İçinde am olan 4 harfli 54 kelime var. İçerisinde AM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında am olan kelimeler listesine ya da Sonu am ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AM, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AMİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Etken, etmen, sebep, faktör
- "Acaba bu cereyan ne gibi tarihî amillerin tesiriyle doğdu." (Fuat Köprülü)
-
[isim]
Etken, etmen, sebep, faktör
- DAMA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Karelere ayrılmış zemin üzerinde on altı taşla iki kişi arasında oynanan oyun
- "Gürültüsüz oyun isterseniz gelin damaya." (Mehmet Akif Ersoy)
- "Konya'ya döndüğüm vakit benim motor 'dama Erol Efendi!' dedi. Kıtipiyoz bir tamirhaneye verdim." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Karelere ayrılmış zemin üzerinde on altı taşla iki kişi arasında oynanan oyun
- TAMU
-
Kelime Kökeni : Soğdca
-
[isim]
Cehennem
- "Cehennem inancında tamu sözcüğünün anlattığı belli bir cehennem tasarımı yoktur." (Melih Cevdet Anday)
-
[isim]
Cehennem
- YAMA
-
-
[isim]
Delik ve yırtığı uygun bir parça ile onarma, kapatma
- "Hacının kız kardeşi bir çoraba yama vuruyordu." (Reşat Enis)
-
Bu iş için kullanılan parça
- "Bereket versin benim tente yaması içindeki paracıklara." (Aka Gündüz)
-
Deride geniş leke
-
[isim]
Delik ve yırtığı uygun bir parça ile onarma, kapatma
- GRAM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kilogramın binde biri değerindeki ağırlık ölçüsü birimi
-
[isim]
Kilogramın binde biri değerindeki ağırlık ölçüsü birimi
- RUAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sakağı
-
[isim]
Sakağı
- AMEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yapılan iş, edim, fiil
-
Bir kimsenin dinin buyruklarını yerine getirmek için yaptıkları
-
İshal
-
[isim]
Yapılan iş, edim, fiil
- AMİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse
- "Akıl öğrettiğim herif şimdi bana amir oldu." (Burhan Felek)
-
Satıcı veya ihracatçının gönderdiği malların bedelini almak üzere gerekli belgeleri göstererek bankaya başvuran kimse
-
[isim]
Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse
- İHAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuruntuya düşürme
-
İki anlamı olan bir sözün akla en az gelen anlamının amaçlanarak kullanılması ve anlamı güçlendirmesi sanatı
-
[isim]
Kuruntuya düşürme
- KAMA
-
-
[isim]
Silah olarak kullanılan, ucu sivri, iki ağzı da keskin uzun bıçak
- "Bu bıçak, sapına bez sarılmış, küçük çapta bir kamaydı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Açılmış olan boşluklarda tavan ve yanlardan taş veya cevher parçalarının düşmesini önlemek amacıyla tahkimat elemanları üstüne veya arkasına yerleştirilen bir tahkimat parçası
-
Kütüğü yarmak için kullanılan ucu sivri, yassı, enli çivi, takoz, kıskı
-
Topun gerisini kapayan kapak
- "Köy değirmenlerinde top kaması döküldüğüne şahit oldum." (Aka Gündüz)
-
Oyunda kazanılan her parti
-
Oyunda sayı
-
[isim]
Silah olarak kullanılan, ucu sivri, iki ağzı da keskin uzun bıçak
- AMMA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[bağlaç]
Ama
-
Yanına getirildiği kelimenin anlamına aşırılık katarak şaşma veya hayranlık anlatan bir söz
- "Hatırladıkça amma da yılışıkmışım ha der, utana utana." (Tarık Buğra)
-
[bağlaç]
Ama
- RAMP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir tiyatro sahnesinin önünde, ışık ve ışıldakların yerleştirildiği, izleyiciye en yakın yer
- "Yasak oyunum bu rejimde aklandı, Ulvi Uraz onu ramp ışığına çıkardı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir tiyatro sahnesinin önünde, ışık ve ışıldakların yerleştirildiği, izleyiciye en yakın yer
- İLAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bildirme, anlatma
-
Bir davanın mahkemece nasıl bir hükme bağlandığını gösteren resmî belge
-
[isim]
Bildirme, anlatma
- İNAM
-
-
[isim]
Emanet, vedia
-
[isim]
Emanet, vedia
- CAMİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müslümanların namaz kılmak için toplandıkları yer
-
[isim]
Müslümanların namaz kılmak için toplandıkları yer
- İDAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölüm cezası
-
Ölüm cezası verilen kimseye uygulanan infaz işlemi
-
[isim]
Ölüm cezası
- AMUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dikme
-
Dik durma
-
[isim]
Dikme
- RAMİ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Isırgangillerden, Çin, Vietnam ve Malezya'da yetişen değerli bir bitki (Boehmeria nivea)
-
Bu bitkinin dokumacılıkta kullanılan lifi
-
[isim]
Isırgangillerden, Çin, Vietnam ve Malezya'da yetişen değerli bir bitki (Boehmeria nivea)
- KAMP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çadır, baraka vb. eğreti araçlardan oluşturulan konak yeri
- "Beni öyle bir dinlenme kampına alsınlar ki kapıdan girerken kimlik kartımla birlikte kişiliğimi de kapıda bırakayım." (Haldun Taner)
-
Bu yerde konaklama
- "Kamp hayatı."
-
Kurum ve kuruluşlarda çalışanların dinlenmek, eğlenmek için gittikleri konaklama yeri
-
Tutsakların veya siyasal sürgünlerin toplanıldığı yer
- "Toplama kampı."
-
Belli bir düşünce çevresinde birleşen topluluk
- "Sırasında ayrı siyasi kamplarda birbirlerinin karşısına çıksalar da düşman görmezler birbirlerini." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Çadır, baraka vb. eğreti araçlardan oluşturulan konak yeri
- AMOR
-
-
[isim]
Bir çeşit kumaş
-
[isim]
Bir çeşit kumaş