İçinde am olan 4 harfli 54 kelime var. İçerisinde AM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında am olan kelimeler listesine ya da Sonu am ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AM, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İLAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bildirme, anlatma
-
Bir davanın mahkemece nasıl bir hükme bağlandığını gösteren resmî belge
-
[isim]
Bildirme, anlatma
- AMOR
-
-
[isim]
Bir çeşit kumaş
-
[isim]
Bir çeşit kumaş
- TAMU
-
Kelime Kökeni : Soğdca
-
[isim]
Cehennem
- "Cehennem inancında tamu sözcüğünün anlattığı belli bir cehennem tasarımı yoktur." (Melih Cevdet Anday)
-
[isim]
Cehennem
- LAMA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Geviş getirenlerden, Güney Amerika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan, yük hayvanı olarak kullanılan, karadan aka kadar türlü renklerde olabilen, tüyleri uzun, boyu yüksek ve boynu uzun hayvan (Lama)
-
[isim]
Geviş getirenlerden, Güney Amerika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan, yük hayvanı olarak kullanılan, karadan aka kadar türlü renklerde olabilen, tüyleri uzun, boyu yüksek ve boynu uzun hayvan (Lama)
- ADAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsan
- "Adam hesabına koyup bir hatır sormaz, bir çift lakırtı etmezler." (Memduh Şevket Esendal)
- "Anasını durmadan nefes aldırmadan azarlıyor, babasını adam yerine koymuyor, ağzını açarken susturuyordu." (Refik Halit Karay)
- "İşimiz adamına düştü de kolayca yapıldı."
-
Erkek kişi, kadın karşıtı
- "İyi bir adam isterse, babası da verirse, varacak." (Memduh Şevket Esendal)
- "Şimdiki belediye başkanı sayesinde şehir adama benzedi."
-
Birinin yanında ve işinde bulunan kimse
- "Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar." (Kemal Tahir)
-
Birinin yararlandığı, kullandığı kimse
- "Hemen hepsi para çevrelerinin adamlarıydı." (Cemil Meriç)
-
Birinin sözünü dinleyen, nazını çeken kimse, kayırıcı
- "O benim adamımdır, hiçbir ricamı geri çevirmez."
-
Görevli kimse
- "Artık şunları toplatsak, dedi, kavasa söyleseniz de bir adam buluverse." (Refik Halit Karay)
-
İyi huylu, güvenilir kimse
- "Amcam, güngörmüş bir adamdı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir alanda derin bilgisi olan kimse
- "Bir sanatçının, bilim adamının düşünmek için bol zamana ihtiyacı vardır." (Haldun Taner)
-
Bir alanı benimseyen kimse
-
[ünlem]
Bir şeyin önemsenmediği anlatılmak istendiğinde kullanılan söz
- "Adam, vazgeç!"
-
Eş, koca
-
[isim]
İnsan
- AMİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse
- "Akıl öğrettiğim herif şimdi bana amir oldu." (Burhan Felek)
-
Satıcı veya ihracatçının gönderdiği malların bedelini almak üzere gerekli belgeleri göstererek bankaya başvuran kimse
-
[isim]
Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse
- AMİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Amonyaktaki hidrojen yerine, tek değerli hidrokarbonlu köklerin geçmesiyle oluşan ürünlerin genel adı
-
[isim]
Amonyaktaki hidrojen yerine, tek değerli hidrokarbonlu köklerin geçmesiyle oluşan ürünlerin genel adı
- GAMA
-
Kelime Kökeni : Yunanca
-
[isim]
Yunan alfabesinin üçüncü harfi (g)
-
[isim]
Yunan alfabesinin üçüncü harfi (g)
- TAAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yemek, yiyecek
- "Yemekte salçalı bir taam vardı." (Burhan Felek)
-
[isim]
Yemek, yiyecek
- ŞAMA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bal mumuna veya parafine batırılmış fitil
-
[isim]
Bal mumuna veya parafine batırılmış fitil
- SAMİ
- ...
- AMMA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[bağlaç]
Ama
-
Yanına getirildiği kelimenin anlamına aşırılık katarak şaşma veya hayranlık anlatan bir söz
- "Hatırladıkça amma da yılışıkmışım ha der, utana utana." (Tarık Buğra)
-
[bağlaç]
Ama
- LAME
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dokusunda çoğunlukla gümüş ve altın renginde tel bulunan kumaş veya metal parlaklığı verilmiş deri
-
[sıfat]
Böyle bir kumaş veya deriden yapılmış olan
- "Zehra, lame balo pabuçlarından görünecek olan ayak tırnaklarını da cilaladı." (Cahit Uçuk)
-
[isim]
Dokusunda çoğunlukla gümüş ve altın renginde tel bulunan kumaş veya metal parlaklığı verilmiş deri
- NAME
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Mektup
-
[isim]
Mektup
- İZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimseyi gönderme, yollama
-
[isim]
Bir kimseyi gönderme, yollama
- AMAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
(ama:n) Yardım istenildiğini anlatan bir söz
- "Aman Allahım!"
- "Galiba bu sene soğuk aman dedirtecek." (Refik Halit Karay)
- "Evi satacakmışsın, aman derim!"
- "Teslim olan halka aman vererek hepsini evlerine yolladı." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir suçun bağışlanmasının istendiğini anlatan bir söz
- "Aman, bir daha yapmam!"
-
Usanç ve öfke anlatan bir söz
- "Aman bırak beni! Aman, bu laflardan da bıktık!"
-
Rica anlatan bir söz
- "Aman, acele etmeli, vakit geçiyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Dikkat çekmek için kullanılan bir söz
- "Aman, çocuğa iyi bakın!"
-
Çok beğenmeyi anlatan bir söz: Aman ne güzel şey! Bu anlamda kullanıldığında buna da edatı da getirilebilir
- "Aman da ne güzel şey!"
-
Şaşma anlatan bir söz
- "Aman efendim, bana öyle şeyler söyledi ki donakaldım."
-
[ünlem]
(ama:n) Yardım istenildiğini anlatan bir söz
- İNAM
-
-
[isim]
Emanet, vedia
-
[isim]
Emanet, vedia
- KAMU
-
-
[isim]
Halk hizmeti gören devlet organlarının tümü
-
Bir ülkedeki halkın bütünü, halk, amme
- "Çevre koruması sorunları İsveç kamusunun bilincine ve hatta bilinçaltına sinmiş." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Hep, bütün
- "Biz kimseye kin tutmayız / Kamu âlem birdir bize." (Yunus Emre)
-
[isim]
Halk hizmeti gören devlet organlarının tümü
- ENAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaratılmış bütün canlılar
-
Halk
-
[isim]
Yaratılmış bütün canlılar
- UZAM
-
-
[isim]
Algılanan nesnelerin temel niteliği
-
Bir nesnenin uzayda kapladığı yer, vüsat
-
[isim]
Algılanan nesnelerin temel niteliği