile yere temas eden bölümü arasında kalan yan yüzeyi

MANAT

Kelime Kökeni : Rusça

  1. [isim] Azerbaycan ve Türkmenistan para birimi

YANAY

  1. [isim] Bir cismin düşey kesiti, profil

NANAY

  1. [isim] Yok
    • "Bende para nanay."

HANAK
...
KANAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu
    • "Süveyş Kanalı."
    • "Panama Kanalı."
  2. Telefon, telgraf, televizyon vb. araçlarla iletişimi sağlayan yol, hat
  3. Tahtanın liflerine dik yönde açılan kırlangıç kuyruğu biçimli girinti
  4. İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol
  5. İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz
    • "Mozambik Kanalı."

YANAZ
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü