İçinde ame olan 7 harfli 33 kelime var. İçerisinde AME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ame olan kelimeler listesine ya da Sonu ame ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AM, EM, MA, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AMERİKA
- ...
- FALNAME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Fala bakmanın inceliklerini ve yorumlama özelliklerini anlatan kitap
-
[isim]
Fala bakmanın inceliklerini ve yorumlama özelliklerini anlatan kitap
- NEDAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Pişmanlık
- "Gözlerime iki damla nedamet yaşı getirmek için dudaklarımı bütün kuvvetimle ısırıyordum." (Hüseyin Cahit Yalçın)
- "Ben şimdi nedamet getirdim." (Peyami Safa)
-
[isim]
Pişmanlık
- CESAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyüklük, irilik
- "Dağdan baktığınızda her biri beş altı fil cesametinde." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Büyüklük, irilik
- VAHAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güçlük, korkulacak tehlikeli durum
- "İşin aramızda mutlak bir ayrılıkla halledilmesi lazım gelecek derecede vahameti olmadığını anlıyorum." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Güçlük, korkulacak tehlikeli durum
- BAHNAME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçinde cinsel konularla ilgili açık saçık yazıların, resimlerin bulunduğu eser
-
[isim]
İçinde cinsel konularla ilgili açık saçık yazıların, resimlerin bulunduğu eser
- MUAMELE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Davranma, davranış
- "Bana karşı olan muamelesini beğenmedim."
- "Hanımefendimin hayatını kurtardığı için bütün hizmetkârlar ona güler yüz gösteriyor, iyi muamele ediyorlardı." (Haldun Taner)
- "İyi muamele görmekle beraber eski neşesini kaybetmişti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Yol, yöntem
- "Bu adam muamele bilmiyor."
-
İşlem
- "Onlar gündelik muamelelere başlayınca da benim ağzım açık kaldı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
İşlem
-
Alışveriş
- "Borsada bugün muamele olmadı."
-
[isim]
Davranma, davranış
- SELAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Esen olma durumu, esenlik
-
Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvende olma durumu
- "İki şimşek çakıp bir gök gürlemeye görsün, o zaman selameti kaçışta buluruz." (Haldun Taner)
-
Anlatıma temel olan düşüncenin her bakımdan doğru ve sağlam olması
-
[isim]
Esen olma durumu, esenlik
- İMAMEVİ
-
-
[isim]
Kadınlara özgü cezaevi
-
[isim]
Kadınlara özgü cezaevi
- SALNAME
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yıllık
-
[isim]
Yıllık
- AMELİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yapılan iş, işlem
- "Dışarı üflemesin diye evvela içmek ameliyesini öğrettim." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Yapılan iş, işlem
- MELAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kınama, ayıplama, azarlama, çıkışma
-
[isim]
Kınama, ayıplama, azarlama, çıkışma
- LAMELİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Dolambaçlı
-
Eğri büğrü, çarpık
-
[sıfat]
Dolambaçlı
- GAMETLİ
-
-
[sıfat]
Gameti olan, gamet oluşturan
- "Gametli bitkiler."
-
[sıfat]
Gameti olan, gamet oluşturan
- AMETİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Süs taşı olarak kullanılan mor renkte bir tür kuvars
-
[isim]
Süs taşı olarak kullanılan mor renkte bir tür kuvars
- SAKAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bozukluk, yanlışlık, eksiklik
-
[isim]
Bozukluk, yanlışlık, eksiklik
- KAMERUN
- ...
- LAMEKAN
- ...
- KERAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı durum
- "Babamın, mucize ve keramet kıssaları olarak bize anlattığı şeyler bu çeşit gülünç ve çocukça masallardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Kerameti kendinden menkul şeyhler gibi bu armağanlar onların eksik olan kabiliyetlerinin bir çeşit icazeti oluyor." (Haldun Taner)
-
Olağanüstü durum
-
[isim]
Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı durum
- HENGAME
- ...