İçinde an olan 5 harfli 322 kelime var. İçerisinde AN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında an olan kelimeler listesine ya da Sonu an ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIZAN
-
-
[isim]
Erkek çocuk
-
Silahlı köy delikanlısı
- "Kızanlarla köyün eşiğinde ertesi gün öğle vakti, Menderes köprüsündeki köpekleri tepelemeye ant içtik." (Halide Edip Adıvar)
-
Çoluk çocuk
-
[isim]
Erkek çocuk
- ORGAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Canlı bir vücudun, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş bölümü, uzuv
- "Bütün iç organlarım burkulur gibi oldu." (Necati Cumalı)
-
Bir görevi, bir işi yerine getirmekle yükümlü kuruluş
- "Devlet organları."
-
[isim]
Canlı bir vücudun, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş bölümü, uzuv
- ŞİRAN
- ...
- ÇAYAN
-
-
[isim]
Akrep, yılan, çıyan, kırkayak vb. zehirli hayvan
-
[isim]
Akrep, yılan, çıyan, kırkayak vb. zehirli hayvan
- NADAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Bilgisiz, cahil
-
Nobran, kaba, kötü
- "Heyhat ki iyiler gider, nadanlar kalır." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Bilgisiz, cahil
- ANLAM
-
-
[isim]
Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, fehva, valör
-
Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey
-
[isim]
Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, fehva, valör
- KANAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu
- "Süveyş Kanalı."
- "Panama Kanalı."
-
Telefon, telgraf, televizyon vb. araçlarla iletişimi sağlayan yol, hat
-
Tahtanın liflerine dik yönde açılan kırlangıç kuyruğu biçimli girinti
-
İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol
-
İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz
- "Mozambik Kanalı."
-
[isim]
Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu
- SAVAN
-
-
[isim]
Pamuk ipliğinden yapılan kalınca kilim
-
Yaygı, örtü
-
[isim]
Pamuk ipliğinden yapılan kalınca kilim
- USANÇ
-
-
[isim]
Usanma duygusu, bıkma, bıkkınlık, melal
- "Çehremde usanç alametlerinin arttığını sezen kâhya sustu." (Refik Halit Karay)
- "Efendim, Tanrının günü aynı pilava kaşık sallamaktan usanç getirmişsindir." (Ercüment Ekrem Talu)
- "Binlerce kahraman, bu yazın usanç veren günlerini de ateşe, ısınmış demire karşı ve kızgın toprak üstünde geçirecekler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Usanma duygusu, bıkma, bıkkınlık, melal
- SANKİ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[zarf]
Farz edelim ki, güya
-
Soru cümlelerinde belirtilen konuya ilgiyi çekmek veya uyarıda bulunmak için kullanılan bir söz
- "Ne olur sanki, sen de gelsen?"
-
Sözüm ona, sözde
- "Hatta görünmez bir delikten biri sanki bakıyor." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Farz edelim ki, güya
- UMMAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Okyanus
-
[isim]
Okyanus
- CANİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yan, taraf
-
[isim]
Yan, taraf
- KANLI
-
-
[sıfat]
Kan bulaşmış
- "Kanlı eğeyi mi saklamışlardı, başka bir delil mi?" (Refik Halit Karay)
- "Ananın kanlısı olmak, ölünceye kadar ateşten gömlek giymektir." (Yahya Kemal)
-
Kanı olan
-
Kan dökülmesine neden olan
- "Bu savaş çok kanlı olacak, beyler." (Tarık Buğra)
-
İsteyerek kan dökmüş olan (kimse), hunriz, katil
-
Kanlanmış olan
- "Kanlı göz."
-
Kan davasında taraf olan
- "Oğlumun kanlısı Abbas kâfiri değil, oğlumun kanlısı Esme'dir." (Yahya Kemal)
-
Kanı yoğun olan, demevi
- "Kanlı adam."
-
[sıfat]
Kan bulaşmış
- KANUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yasa
- "Ben bir gazeteciyim. Kanunları çiğnemişsem bu ülkenin savcıları gerekeni yaparlar." (Ahmet Ümit)
- "Kanun yoluyla faizcilik yapan bankalar tutmuştur iki yanı." (Necati Cumalı)
-
Geçerli olan kural
- "Dünyanın en büyük kanunu, nefsini müdafaa ve muhafaza etmek için karnını doyurmaktır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Yasa
- AYVAN
-
-
[isim]
Eyvan
-
[isim]
Eyvan
- CANAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gönülden sevilen, gönül verilmiş olan kadın, sevgili
- "Canı canan dilemiş vermemek olmaz ey dil." (Fuzulî)
-
Tasavvufta Tanrı
- "Yunus ver canını Hak yoluna / Can vermeyince canan bulunmaz." (Yunus Emre)
-
[isim]
Gönülden sevilen, gönül verilmiş olan kadın, sevgili
- KAMAN
- ...
- TURAN
- ...
- ANİME
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Japon çizgi filmi
-
[isim]
Japon çizgi filmi
- TİTAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 22, atom ağırlığı 47,90, yoğunluğu 4,5 olan, 1675 °C'ye doğru eriyen, özellikleri bakımından silisyumla kalaya yaklaşan, parlak beyaz renkli, basit element (simgesi Ti)
-
[isim]
Atom numarası 22, atom ağırlığı 47,90, yoğunluğu 4,5 olan, 1675 °C'ye doğru eriyen, özellikleri bakımından silisyumla kalaya yaklaşan, parlak beyaz renkli, basit element (simgesi Ti)