İçinde ama olan 5 harfli 35 kelime var. İçerisinde AMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ama olan kelimeler listesine ya da Sonu ama ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A A M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

AMA

2 Harfli Kelimeler

AM, MA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TAMAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Açgözlülük
    • "Kalpler soğuk; gözler, tamah ve ihtiras ile yanıyor." (Memduh Şevket Esendal)

ATAMA

  1. [isim] Atamak işi, tayin
    • "Personel atama işlemleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir." (Anayasa)

HAMAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Taşıyıcı
    • "Hamalın biri, sırtına koca bir ayna vurmuş götürüyordu." (Haldun Taner)

IRAMA

  1. [isim] Iramak işi

DAMAT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Evlenmekte olan bir erkeğe, evlenme töreni sırasında verilen ad, güveyi
    • "Öyle bir aileye damat girmek isterim." (Haldun Taner)
  2. Bir kızın ailesinden olan büyüklere göre kızın kocası, güveyi
  3. Padişah soyundan kız almış olan kimse

DRAMA

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Dram

AMADE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Hazır

HAMAK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İki ağaç veya direk arasına asılarak içine yatılan ve sallanabilen, ağ, bez vb.nden yapılmış yatak, ağ yatak
    • "Bahçeye hamak bağladım, uzandım." (Halide Edip Adıvar)

ADAMA

  1. [isim] Adamak işi

ŞAMAR

  1. [isim] Açık elle yüze vurulan tokat, beşkardeş
    • "Çavuş onun omzuna kuvvetli bir şamar indirdi." (Reşat Enis)
    • "Sağ avcumun bir şamar patlatmak için nasıl kaşındığını hâlâ unutmuyorum." (Tomris Uyar)

ŞAMAN
...
DAMAR

  1. [isim] Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal
    • "Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu." (Peyami Safa)
    • "Birden nasihat damarlarının kabardığını duydu." (Ömer Seyfettin)
    • "Tutarsa onun bir damarı, yıkar adamın başına çadırı." (Osman Cemal Kaygılı)
    • "En ufak şeye kızan insanın damarına basarlar." (Peyami Safa)
  2. Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi
  3. Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı
    • "Zengin bir altın damarı."
  4. Soy, yaradılış
  5. Huy, mizaç
    • "Cimrilik damarı. Şairlik damarı."
  6. İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru
  7. Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ

NAMAZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İslamın beş şartından biri olan ve Müslümanların günde beş vakit, dinî bakımdan belirlenen kurallara göre yapmak zorunda oldukları ibadet, salat
    • "İki rekât namazı nerede olsa kılarız." (Peyami Safa)
    • "Bu adamlar birer ikişer gidip bir odada namazlarını kıldılar, gene geldiler." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Arabalar uzaktan görününce köyüne, adamına göre kâh derviş, kâh sofu olur, hemen namaza dururdu." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Bir akşam uyudu / Uyanmayıverdi / Aldılar götürdüler / Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü." (Orhan Veli Kanık)

ULAMA

  1. [isim] Ulamak işi
  2. Ulanan parça, ek, katkı, ilave
  3. Konuşmada art arda gelen kelimelerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bağlanarak söylenmesi: Ayırt etmek, ağaç altı, tertip etmek, art arda gibi
  4. [sıfat] Ulanmış

SAMAN

  1. [isim] Ekinlerin harmanda dövülüp taneleri ayrıldıktan sonra kalan, hayvanlara yedirilen ufalanmış sapları
    • "Saman altından su yürüten, ürkek, kaypak görünüşlü insanoğlunu tanımışlığı var." (Yahya Kemal)
    • "Saman gibi bir yaşamdı günlük yaşamım ama her şey dışarıdan bakılınca hiç de kötü değildi." (Erhan Bener)

MAMAK
...
FLAMA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] İşaret olarak veya çeşitli amaçlarla kullanılan küçük bayrak
  2. Mühendislerin, haritacıların kullandığı renkli belirtme sırığı
  3. Mızrak ucuna takılan küçük bayrak
  4. İki veya üç köşeli, küçük boyutlu bayrak

RAMAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] "Bir şeyin olmasına çok az kalmak" anlamına gelen ramak kalmak deyiminde geçer
    • "Gerçekten deli olmama ramak kalmıştı." (Ahmet Mithat)

ÇAMAŞ
...
DAMAL
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü