İçinde am olan 8 harfli 632 kelime var. İçerisinde AM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında am olan kelimeler listesine ya da Sonu am ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AM, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇAĞLAMAK
-
-
[nsz]
Su, köpürerek ve ses çıkararak coşkun bir biçimde akmak
- "Bir gün nehirler gibi çağlayarak derinden." (Ömer Bedrettin Uşaklı)
-
Coşmak
- "Musiki, gönüllerin hüzünleriyle zevklerinin birleştiği sınırda çağlayan sesleridir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[nsz]
Su, köpürerek ve ses çıkararak coşkun bir biçimde akmak
- MUAMELAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İşlem
- "Muamelat müdürü."
-
[isim]
İşlem
- CAMLAŞMA
-
-
[isim]
Camlaşmak işi
-
[isim]
Camlaşmak işi
- DEKAGRAM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
On gram ağırlığında bir ölçü birimi
-
[isim]
On gram ağırlığında bir ölçü birimi
- GURLAMAK
-
-
[nsz]
Guruldamak
-
[nsz]
Guruldamak
- TAZAMMUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kapsama, içine alma, içerme
-
İçlem
-
[isim]
Kapsama, içine alma, içerme
- KAHRAMAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Savaşta veya tehlikeli bir durumda yararlık gösteren (kimse), alp, yiğit
- "Hareketlerini kahramanların edalarıyla asaletleştiriyor." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Bir olayda önemli yeri olan kimse
- "Son golün kahramanının yüzü, öpülmekten tükürük içinde kalmıştı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Roman, hikâye, tiyatro vb. edebiyat türlerinde en önemli kişi
- "Piyesin kahramanı azgın bir herif, boyuna baldızına saldırıyor." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Savaşta veya tehlikeli bir durumda yararlık gösteren (kimse), alp, yiğit
- PLANLAMA
-
-
[isim]
Planlamak işi
-
Hükûmet tarafından ulaşılacak amaçları belirleyen, tarım, ulaşım, sanayi vb. kesimlerdeki artış ölçüsünü tespit eden ve uygulanması gerekli çareleri önceden gösteren ekonomik, sosyal programın belli süreler için hazırlanması işi
-
[isim]
Planlamak işi
- ZUMLAMAK
-
-
[-i]
Bir nesnenin görüntüsünü büyütmek için objektifin odak uzaklığını değiştirmek, zum yapmak
-
Bir konunun belirli bir noktasına yoğunlaşmak
-
[-i]
Bir nesnenin görüntüsünü büyütmek için objektifin odak uzaklığını değiştirmek, zum yapmak
- AMİGOLUK
-
-
[isim]
Amigonun yaptığı iş
-
[isim]
Amigonun yaptığı iş
- DİTİRAMP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eski Yunanların Dionysos şerefine okudukları tören şarkısı
-
Lirik şiir
-
[isim]
Eski Yunanların Dionysos şerefine okudukları tören şarkısı
- KAMİNETO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Küçük ispirto ocağı, ispirtoluk
-
[isim]
Küçük ispirto ocağı, ispirtoluk
- NAMERTÇE
-
-
Korkakça, mert olmayan
- "Hâlbuki Türk paşası, böyle namertçe bir oyun düşünmemiş, teklif etmemişti." (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
Korkakça, mert olmayan bir biçimde
-
Korkakça, mert olmayan
- SALLAMAK
-
-
[-i]
Düzenli bir biçimde ve hep aynı doğrultuda hareket ettirmek
- "Sen yine anahtarını çıkar, salla, eğlendir." (Halide Edip Adıvar)
-
Uydurmak, kafadan atmak
-
Sarsmak
-
Beklenmedik bir başarı kazanmak
- "Seçimlerde Ankara'yı salladı."
-
Zor durumda bırakmak
-
Bir işi sürekli olarak başka bir zamana ertelemek, savsaklamak
- "Ev sahibinin gözünü boyarım, kalan borcu bir müddet daha sallarım diyordu." (Sermet Muhtar Alus)
-
[nsz]
Vurmak, tokat atmak
- "Sokaktan geçen bir adam, bunları ayırdı, ikisine birer tokat salladı..." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Düzenli bir biçimde ve hep aynı doğrultuda hareket ettirmek
- TAVLAMAK
-
-
[-i]
İşlenilecek bir nesneye gereken ısıyı veya nemi sağlamak, tav vermek
-
Yolsuz ve kolay kazanç umudu vererek dolandırmak
-
Ümit vererek kandırmak, kendine bağlamak, aldatmak
-
Karşı cinsin gönlünü çelmek, kandırıp elde etmek
- "Hiçbir namuslu insan kendisine gönül vermiş bir kızdan, tavladım, diye söz etmez." (Orhan Kemal)
-
[-i]
İşlenilecek bir nesneye gereken ısıyı veya nemi sağlamak, tav vermek
- HALKAMSI
- ...
- ŞAMDANLI
- ...
- SOPALAMA
-
-
[isim]
Sopalamak işi
-
[isim]
Sopalamak işi
- TELALAMA
-
-
[isim]
Telalamak işi
-
[isim]
Telalamak işi
- ZAMBIRLI
- ...